test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉

12/12/2018

Sembolizm


Aynı ânı sonsuza dek yaşamak ve bu girdapta sıkışıp kalmak ... Belki de yaşadığımız şey budur!

Kaostan Gelen Düzen


Hologram İşaretler


Blue Beam ile oluşturulan bu tür görüntüler, Kutsal kitaplarda sözü edilen kavimlerin hasat öncesi gördükleri görüntülerle benzerlik taşır. Özellikle İncil Vahiy bölümü adeta bu görüntüyü teyit eder. Buda bize gösteriyor ki, bu teknolojiye sahip olan kesim; hem tanrı rolünü oynayan hem de hasatları yapan kesimdir. Yani Mele-i Ala = Yüce Konsey. Yani üst akıl grubu.

Zorba Tanrı

51.56 - Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.
51.57 - Ben onlardan rızık istemiyorum. Beni yedirip doyurmalarını da istemiyorum.

Hepsini geçtim tek başına şu ayetler bile Kuran'ın insan ürünü ve tanrının/allahın da bilge ama zorba bir insan olduğunu kanıtlamaya yeter ...
12 Ara 2018 21:52

11/12/2018

ELEKTRİK ve ELEKTROMANYETİK


BU İNANILMAZ !!!

Şimdiye dek yazdığım yazıların hem özetini hem de kanıtlarını (%95 oranında) sunan bir video olmuş. Gerçekler bir bir günyüzüne çıkıyor. Gerçek bilim, Mason biliminden ayrılıyor. Bunları görmek sevindirici. Yaratış ve yaratılışın sırrının ELEKTRİK ve ELEKTROMANYETİK'te olduğunu birçok defa söyledim. Bu videoyu yayalım -ki insanlık, dogmalardan kurtulup, gerçeklere odaklansın.

11 Ara 2018 19:43 güncellendi

Uyan!

İnsanlık birbirini kandırmayı bırakıp uyanır ve birbirine kenetlenirse, kimse onu sömüremez. Sistem çöker. Kapitalizm çöker. Tektanrı krallık sistemi çöker. Firavun sistemi çöker. İşte siyaset ve din bu sistemi ayakta tutmak için var.

Uyanın ve Çemberin dışına çıkın!
11 Ara 2018 18:33

NEYE, NİÇİN İNANDIĞINI 1 KEZ OLSUN SORGULA!

NEYE, NİÇİN İNANDIĞINI 1 KEZ OLSUN SORGULA!

V1


Tevrat Eyüp 8/13 - 15
Tanrı’yı unutan herkesin sonu böyledir, Tanrısız insanın umudu böyle yok olur. Onun güvendiği şey kırılır, Dayanağı ise bir örümcek ağıdır. Örümcek ağına yaslanır, ama ağ çöker, Ona tutunur, ama ağ taşımaz.

Kur'an Diyanet Meali
29.41 - Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!
NEYE, NİÇİN İNANDIĞINI 1 KEZ OLSUN SORGULA!

V2



Tevrat Tekvin 17/10-11
“Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak.

İncil Elçilerin İşleri 7/8
Sonra Tanrı onunla, sünnete dayalı antlaşmayı yaptı. Böylelikle İbrahim, İshak’ın babası oldu ve onu sekiz günlükken sünnet etti. Ve İshak Yakup’un, Yakup da on iki büyük atamızın babası oldu.

İncil Yuhanna 7/22-24
Musa size sünneti buyurduğu için –aslında bu, Musa’dan değil, atalarınızdan kalmadır– Şabat Günü birini sünnet edersiniz. Musa’nın Yasası bozulmasın diye Şabat Günü biri sünnet ediliyor da, Şabat Günü bir adamı tamamen iyileştirdim diye bana neden kızıyorsunuz? Dış görünüşe göre yargılamayın, yargınız adil olsun.”

Kur'an Diyanet Meali:
4.119 - "Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o apaçık bir hüsrana düşmüştür.
NEYE, NİÇİN İNANDIĞINI 1 KEZ OLSUN SORGULA!

V3


Tevrat Yaratılış 36:3
İsrail (Yakup) Yusuf'u öbür oğullarının hepsinden çok severdi.

Diyanet Vakfı Meali:
12.8 - (Kardeşleri) dediler ki: Yusuf'la kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. Halbuki biz kalabalık bir cemaatiz. Şüphesiz ki babamız apaçık bir yanlışlık içindedir
NEYE, NİÇİN İNANDIĞINI 1 KEZ OLSUN SORGULA!
(Kurban bayramı = Fısıh bayramı)

V4



Tevrat Çıkış
14 Bu gün sizin için anma günü olacak. Bu günü RAB’bin bayramı olarak kutlayacaksınız. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürekli bir kural olarak bu günü kutlayacaksınız.”

21 Musa İsrail’in bütün ileri gelenlerini çağırtarak onlara şöyle dedi: “Hemen gidin, aileleriniz için kendinize davarlar seçip Fısıh kurbanı olarak boğazlayın.

24-27 “Sen ve çocukların kalıcı bir kural olarak bu olayı kutlayacaksınız. RAB’bin size söz verdiği topraklara girdiğiniz zaman bu töreye uyacaksınız. Çocuklarınız size, ‘Bu törenin anlamı nedir?’ diye sorduklarında, ‘Bu RAB’bin Fısıh kurbanıdır’ diyeceksiniz, ‘Çünkü RAB Mısırlılar’ı öldürürken evlerimizin üzerinden geçerek bizi bağışladı.’ ” İsrailliler eğilip tapındılar.

Diyanet Meali:
22.34 - Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O'na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!

BİZ, HANGİ ARA SAMİRİ YAHUDİSİ OLDUK BÖYLE? KURBAN SONRASI "GİT EĞİL/NAMAZ KIL" DEMELERİ BİLE TEVRATTAN. YAZIKLAR OLSUN!
11 Ara 2018 09:27 güncellendi

Güneş Bulutların Arasında (?)


Dünya’nın Güneş’e uzaklığı ortalama 150 milyon km, Güneşin sıcaklığı da 6000 derece değil miydi? Bu bulutlar güneşe varana dek nasıl dağılmıyor? Hadi onu geçtim, madem bir şekilde ulaşıyor peki neden anında buharlaşmıyorlar? Hani bulut; çok küçük su damlacıkları, buz kristalleri ya da her ikisinin karışımından meydana gelen ve tabanı yer yüzeyinden yukarıda olan kümelerdi? Bunda bir gariplik yok mu?

