test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉
kablosuz elektrik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kablosuz elektrik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11/09/2020

GÜNEŞ ve AY YAPAY BİR ELEKTRİK KAYNAĞI MIDIR?


GÜNEŞ ve AY YAPAY BİR ELEKTRİK KAYNAĞI MIDIR?

(Bence mümkün ...)

Önceki yazılarımda güneş, ay ve yıldızların yapay olabileceğini, bunun basit deneylerle ispatlanabileceğini ama bunlar olmadan da canlılığın sağlanamayacağını/yaratılamayacağını söylemiştim.

Bu tez size biraz absürt gelebilir ancak şunu bir düşünün, soğuk ve karanlık boşluktaki(!) güneş, ısı ve ışığı nasıl üretebilmekte ve bize nasıl gönderebilmektedir? Yok işte şu gazlardan oluşmuş, işte şu kadar milyon km. uzaklıkta imiş, yok işte şu kadar milyon derece ısı üretiyormuş, bing bang zart zurt falan filan ... Sanki gidip ölçülmüş gibi o kadar net rakamlar veriyorlar ki :) E işte bize gelen ısı ve ışık baz alınarak ve birtakım varsayımlar da eklenerek bu hesaplamalar yapılmaktadır diyorlar. Yahu varsayımlarla gerçeklik nasıl belirlenebilir? Sallamayın! Sürekli bir kararlılıkla devamlılık arzeden bir döngüden bahsediyoruz. Madem koskoca bir evren ve bu evren içinde boşlukta gezinen milyarlarca güneş benzeri yapılar var, e arkadaş bu canını okuduğumun evreninde hiç mi bir çarpışma olmaz? Güneş korunuyor mu? Korunuyorsa kim koruyor?

Masonlardan oluşan bilim camiasının her söylediğine inanmadığım için bu konuda şüphelerim var. Bana göre Güneş en büyük ve birincil elektrik kaynağıdır. Enerjisini bu dünyadan alıyor. Buradaki videoda bunun olabilirliğini deneyimlemişler. Mutlaka izleyin, bence tamamen mantıklı.


Tesla'nın peşine neden düştüklerini de şimdi daha iyi anladım. Adamcağız son zamanlarında kablosuz elektrik üzerinde yoğunlaşmıştı ve birçok projesi şu an kapitalistlerin elinde kullanılabilir durumda. Kablosuz elektrik tümüyle keşfedilirse bu lanet kapitalistler tepetaklak olacaktır. Tanrı rolünü oynayan lanet elitlerin ellerine geçen kadim bir sırdır bu.

Güneş, ay ve yıldızların da çalışma prensibi aynen budur. Aralarında bir bağ var ve bu bağı sağlayan bir tür enerji/akım var. Ya bildiğimiz elektrik yada ona benzer bir şey. Güneş bir tür elektrik/enerji kaynağı olabilir. Bu video gerçek ise, tezimi %100 doğrular. İncil'de hasat öncesi 7 adet kıyamet alametinden söz edilir (daha önce değinmiştim). 5'i gerçekleşti. 6.sı karanlık. Yani güneşin sönmesi. Bu alamet kuran'da da geçmektedir. Birkaç gün karanlığa büründüğünüzde bilin ki son alamet gerçekleşmiş olacak ve sonrasında %100 hasat yaşanacaktır :(

Bilimadamları (!) hep şunu söyledi. Güneşte patlama olduğunda; e işte elektrikli cihazlarınız arızalanabilir yada iletişim ağınız kesilebilir filan ... Yahu hani güneş radyasyon yayıyordu? Radyasyon ile elektrikli aletlerin ne alakası var? Bize patlama olarak aktardıkları, gerçekte enerji/elektrik dalgalanmalarıdır. Bir nevi yüksek voltaj gibi/elektrik kaçağı gibi düşünün. Hal böyle olunca elektrikli cihazlarınız etkilenebilir. İşte o zaman bu söylem bir gerçeklik kazanabilir.

Güneşin bozulması demek, dünyayı kaplayan bu görünmez enerjinin/akımın da bozulması demektir. İçimizdeki elektrik enerjisinin de etkilenmesi demektir. Bu yüzden kapalı havalarda sinirli, gergin ve agresif oluyoruz.

Dünyada ve belki de evrende normal seviyelerde bir elektrik akımı var ve bu enerji nötr'dür. Buharlaşan su buharı bu nötr akımı bozup yıldırım ve şimşek yaratıyor. Yani doğadaki elektrik kısa devre yapıyor. Suyla temas eden elektrikli cihazlar nasıl kısa devre yapıp kıvılcım yaratıyorsa bu da aynıdır. Evdeki elektriği 1 birim olarak düşünün. Barajlardakini 10, yıldırımdakini 100, güneştekini ise 1000 birim olarak düşünün. En büyük birime sahip güneş aynı ana uzay gemisi gibi enerjiyi eşit ve dengede tutarak dağıtıyor. Ana gemi yok olursa tüm bu enerji ağı çökecek ve kısa süre içinde yeryüzündeki tüm canlılar bundan olumsuz etkilenecektir.

