test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉
Ayahuska (DMT) etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ayahuska (DMT) etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

03/01/2019

Ayahuska (DMT)

Ayahuska (DMT)

Ayahuasca, şamanlar tarafından, ayinlerde kullanılan bir bitki çayıdır. LSD’nin daha etkili versiyonu olarak adlandırabileceğimiz DMT maddesini içeren kargı kamışı bitkisiyle MAOI inhibitörü içeren üzerlik tohumu karıştırılarak elde edilir. Yapımı ve kullanımı hiçbir yasal sorun teşkil etmemektedir. Fazla doz ölümcül derecede zehirlidir. Herhangi bir bağımlılığı yoktur. Kullandıktan sonra olduğunuz yere yatar, gözlerinizi kapatır ve halisünasyonlar görmeye başlarsınız. 15-20 dakikalık bu halüsinasyon süreci size saatler sürüyormuş gibi gelir. Öncelikle korkularınızla yüzleşirsiniz. Cehennemi yaşarsınız. Ölümü yaşarsınız. Ölmeden ölürsünüz. Sonrasında ise huzur başlar, yeniden doğarsınız. Cennettesinizdir. Dünyanın en mutlu insanısınızdır, her şeyden arınmış, ölümü yaşamış ve yeniden doğmuşsunuzdur.

Kargı kamışı, ney yapımında kullanılmaktadır. Mevlana’nın kargı kamışıyla fazlasıyla haşır neşir olduğu bilinmektedir. Yazdığı bazı eserlerde kargı kamışından söz eder. Ölmeden önce ölümü tatmayı ve vahdete ulaşmayı anlatır. Mevlana’nın DMT içeren kargı kamışı kullanmış olması çok yüksek bir ihtimaldir.

Aynı şekilde, Musa’nın tanrıdan on emiri aldığı rivayet edilen mağarada da DMT maddesi içeren bitkilerin varlığı tespit edilmiştir.

Tamamen DMT halüsinasyonlarından oluşan Enter The Void filmi ve bir kızılderili kabilesinde geçen, ayahuasca kullanımını ve halüsinasyonlarını anlatan Blueberry filmi bahsi geçen “kafanın” en iyi anlatıldığı filmlerdir.

Ayahuasca çayının yapımı için kullanılabilecek bir çok bitki vardır ve bir çoğu Türkiye’de yetişmektedir. Nasıl yapıldığını ve nasıl kullanılacağını internette araştırarak bulabilirsiniz. Deneyip denememek size kalmış. Şimdiden afiyet olsun.

Burak İlhan - Yasal Bir Uyuşturucu: Ayahuasca Çayı

https://youtu.be/XGG6GGI5NzA

************************************
Ana fikir; Yeryüzünde ki bütün dinlerin ya çıkış noktası olmuş ya da tam odağında var olup, oluşumuna yön vermiş bir maddedir Di–Methyl-Tryptamine.

Yukarıdaki alıntı yazı ve videoda anlatılanlara bakılırsa, söylenenler kutsal kitaplardaki örneklere çok benziyor. Ben henüz bu deneyimi yaşamadım, bazı riskleri varmış. İyice araştırmadan denemeyi de düşünmüyorum. Sizlerin de iyice araştırmadan denemesini tavsiye etmiyorum. Benim ilgimi çeken asıl konu; karışımın etkileri ile dini hikayelerde anlatılanların benzerlik göstermesidir. Kutsal sanılan 3 kitapta da bu deneyimlere benzer örnekler var. Herşeyi gören göz olarak kabul edilen "RA'nın gözü" de sanırım bu şekilde ortaya çıkmış. Kutsal kitaplarda (!) ve özellikle Kuran'da bu mecazi görü ile tanımlanan ayetler var. Birkaçını buraya yazıyorum (önceki yazılarımda da bunlardan bahsetmiştim).

Daniel 7.13 “Gece görümlerimde insanoğluna benzer birinin göğün bulutlarıyla geldiğini gördüm. Eskiden beri var Olan’ın yanına doğru ilerledi, O’nun önüne getirildi.

Vahiy 10.1 Sonra gökten inen güçlü başka bir melek gördüm. Buluta sarınmıştı, başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe, ayakları ateşten sütunlara benziyordu.

Vahiy 14.14 Sonra beyaz bir bulut gördüm. Bulutun üzerinde “insanoğluna benzer biri” oturuyordu. Başında altın bir taç, elinde keskin bir orak vardı.

2.210 - Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah'ın ve meleklerin kendilerine gelmesini ve işin bitirilmesini mi bekliyorlar? Hâlbuki bütün işler Allah'a döndürülür.

8.43 - Hatırla ki, Allah, uykunda sana onları az gösterdi. Eğer onları sana çok gösterseydi, elbette çekinecek ve bu iş hakkında münakaşaya girişecektiniz. Fakat Allah (sizi bundan) kurtardı. Şüphesiz O, kalplerin özünü bilir.

Videodaki birden fazla kişi, deneyimlerini anlatmış. Bir yada iki kişi söylese yalan olduğunu düşünebilirsiniz ama 5 ayrı kişinin benzer etkilere maruz kaldığını görmek, konunun gerçekliğini göstermekte ve bizlere; dini inançların neden hep aynı coğrafyada yoğun olarak yaşandığını ve peygamberliğin de neden hep babadan oğula geçmiş olduğunu çok iyi izah etmektedir.

Genele baktığımızda da zaten dinler, sürekli gerçekdışı olguları kullanır. Bilimi ve gerçekliği sevmez. Spritüalizm, mistisizm ve tasavvufun neden eski zamanlarda revaçta olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. Ruh, maneviyat, melek, cin, cennet, cehennem ... aklınıza gelen ne kadar mistik öğe varsa sanırım hepsi bu etkiler üzerine inşa edilmiş. Çözüm bulamadığımız yada o an için anlamlandıramadığımız bu olayların neden hayali varlıklara dayandırılmış olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. "Gerçek dünyada kendimize bir hayal dünyası yaratmışız" (ercan aldan).
3 Oca 2019 19:50

En çok okunan