11 Ara 2018 09:19 güncellendi

Sen Türksün!

 

Sen Türksün!

Kuran araplara gönderilen bir uyarı mesajıdır (bunu kitabın kendisi söylüyor) ve neden araplara gönderildiğini de artık daha iyi anlıyorum. Muhammed yahudi arapların soyundan olup, halkını (mele-i alâ) yüce konseyin gazabına karşı uyarıyor. Kuran'da bunu kanıtlayan yüzlerce ayet var. Çünkü araplar gerçekte en sapık, en cahil ve en zorba halklardandır. Ben ırkçı değilim ama zorba olduğunu bayraklarından bile anlayabiliyorum.


Bunlar sürekli elit toplumlar tarafından idare edilmiş ve yine onların silahlı güçleri tarafından (her çağda) onlarca kez hasat edilmişlerdir. Cahil bir toplum olduklarından hasat edicilerini de hep allah/tanrılar olarak görmüşlerdir. Araplaşan yada araplaştırılan her toplum istisnasız yok edilmiştir, çünkü her el attıkları yeri bozmuşlardır.

Siz eyyy Türkler! gitgide araplaştırılıyorsunuz ... Çok değil 5 sene içinde kendinizi toparlamazsanız yok edileceksiniz. Bunu ben söylemiyorum tarih söylüyor. Bakış açınızı değiştirin ve geliştirin! Özünüze dönün! Uyanın ve uyandırın! Irkçı değilim ama sonumuz gerçekten vahim. (ercan aldan)

11 Ara 2018 19:56

08/12/2018

Elektrik Yiyen Bakteriler

Ever heard of bacteria that eat and breath electricity ?
Hiç bakterilerin elektrik yiyip ,elektrik soluduğunu duydunuz mu ?

These bacteria getting energy in its purest form as electrons .
Bu bakteriler en saf biçimini en saf halde elektronlar alırlar

Electric bacteria produce electrons from rocks and metals
Elektrik bakterileri kayalardan ve metallerden elektron üretir.

In the lab scientists are trying to grove them directly on electrodes
Laboratuvarda bilim adamları onları doğrudan elektrotlar üzerinde güçlendirmeye çalışıyorlar

In one experiment , when no other food source was available
Bir deneyde ,başka bir yiyecek kaynağı olmadığında

The bacteria took electrons directly from the electrodes
Bakteriler elektronları direk elektrotlardan aldı

At high voltages ,these bacteria eat electrones
Yüksek voltajlarda bu bakteriler elektronları yiyor

At lower voltages ,they transfer electrones back electrode
Düşük voltajda elektrodlara geri elektron transfer etmekteler

When theyget rid of electrones ,they generate an electric current
Elektronlardan kurtulduklarında elektrik akımı üretirler.

These microbes produce hair -like structures outside their body
Bu mikroplar vücutlarının dışındaki saç benzeri yapıları üretir

These hair -like structures act as an electric wires
Bu saç benzeri yapılar elektrik telleri gibi davranır

These wires transfer electrons between their cells and environment
Bu teller elektronlarını hücre ve çevre arasında transfer eder

Tens of thousands of bacteria join to form an electric cable
On binlerce bakteri elektrik kablosu oluşturmak için birleşir

That can carry electrones over several centimeters
Bu elektronları birkaç santimetrenin üzerinde taşıyabilir

The first bacterium in the chain takes electrones
Zincirdeki ilk bakteri elektronları alır

And passes them on the next bacterium
Ve onları bir sonraki bakteri üzerinde geçirir

This helps microbes further away to hook up to the electricity source
Bu, mikropların elektrik kaynağına bağlanabilmelerini sağlar.

And allows bacteria to reach their right oxygen comfort zone
Ve bakterilerin doğru oksijen konfor bölgelerine ulaşmasını sağlar

Where they dump their electrones
Elektronlarını boşalttıkları yere

Scientists identified up to eight types of bacteria that eat electricity
Bilim adamları elektrik yiyen sekiz tipe kadar bakteri tanımladı

These bacteria are very different from each other
Bu bakteriler birbirlerinden çok farklı

(Çeviri: ibrahim ÖZKARACA)
8 Ara 2018 11:03 güncellendi

Merhametsiz Tanrı

Kuran'ın sizi şefkatli ve merhametli bir gök tanrısına götüreceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü ışık/gök tanrısı zaten asıl zorbanın ta kendisidir ve kuran tam tersine bu zorba tanrı(lar)ın ve ona yalakalık yapan elit zümrelerin pisliklerini/zulümlerini ortaya çıkarmakta ve bir kısım gerçek ayetleriyle insanları uyarmaktadır. Bir kısım diyorum çünkü tümü gerçeği yansıtmamaktadır.

Örneğin; Koskoca bir evren ve bu evreni yarattığına inanılan bir tanrı neden elçinin karılarına ve sex hayatına kafasını takmış olsun ki?

İnanmadılar diye; onları yakacağım, zebanilere yem edeceğim, irinli ve zakkumlu sulardan içireceğim, şehirlerini alt üst edeceğim, soylarını kurutacağım, birbirilerine düşman ettireceğim vs. diye öfke kusan bir tanrıya merhametli demek nasıl bir akıl tutulmasıdır?

Doğru yanlıştan bir an önce ayrılmalıdır. Her şey bakış açısı ile ilgilidir. Mantığınızı kullanın!

ercan aldan

Bilinç Eşiği

Bu konuda çok soru geliyor. Arkadaşlar bilinç eşiği dediğim şey bilme eşiğidir. Bilmeye başlama noktası. Bilmeye ne zaman başlarsınız? Okumaya ve araştırmaya başladığınız zaman ama iş bu kadar basit değil. Tepemizde negatif enerjilerden beslenen lanet olası bir kitle var. Yarattıkları dinlerin yan etkisi olan korku ile sizleri sindirdiler, baskıladılar ve sesinizi kıstılar. Sizi kapitalizmin kölesi yaptılar. Asgari maaşa, standart ve ucuz bir yaşama sizi şartlandırdılar. Sizler buna razı oldunuz ve böylece bilinç eşiğinin altına düştünüz. Çünkü bu durumda artık hiç birşey öğrenme gereği hissetmeyecek, araştırmayacak ve özgürce yaşayamayacaksınız. Çünkü onların sistemini benimseyip kendinizi bu sisteme esir/teslim ettiniz. Onların yarattığı medya hayatınıza yön verdi, onların icat ettiği eğlenceler sizi araştırma yapma ve okumaktan alıkoydu. Kısacası cehaleti seçtiniz.

Ben 1000 tane kitap okudum bilincim açılmış mıdır? Hayır! Çünkü önce onların hipnozundan kurtulmalısın. Böylece bakış açın rasyonelleşir ve okuduklarını/öğrendiklerini tarafsız ele alırsın. Profesör de olsan, ordinaryus da olsan, 1 kamyon kitap okumuş da olsan, bu sistemden dışarı çıkmayı istemedikçe, bir kısır döngü içinde bocalayıp durmaya devam edeceksin.

Bilinç açılınca gerçek bilgiler senin huzuruna gelir. Genetik miras ile sana aktarılan dna'da zaten tüm tarih ve kozmosun bilgileri yer almaktadır. Önemli olan; bu bilgilere erişim sağlayabilecek portalı yakalayabilmendir. Kimileri bu aşamaları meditasyon, akapunktur vs. ile çözmeye çalışıyor 🙂 bunlar zararlı değil ama faydalı da değildirler.

İçindeki yerleşik inançları silmelisin, bakış açını değiştirmelisin, çemberin dışına çıkmalısın ve 
DNA'nı onarmalısın! Matrix'te söylendiği gibi "zihnini özgür bırakmalısın". (ercan aldan)

8 Ara 2018 12:31 güncellendi

06/12/2018

Kötülük Mü Daha Cazip Yoksa İyilik Mi ?

Takipçilerim az çok beni yazılarımdan tanır. Gerçek bilgiye ulaşmak için çaba gösteriyorum ve bu esnada öğrenmiş olduklarımı yazıya döküyorum. Fark ettiyseniz hiçbir yazımda %100 şu şöyledir, bu böyledir diyerek kesin hüküm vermedim çünkü bu pisliklerin örttüğü gerçekleri ifşa yolunda hata yapmamaya çalışıyorum.

Her yeni bilgi beyin kaslarımı geliştiriyor ve hep daha fazlasını istiyor. Bilinç eşiği bir kez aşılınca, artık geri dönüş mümkün olmuyor.

Hayatı öğrenmek güzel, gerçekleri öğrenmek güzel ama bu bilinç açılımı bizim gibi sıradan insanların hep sonu oluyor. Lanet olasıca kapitalist baronlar, tüm dünyayı nasıl uyutabiliriz ve nasıl köle edebiliriz diye akla hayale gelmeyecek planlar yapıyorlar. Menfaatine sandığın istisnasız her şey, seni onlara daha fazla esir ediyor. Örneğin; onların araçlarına biniyorsun, onların petrolünü kullanıyorsun, onların şirketlerinde çalışıp, paranı onların bankalarından alıyorsun, onların marketlerinden alışveriş ediyor, onların verdiği tohumları ekip hasat yapıyorsun ve karnını doyuruyorsun. Kim bilir belki de soluduğumuz hava bile onlarındır. Sanki bu dünya onlara ait ve sen bu esaretin farkına varıp isyan etmek istediğinde ise dışlanıyorsun ve buna devam edersen adalet sistemlerini kullanıp seni içeri tıkıyorlar. İsyan; toplum boyutuna ulaşırsa da ellerindeki nükleer silahları kullanıp o toplumu yok edip, yerine yenisini getiriyorlar. Bu da yetmiyormuş gibi bu katliamlar/kıyımlar üzerinden dinler icad ederek, bir korku imparatorluğu yaratıyor ve kitleleri de bu korkuyla yönetmeye devam ediyorlar.

Ya onları yeneceksiniz, ya bu lanet sistemin kölesi olacaksınız ya da bu dünyadan defolup gideceksiniz.

Amacım gerçek bilgiye ulaşmak ve size o bilgiyi sunmaktır. Gerçek bilgi sizi özgür yapar. Sizi yalan yanlış bilgilerle kimse esir alamaz. Bizi gözetleyen ve bu uyanıştan rahatsız olan gözcülerin, beni hasat listesinde üst sıralara eklediklerini biliyorum/anlıyorum/hissediyorum (bu zaten hep böyle olmuştur). Bu lanet dünyada özgürlük için ölmek, iyilerin kaderinde var ama tarih katilleri yazmaz, özgürlüğü için mücadele edenleri yazar ve ben genlerimde kötülük kanı taşımıyorum. Bu zorbalarla tek başıma mücadele edemem. Dünyayı yöneten bu sistemin karşısında bir karıncadan farkım yok ama hepinizde özgürlük bilinci oluşur ve haklı isyanınızı başlatırsanız, savaşın adil olmasını sağlayabilirsiniz. Tıpkı dünya savaşlarında olduğu gibi ve emin olun bu savaşların çıkış amaçları da hep bu özgürlük düşüncesi idi.

Burada ben, dünyayı yöneten ve kitleleri köle olarak kullanan global (hatta evrensel) bir sistemden bahsediyorum. Kimileri bunlarla mücadele etmek yerine köle olmayı/teslimiyeti seçti. Uyumayı seçti. Haliyle kendilerinden sonra gelen nesil de bu sistemin bir kölesi oldu ve şimdi hasat gününü bekliyor ama önceki yazılarımda da belirttiğim gibi ölüp gitmek çözüm değil. Mutlak özgürlük için bu silsilenin bozulması lazım.

Ülkem insanına bakınca, özellikle de kadınlara, "ısrarla bu sömürgeci kapitalistlerin allahına hizmet etmek için insanları sürekli bu lanet sisteme davet ediyorlar. Para baronlarının finansörlüğündeki bu bilinçli insanlar, sistem için bilinçsiz itaatkar köleler topluyorlar. Bu durum beni üzüyor. İnsanlar kötülüğe yığınla akın ediyorlar.

Ben bu yola "cehalet bizi yönetmesin" diye girdim. Kimseden bir kuruş menfaatim yok. Çünkü biliyorum ki cahilin merhameti yoktur (cahil derken okul yüzü görmemişi kastetmiyorum), çoğunluğu ahlaksızdır, yalancıdır ve talancıdır. En önemlisi bilinçsizdirler. Bu yüzden insanlığa verebildikleri tek şey kötülük, korku ve zulümdür. Bunu sizler de görüyorsunuz. Ben işte bu kötülüğe engel olmak olmak için çaba gösteriyorum.

Genelde dini ağırlıklı yazıyorsun diye eleştirenler oluyor. Dinsel de yazıyorum bilimsel de. Çünkü dünyayı bu ikisi yönetiyor. Dünyanın neredeyse tamamı din belasından muzdarip olduğu için dinsel yazılara ağırlık veriyorum. Dediğim gibi, amacım gerçeğin yalandan ayrılmasıdır.
6 Ara 2018 21:16

Zıtlık İlkesi (Bakış Açısı)

Çoğunluğa göre yaşam; zıtlık ilkesine bağlıdır. İşte "biri olmadan diğerinin kıymeti/varlığı bilinmez" derler. Ben de diyorum ki; "zıtlık görecelidir". Bu film de bunu ispatlar niteliktedir. Kimse "benim bildiğim/inandığım en doğrusudur - seninki yanlıştır yada ben iyiyim - sen kötüsün ..." vb. filan demesin! Geniş bir bakış açısı ile bakamadığımız sürece, neyin ne olduğu %100 net/doğru değildir. Bunu anlık olarak değerlendirebilen bir bilinç ve beyin yapısına şuan için sahip değiliz. Doğru bildiğimiz herşey yanlış olabilir (yada tam tersi).

6 Ara 2018 20:35 güncellendi

Tanrının Dili (?)

Eğer tanrı bir kitap yazacak olsa idi onu arapça olarak değil, şekil/sembol kullanarak yazardı. Çünkü her toplumun dili farklıdır/değişir ama gördüğü bir şekil ve sembolden herkes aynı şeyi anlar. Örneğin dünyanın her yerinde yılan yılandır, kuş kuştur ve dünyadaki tüm insanlar onu yılan ve kuş olarak bilir. Değiştirilemez ve üzerinde yorum yapılamaz. Korunmuş mesaj işte budur. Gerçek bir tanrı kitabı arıyorsan (varsa tabi) figürlere ve sembollere bak! (ercan aldan)

6 Ara 2018 20:22

Ruh ölümsüz değildir!


Ruhun ölümsüz olduğuna ve ölümsüz bir ruh taşıdığına inanan biçareler! 

v1

Neden hemen şimdi kendinizi öldürüp ölümsüzlüğe kavuşmuyorsunuz? 

Ruhun ölümsüz olduğuna ve ölümsüz bir ruh taşıdığına inanan biçareler! 

v2

Bir de şöyle bir durum daha var :) Spiritualist akıl hocalarınızın iddia ettiği gibi; sonsuz, ölümsüz ve sürekli bir ruh taşıyorsanız, narkozla sizi nasıl bayıltabiliyorlar? -ki bu bayılmaktan öte (tıpkı bir ölü gibi) hiçbir şey hatırlamıyor ve hissetmiyorsunuz. Hadi bunu geçtim, narkoz durumunda iken ruh bizi nerede bekliyor? Hadi bunu da geçtim, ya aşırı narkozdan uyanamayıp ölen insanlara/hayvanlara ne diyeceksiniz?


Hiçbirinin mantıklı bir açıklaması yoktur! Çünkü ölümsüz bir ruh değil, ölümlü bir bilinç taşıyorsunuz, bunu kendinize alıştırsanız iyi olur ;

Ruhun ölümsüz olduğuna ve ölümsüz bir ruh taşıdığına inanan biçareler!

v3

Size göre canlılar sonsuz, ölümsüz ve sürekli bir ruh taşıyorsa, canlılığı bu ruh sağlıyorsa; ani soğutma/şokla dondurulan (öldürülen) ve 3, 6 yada 12 ay sonra bile tekrar diriltilen hayvanlar da neyin nesi oluyor? Ruh da onunla birlikte mi donuyor? Hani ruh ölümsüzdü? Yok eğer donmuyorsa uzun süre donmuş olan bedeni nerede bekliyor?

Defalarca kez söylediğim üzere ruh, cin filan hepsi hikaye. Bilinci kapalı insan, ölü insandır. Ani şoklama ile kendinizi dondurup (bilincinizi geçici olarak kaybettirip), yüz yıl sonra tekrar diriltebilirsiniz. Dini kanıt istiyorsan 2/259 ayetine bak. Bilimsel kanıt istiyorsan tıkla: http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/04/160427_vert_fut_dondurulup_diriltme

Genel anlamda aynı dna'ya sahip insan ırkını temsil ediyor olabiliriz. Bu bakımdan hepimiz aynıyız. Bu durum kelle sayısı ile övünen sömürgeci kapitalist zalimler için bir avantajdır. Ancak, özgürlük ve eşitlik bakımından değerlendirirsek, biz tekiz ve bize verilen tek bir yaşam hakkımız var. Yaşamın uzun yada kısa olması, bilincimizin açık yada kapalı olması ile doğru orantılıdır. Her yönüyle tamamen açık bir bilince sahip insan köle olarak kullanılamaz, uzun yaşamın (hatta ölümsüzlüğün) sırrına vakıf olur. Bilinçsizler ise sadece doğar, büyür (çalışır) ve ölür. (ercan aldan)

6 Ara 2018 20:19 güncellendi

Zihinsel telepati


Zihinsel telepati; evet, insanlar aslında bu yöntemle iletişim kurmalıydılar. Telepatiyle konuşabildikleri zaman, değişik diller ve alfabeler gibi engeller söz konusu olmaz. Ne var ki, ben biraz düşününce bizim dünyamızda bunun asla işlemeyeceğine karar verdim, çünkü bizler için şirketten çalmak, vergi kaçırmak, her türlü dalavereyi çevirmek sıradan olaylar halindedir. Bu dünyanın insanları asla “açık zihinli” olmaya yanaşmazlar. Saklanacak o kadar çok hile, o kadar çok kırgınlık vardır ki!

Alıntı: Bir çift Yürek 

Spiritualizm ve Mistisizm


Spiritualizm ve mistisizm, kişi bazında yararlı olabilir (içindeki vahşi hayvanı dizginlemek için) ama toplum bazında uygulanırsa tehlikelidir. Beyinleri uyuşturur, kitleleri şuursuzlaştırır ve gerçek dünyadan uzaklaştırır. Yürüyen ölüler gibi olursunuz -ki insanlığın şuan içinde bulunduğu durum da budur. (ercan aldan)
6 Ara 2018 21:26

05/12/2018

Tarih öğretici ve yol göstericidir


Tarih öğretici ve yol göstericidir.

1940'larda (Amerikan emperyalizmi Türkiye'ye girerken), yıllardır uyuyan Said-i Nursî uyandırılıyor ve Suudi Arabistan kökenli olan Ticanî tarikatı, laisizme karşı ilk eylemlerine başlıyor. Adnan Menderes, bir yandan Amerikan emperyalizminin ülkeye girişine zemin hazırlarken, diğer yandan da Said-i Nursî'nin elini öpüp hilafet sancağının gölgesinde yürümeye başlıyor.

Rastlantı mı?

Öğrenci ve işçi eylemleri başladığında, hak ve ekmek arayanların karşısına yine o, "Din elden gidiyor!" naraları atanlar çıkıyor. İstanbul gençliğinin 6. Filo'ya karşı başlattığı protestolar, Dolmabahçe camiinde, kıbleyi bırakıp 6. Filo'ya dönerek namaz kılan şeriatçılarla kırılmaya çalışılıyor. Amerikan askerleri için beyaza boyanan İstanbul genelevlerini dile getiren öğrenciler, çember sakallılar tarafından dövülüyor, hatta öldürülüyorlar.

1970'lerin son iki yılında ABD'nin, SSCB'yi güneyden, ılımlı ve denetlenebilir İslamcı bir yeşil kuşakla çevirme projesini; batıda Polonya'dan "Let us Poland, be Poland" (Bırakınız Polonya Polonya Olsun) sloganıyla başlatılan "Yeni Dünya Düzeni" kampanyası destekliyor. Kilise Polonya'daki sosyalist rejime, cami Türkiye'deki laik rejime saldırıyor. Süreç işliyor ve sosyalizm, emperyalizme bağımlı liberal sisteme, laisizm denetlenebilir İslam'a dönüştürülmeye çalışılıyor. Afganistan, Pakistan, Cezayir, Tunus ve Türkiye gibi ülkelerdeki İslamcı yükselişi, Yeni Dünya Düzeni projelerinden ayrı düşünmeye, kopartarak anlamaya çalışanların yanılgıları, müslüman-laik çatışması biçiminde ortaya çıkıyor.

Atatürkçülük adına askeri darbe yapan generallerin yaptıkları ilk şey, Atatürk'ün mirasını yerle bir etmek oluyor. Yine aynı generaller, ABD'ye danışmadan da iş yapmıyorlar.

Liberalizm adına badem bıyıklarıyla iktidara gelen Özalcı yönetim, Amerikan yanlısı Suudi Arabistan sermayesini ve bu sermayenin şeriatçı gruplara mali desteğini getiriyor. Liberal Ahrarlar, SSCB'deki gelişmelere bakarak sosyalizmin, ideolojinin ölümünü bayram yaparak ilan ediyorlar ve bizatihi bir ideoloji olan şeriatçılığın yükselişini (bilerek ve isteyerek, yani hukuk deyimiyle 'taammüden') görmezden geliyorlar. Görenler ise uzlaşma yolları arıyor.

İşte bu noktada; şeriatın, özgürlük ve emek düşmanlığını, emperyalizmle işbirliğini, insan haklarına karşı tavrını ve döktüğü kanı tarihsel bir süreç içinde görmek gerekiyor. Başka türlüsü, bir odası eksik eve benziyor.

Tarih öğretici ve yol göstericidir. 31 Mart 1909 ile 2 Temmuz 1993, Türk toplumunun tarihinde şeriatçılarla yaşanan iki büyük çatışma noktasıdır. Bu noktalar arasında kimin ne yaptığını, hangi kesimin kimden yana ve nasıl tavır aldığını unutmamalıyız. Bu anımsama, bundan sonra herkesin safını ve tavrını doğru tahmin edebilmemiz için de gereklidir.

Bu yüzden elinizdeki çalışmanın biçimi, kronoloji olarak belirlendi. Bir kolaj oldu. Cumhuriyet tarihini açıklamak gibi, bir savı yok. Anımsatma savı var. Sadece, "Şu işler oldu; şu işleri şunlar yaptı; şunlar karşı çıktı" demeye çalıştı. Eksikleri var. Başkaları tamamlayabilir, tamamlamalıdır. Yanlışları varsa (ki, aksi yöndeki tüm çabama karşın olabilir), bundan sonraki baskılarda düzeltmek üzere, şimdiden özür dilerim.

Cumhuriyet Gazetesi arşiv bölümü ve iletişim servisleri çalışanlarına teşekkür ederim.

Halil Nebiler. 13 Nisan 1994, Sefaköy
5 Ara 2018 19:16

Gelecek şimdiden planlanmıştı

"Su ölümcül bir silahtır. 2040 yılına kadar su kaynakları tükenecek olan Orta Doğu'da Fırat ve Dicle’nin kaynağı Türkiye hedef ülke haline gelecek. O tarihe kadar parçalanmış Orta doğu coğrafyasında oluşturulacak mikro köle devletler savaş ilan edecekler. Belki Türkiye’yle baş edecek güçleri olmayacak ama susuzluktan ölmek yerine savaşmayı tercih edecekler.

Türkiye’deki barajlara füze saldırıları gerçekleştirecekler. Birleşip yapacakları saldırı sonunda başarısız olacaklarını biliyoruz fakat sonunda biz devreye gireceğiz.”. ..

Yüzünde sinsi bir gülümseme belirmişti John Bassinger'in, “Bir tarafta bor ve toryum madenleri, diğer tarafta hayati öneme sahip su. Tam seksen yıldır Türkiye'ye nefes bile aldırmamışlardı. Önce dış yardımlarla göbekten bağlamışlardı, sonra siyasi, dini ve etnik kimliklerin ayrışması için var güçleriyle çalışmışlardı. Ülke içinden satın aldıkları insanların sayısı binlerle ifade ediliyordu. Yine de dayanmıştı Türkiye; asıl şaşırtıcı olan da buydu zaten. .. Tek çekindikleri konu Türkiye’nin, Rusya, İran ve Çin’le birlikte hareket etmeye doğru evrilen çizgisiydi. Bu ülkelerin aralarına Hindistan ve Endonezya, Filipinler gibi ülkeleri almaları ABD adına bir felaket olurdu... Hızla yol almaya çalıştıkları yapay zekayla yönetilen tek dünya devletinin önündeki en büyük engel ulusal bütünlüğünü koruyan ülkelerdi. 1960 yılından beri adım adım uygulanan planın son parçası ”Kaos," teorisiydi. Obama döneminde tam anlamıyla hayata geçirilmiş, Trump'la da artarak devam ediyordu. Aslında destekledikleri gruplar ve ülkeler dahil bölgesel savaşların kazananı olmamalıydı. Hiç bitmeyen kanlı savaşlar, bölgesel karışıklıklar planlarına bir adım daha yaklaştırıyordu onları. Terörün her türlüsüne destek vermeleri boşuna değildi; pes eden insanların sadece yaşamak uğruna, can güvenliğine dayalı yeni dünya düzenine ”Evet" demeleri çok kolay olacaktı.

Gelecek şimdiden planlanmıştı yedi büyük aile tarafından.

Yakında tüm ülkelerde uygulanmaya başlanacak olan çipli kimlikler uydular tarafından takip edilebiliyordu. Gelecekte kimlikler de olmayacaktı. İnsanların boyun bölgelerinin sağ tarafındaki yumuşak dokuya yerleştirilecek çiplerle tüm hayatları kontrol altına alınacaktı. Para insanın kendisi olacaktı. Tüm para birimleri kaldırılarak, kredi sistemi uygulanacaktı. Tarayıcının önünden geçmeleri yetecekti ödeme yapmak için. Çip kişiye ait olduğu için çalınamayacak ve taklit edilemeyecekti. Hastalıkları, Vücut fonksiyonları anında kayıtlara geçecek, attıkları her adım, ilişkileri, tuvaletlerde bile neler yaptıkları bilinecekti. Kredinin kesilmesi o insanın sonu olacaktı. Ekmek bile alamaz duruma düşerek, açlıktan öleceklerdi. İnsanların köleleştirildiği, beyaz efendilerin hakim olduğu korku imparatorluğu dünyanın kalan son zenginliklerini de tükettikten sonra, başka gezegenlere açılım başlayacaktı. Tabi ki sadece seçilmiş beyaz efendiler ve aileleri için. .. ABD'li Evangelistler için kendi halkı dahil insan yaşamının bir önemi yoktu. 2014 yılında medyaya sızdırılan raporlara göre ABD, kendi halkı üzerinde son elli yılda atmış binden fazla gizli deney yapmış bir ülkeydi. ..

Kod Adı Pegasus - Haluk Özdil
5 Ara 2018 19:11

Yahudilik = İslamiyet (teslimiyet)

Günümüz İslam'ın özünü oluşturan tüm ibadetler/ritüeller gerçekte gelenekçi Yahudilerin uygulamalarıdır ve Kuran dini ile hiçbir alakası yoktur. Kuran'ın eleştirdiği sabit fikirli bağnaz ve yobaz kesim, yine Kuran'ın eleştirdiği şekilde gerçek Kuran hükümlerini eğip bükerek kendi inançlarına benzetmeye/entegre etmeye çalışmışlardır. Bu hususta çok da başarılı olmuşlar ve bu bağnaz geleneklerini/törelerini yani tora'larını büyük yığınlara hak din diye kabul ettirebilmişlerdir. Şuursuz yığınlar cennet umudu ile müslüman olup, cennetin sahibine (!) kul olduğunu düşünürken gerçekte bu gelenekçi bağnaz yahudilerin tuzağına düşmüşlerdir.

Bunları ilerleyen günlerde sizler için detaylandırmaya çalışacağım ... Şimdilik bu videoyu bir özet olarak kabul edin!

https://drive.google.com/file/d/1--R-0K8v1vLVukZkNcDVt7QK5EVnjmnA/view?usp=sharing

5 Ara 2018 19:01

Para = Tanrı

Para=Tanrı

Paraya tapılan bu dünya sisteminde; para kazanmak için silah üretilmesi lazım. Bu silahların satılabilmesi için savaş ve kaos ortamı yaratılması lazım. Savaş ve kaos olması için insanların bölünmesi lazım. İnsanların bölünmesi için de dinler, mezhepler ve partiler oluşturulması lazım. Bu dinler, mezhepler ve partileri kışkırtmak için, din ve siyaset adamları bulmak lazım. Bu inanç tacirlerinin görevini yapabilmesi için de onları maaşa bağlamak yada bağış toplamak lazım. Gördüğünüz gibi sistem “PARA” üzerine kurulu. Para=Tanrı  


5 Ara 2018 18:59

Georgia Sütunları

Georgia Sütunları

Eski uygarlıklarda tapınılan tanrılar hep aynı kişilerdi ancak sadece isimleri değişikti! Sümer tarihi,Mısır tarihi, hinduizm/budizm mitolojileri aslında hep aynı karakterdeki tanrılardı, her medeniyette/her uygarlıkta sadece isimleri farklıydı! Bu gerçek binlerce yıldan sonra arkeologların/tarih bilimcilerin ve daha birçok bilim insanlarının derin araştırmaları sonucunda günyüzüne çıktı! Çoğu dinin kökeni malesef sümerlere dayanmaktaydı! Sümer tabletleri ortaya çıktıktan sonra KORKUNÇ GERÇEK ortaya çıktı! Video da piramidin içindeki insana benzer hayvan kafalı yaratıklar eski mısır tanrılarıdır! Elitler onların farklı bir boyuttan veya gezegenden yaşadığımız dünyaya gelmesini bekliyorlar, ancak tanrılarının emrini yerine getirdikten sonra! Emir Şu: Dünya nüfusunu 500 milyonun altına indir! "georgia sütunları" İşte elitlerin tanrıları bunlar! Elitler bunlara tapıyor onlar da güneşe! Binlerce yıldır bizi kontrol ediyorlar ve yönetiyorlar! Her insan kimi bilerek kimisi de bilmeyerek onların kurmuş olduğu sisteme hizmet ediyor! Hepimiz aslında köleyiz! Hepimizin negatif enerjisinden besleniyorlar! Çoğumuz onların kurmuş olduğu sistemin (matrixin) içinde kullanılıyoruz! Detaylı kaynak için mısır ve sümer mitolojileriyle ilgili görsel birçok döküman mevcut nette. (alıntı)

https://www.webtekno.com/uzerinde-insan-nufusunu-500-milyona-indirin-yazili-korkunc-anit-h36928.html


5 Ara 2018 18:58

New Mexico kamçıkuyruk kertenkelesi

New Mexico kamçıkuyruk kertenkelesi: Partenogenezle ürediği gözlemlenen bu canlılarda ilginç olan şey, bu aseksüel kertenkele popülasyonunun tamamı dişi olduğu halde, hala üreme davranışları sergilemeleridir. Dişi kertenkelelerden biri erkek rolü üstlenir ve yumurtlamak üzere olan dişinin üzerine çıkar. Bu durum, yükselen hormon seviyelerine bağlıdır ve bu tür cinsel davranışların varlığı üretkenliği artırır. Bu nedenle, hepsi dişi olduğu halde bu seksüel davranışları sergileyerek yumurta verimliliğini artırma ihtiyacı duyarlar. Çekiçbaşlı köpekbalığı da partenogenez ile üreyen canlılardan birisidir (alıntı).

5 Ara 2018 13:39

Chemtrails atımları ...

Chemtrails atımları ...

Üzerimize atılan kimyasal ve ağır metaller vücuda solunum yolu ile girer ve kana karışarak organlar da toksin birikimine neden olur. Organlar da, sinir sistemimiz de ufak çaplı hasarlar meydana getirir ve sürekliliği devam ettikçe hasarın boyutu da o derece yükselir; kanser, alzaymır, zeka geriliği, vücutta kasılmalar gibi daha yüzlerce hastalık ortaya çıkarır. Chemtrails atımları, enerjisizlik ve duygusuzluk en net rahatsızlığıdır. Hissedememe sorunları ile baş başasınız. (alıntı)


5 Ara 2018 18:58

Yağmur Makinesi


Onlar yağdırır, sizler ise sadece dua edersiniz.

Doğada hiçbirşeyin tesadüfi olmadığını, bir güç "yani (üst akıl) insanlar" tarafından yönetildiğini zamanla anlayacaksınız. (ercan aldan)


5 Ara 2018 18:57

Tevrat değiştirildi mi?

Tevrat değiştirildi mi?

Sözde Müslüman alimlerimiz, 2/95 ayetini (!) Gerekçe göstererek Tevrat’ın tahrif edildiğini/değiştirildiğini kabul etmektedir. 

O zaman soru şu:

Tevrat değiştirildi ise, o halde bozulmuş Tevrat'taki hükümler ile Kuran'daki hükümlerin birçoğu neden aynıdır? Yok eğer Tevrat gerçek ve kuran’da bunu tasdikliyorsa (bkz. 46/12) o zaman müslüman ve yahudiler arasında neden bir ayrımcılık vardır? Kardeşçe yaşamaları gerekmez miydi?  (ercan aldan)


https://youtu.be/97Kk-mXyXzU

5 Ara 2018 13:36

Nuh tufanı gerçek miydi?


Nuh tufanı gerçek miydi? Yoksa bir kurgu muydu?

Nuh tufanı hakkında bize ne dediler? Tanrı yeryüzündeki kötülüğü/inkarcıları temizlemek için falan filan ... Peki temizlendi mi? Temizlendi ise mevcut kötülük nereden geldi? Tanrı işini eksik mi yapmıştır? Yoksa bu da üst akılların bir planı mıydı?

5 Ara 2018 13:35

Gökkubbeyi Henüz Çatlatamadık!


Hillary Clinton: Gökkubbeyi Henüz Çatlatamadık!

Çevirisi: Gökteki sağlam gök kubbeyi henüz çatlatamadık ama en kısa zamanda bunu başarmayı ümit ediyoruz!

Bir başkasından duysam önemsemezdim. Bu kadın ciddi bir şeyler biliyor ve bizden saklıyor olabilir mi? Gökkubbe gerçek ise neden onu delmek için uğraşıyoruz? Kimden yada kimlerden kaçıyoruz? Gerçekten bir uzaylı istilası mı bekleniyor? Yada üst akıllar elitlerini koruyup, geride kalacak olan bizlere kıyım mı uygulayacak? HAARP ve CHEMTRAILS projelerini bu yüzden yürütüyor olabilirler mi? Norveç'teki kıyamet sığınağını bu yüzden mi inşa ettiler?

https://youtu.be/NvDTa0LxBiY

5 Ara 2018 13:34

Hani Kuran'da çelişki yoktu?


Elmalılı Meali Sadeleştirilmiş 1:

2.259 - Yahut, altı üstüne gelmiş ıpıssız bir şehre uğrayıp: «Allah, bunu bu ölümünden sonra nereden diriltecek?» diyen kimse gibi. Bunun üzerine Allah, onu yüz yıl öldürdü, sonra diriltti ve: «Ne kadar kaldın?» diye sordu. O: «Bir gün veya bir günden eksik kaldım.» dedi. Allah: «Hayır, yüz yıl kaldın. Öyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! Bunlar, seni insanlara karşı gücümüzün bir canlı delili yapmamız içindir. Hele o kemiklere bak, onları nasıl birbirinin üzerine kaldırıyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?» Bu şekilde hak kendisine apaçık belli olduğunda: «Allah'ın herşeye gücü yettiğini şimdi biliyorum.» dedi.

42.51 - Bununla beraber hiçbir insan için Allah'ın şu üç suret dışında doğrudan doğruya ona söz söylemesi mümkün değildir; ancak, ya vahiy ile, ya perde arkasından ya da bir elçi gönderir, izniyle ona dilediğini vahyeder. Çünkü O, çok yüksek ve çok hikmet sahibidir.

Dikkat edin! Şura 51.ayette "Allah hiçbir insan ile doğrudan doğruya konuşmaz derken, Bakara 259'da sıradan bir insan ile muhabbet ettiğini görüyoruz. Bir de İbrahim ve Musa kıssaları da var tabi. E hani Kuran'da çelişki yoktu?

5 Ara 2018 13:22

Yalancının mumu ...

Yalancının mumu yatsıya kadar ...

Müslüman kedi (?) ile birçok insanı müslüman ettiğini zanneden sahtekarlar, benim ateist kedimi görünce şaşırdılar :)


https://youtu.be/V0eTJ6IPcxc

Şu müslüman güvercinleri de unutmadım tabi :) 


Yaptıkları her sahtekarlığın kendilerine puan kazandırmadığını, bilakis insanları gerçeği aramaya/bulmaya ittiğini gördüm. 

Gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.

İslam = Zerdüştlük (?)

Sabiilik: Zerdüştlük ve Yahudilik karışımı bir din olarak kabul edilmektedir. İslam dinine derin etkileri bulunan Hanifliğin de bir çeşit sabiilik olduğu ileri sürülmüştür.
Yahudilerin Babil sürgününde Zerdüşt inançlarından etkilendikleri ve bâzı inançların Yahudi, Hıristiyan ve İslâm kültürlerine Zerdüştlükten geçtiği düşünülmektedir;
Zerdüşt'ün anası on beş yaşında bir bakire iken, bir ışık hüzmesinin ziyaretine uğrayarak hâmile kalmıştır. Ayrıca ilk kez müritleri ile su üzerinde yürüyen, miraca çıkan, tanrı ile yüz yüze görüşen, ölmeden Cennet ve Cehennem'i gören Zerdüştün kendisidir. Zerdüştlük inancına göre Cehennem üzerinde kurulu olan Sinvat (Çinvat) köprüsünden geçilerek Cennet'e ulaşılır. Ancak Cehennem'de üç gün kalınarak günahlardan temizlenilmesi gerekecektir. İbrahimî dinlerdeki "6 günde" yaratılış ve mehdi-mesih inançlarının ilk izlerine Zerdüştlükte rastlanabilir. (wiki)

https://odatv.com/cehennem-aslinda-bir-copluk-muydu-0505161200.html

 5 Ara 2018 13:26

Bitmek bilmeyen bir savaş

Piramit bir hiyerarşinin simgesidir. en üstteki tanrı/kral en alttaki halkın tanrı/kralıdır. mısır tanrıları gittikleri ve istila ettikleri her yere piramidi götürmüşlerdir. 7 kıtaya hükmetmişlerdir. abydos'taki figürler gerçektir. nasca ve peru'daki çizgileri de muhtemelen onlar çizmişlerdir. piramid, kartal ve güneş ışıkoğulları klanının yani tanrı ve tanrıoğlullarının simgesidir ve bu semboller tanrıyı temsil eder. yılan/ejderha ise ona karşı ayaklanan iblis/yılanoğullarının simgesidir. dünyanın her yerinde piramit, kartal ve güneş sembolleri ile yılan/ejderha figürlerinin bulunmasının sebebi, aralarında bitmek bilmeyen bir savaşın olması yüzündendir.

Vahiy 12
7-8-9 Gökte savaş oldu. Mikail’le melekleri ejderhayla savaştılar. Ejderha kendi melekleriyle birlikte karşı koydu, ama gücü yetmedi. Bu yüzden gökteki yerlerini yitirdiler. Büyük ejderha –İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan– melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.

(ercan aldan)


5 Ara 2018 22:13




Hathor Pentalpha Mason Locası
























Bu resim; "Mason/İllüminati" üyelerinin isimleriymiş. Dünyayı bir örümcek ağı gibi nasıl sardıklarını, "din ve siyaset" ile insanları nasıl "goyim"leştirdiklerini görün!
5 Ara 2018 21:34

Hani Allah اللّٰهِ ?

Bir kişi de çıkıp sormuyor ki 20000 ya da 50000 sene önceki mağara çizimi yada figürlerinde (göbeklitepe, maya yada mısır tapınaklarında vb.) neden hiç Allah اللّٰهِ lafzı yer almaz? Hani allah اللّٰهِ özel bir isimdi? Hani o tek ve yüce olan tanrının ismiydi? (ercan aldan)
5 Ara 2018 21:13

İslamda zorlama vardır!

İslamiyet teslimiyet dinidir. Bunu Kur'anın kendisi söylüyor (4/65). Bu yüzden İslam'ın ilk şartı da şehadet getirmektir! Teslim olursan kurtulursun, olmazsan katli vacip bir kafir sayılırsın. Kuran'ın muhatabı yahudi araplar, bu zorbalığı bayrağına dahi işlemiş iken, bizim beyinsizlerimiz, insanları bu şiddet dinine/sistemine çağırıyor. Eğer bunların tanrısı haklı olsaydı, insanlardan neden teslimiyet istesin ki? Bizi o yarattıysa ve bize akıl ve mantığı o verdiyse (!) hür irademizle ona teslimiyeti seçmez miydik? (ercan aldan)
5 Ara 2018 21:08

Eğer bir gökkubbe varsa (?)

Üstümüzde bir kubbenin olduğunun ispatlanması halinde sevinçten uçacak cahil dinci tiplerimiz var! Eğer bu ispatlanırsa, kuran'ın 55/33, 21/32 ayeti gerçek sayılacak ve kuran'ın allah kelamı olduğuna delil olacakmış. Pes!

Eğer gökkubbenin varlığı ispatlanırsa bu aynı zamanda tevrat ve sümer tabletlerinin de gerçek olduğunu, hepsinin birbirinin kopyası olduğunu (-ki zaten öyle) ve bizi yaratan tanrıların "bizi terbiye etmek yada köle olarak kullanmak için buraya tıkmış olduğu gerçeğini ispatlar" -ki sizler bu durumda üzülmek ve bunu yapan tanrılara sövmek yerine, bu cehaletinize sevinen gerizekalılar olarak tarihe geçeceksiniz :) Kusura bakmayın ama realite budur! (ercan aldan)
5 Ara 2018 21:04

Ne yaman bir çelişki?

Bu ne yaman bir çelişki?

Yar.6: 17 Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek.

Yar.6: 19 Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al.

Bir sonraki ayette bile böylesine çelişkili bir ifadenin kullanılmış olması Tevratın da insan ürünü olduğunun basit bir kanıtıdır. (ercan aldan)
5 Ara 2018 21:00

İlaç Baronları


Kapitalist baronlar önce virüsü yayar seni hasta eder, sonra da ilacını buldum diyerek sana parayla antivirüsünü satar. Halbuki ikisini de üretenler kendileridir. (ercan aldan) 

5 Ara 2018 20:39



En çok okunan