Doğadaki bu enerji, sürekli olarak nötr haldedir. Aynı bizdeki iki kutuplu cereyan gibi düşünün. Artı kutupta 220 volt elektrik her daim vardır ama başka bir yere iletilmediği sürece kendi başına zararsızdır. Yalıtkan bir eldivenle dokunduğunuzda elektrik sizi çarpmaz ama çıplak elle dokunduğunuzda siz bir iletken görevi gördüğünüzden çarpılırsınız. İşte doğadaki elektrik de böyledir. Bu nötr enerjiyi bozan ve iletkenliği sağlayan sudur. Hiç açık havada yıldırıma rastlayan oldu mu? Su+hava+ışık ve elektriğin tesadüfen bir araya gelerek bu enerjiyi oluşturması ve onu yayması elbetteki tesadüfle açıklanamaz. Üstün ve zeki varlıkların (insansıların) yapabileceği bir şeydir bu. Tıpkı Elysium ve İnterstaller filmlerinde olduğu gibi.

/ercan aldan/

EKLEME:

Aşağıdaki video kablosuz elektrik (tesla bobininin protitipi imiş). Şimdi bunu güneş ve ay'a uyarlayın. Dünyayı tesla bobini, güneş ve ay'ı iki ayrı ışık kaynağı olarak düşünün. Yakın zamanda yapılan araştırmalar, Ay'ın güneşten aldığı sıcağı değil kendi soğuğunu yansıttığını gösterdi. Ay'ı tasarruflu ampül, güneşi de sarı ampul olarak düşünün.

Her ikisi de dünyaya yaklaşıp uzaklaştıkça ışığı azalıp çoğalıyor, tıpkı bu videodaki gibi görünmeyen bir enerji alanı oluşuyor ve o alana her ne girip çıkıyorsa ışığı azalıp çoğalıyor. Mesela süper ay zamanlarında ay dünyaya daha yakın olduğundan daha parlak/ışıklı görünüyor. Güneş bizden uzaklaşırken ışığı zayıflıyor vb. gibi. Peki bu enerji devamlılığı nasıl sağlanıyor derseniz? Onun da cevabı üstte verdiğim truth 32 videosunda var. 

11 Eyl 2020 09:38 güncellendi

BELEŞ ENERJİ KAYNAĞI = İNSAN (?)

BELEŞ ENERJİ KAYNAĞI = İNSAN (?)

Sümer tabletlerinde biz insanların altın madenlerinde çalıştırılmak için yaratıldığımız yazar. Güya altın tozu bizi yaratanların gezegenlerini onarıyormuş. Bu tez bana biraz saçma geliyor. İnsan yaratacak bir teknolojiye sahip bir ırk, kendilerine elbette başka bir habitat yaratabilirdi (ve elbette bu dünyanın öyle olması ihtimali de var).

Neyse konuyu dağıtmadan, size tahmin ettiğim yaratılış amacımızı söyleyeyim.

Ben önceleri bizi köle olarak kullanmak istedikleri için yarattıklarını düşünüyordum. Bu aslında bir nevi doğru, çünkü bunun yansıması günümüze kadar bu şekilde devam etmiş olup şu an bile birileri köle olarak çalıştırıp bizi sömürüyor olabilir. Biraz daha derin düşününce bu sömürüye kim neden izin vermiştir ve daha da önemlisi bu sistemi kim neden başlatmıştır? şeklinde sorular oluşuyor.

Sanırım birileri bizim taşıdığımız ve ürettiğimiz elektriğin peşinde. Düşük voltajlı da olsa içimizde bir akım taşıyoruz. Bir insan 40w civarında elektrik taşıyor/üretiyormuş, bunu 8 milyar ile çarpsanız 320 milyar watt elektrik eder. Bu enerjinin bir yerde depolanabildiğini düşünün. Bu güçle neler yapılmaz ki? Mesela yeni bir güneş yapılıp ona enerji verilebilir ve sonsuza dek dünyayı aydınlatması sağlanabilir. Evet kafanızda bir soru işareti oluştu değil mi? Ya gerçekten Tesla'nın kablosuz elektrik modelinde olduğu gibi güneş, ay ve yıldızların ışığını biz besliyorsak? Ya kainattaki sistem bu döngü üzerine kurulu ise? Ya bizim dünyamız gibi binlerce başka dünyalar var ve bu şekilde çalışıyorlar ise? Sahiplerimizin elindeki gücü varın siz tahmin edin!

Bir dönem Tv'lerde ağzına ampul koyup yakan insanların haberlerini hatırlamışsınızdır. Demek ki gerçekmiş. Sahiplerimiz bizi hasada gelmeden önce şu kablosuz elektrik konusunu tümüyle (acilen) çözmemiz lazım. Belki bu döngüyü kırmamıza yarayacak bir ipucu elde edebiliriz. Sonumuz Tesla gibi bir otel odasında ölmek olabilir ama en azından büyük bir bilmecenin cevabını da bulmuş oluruz.

Eldeki dinsel ve bilimsel veriler "bir amaç için" yaratılmış olabileceğimizi (kısmen) doğruluyor ancak dindar kesimin iddia ettiği gibi sonsuz merhameti olan tanrı bizi sevip okşamak için yaratmış olamaz. Öyle olsaydı aramızda olur bize bunu belli ederdi. Bu dinsel masallardan kurtulup bağımsız bir bakış açısı ile şu Matrix serisini yeniden izlemek gerekir diye düşünüyorum.

/ercan aldan/

http://www.elektrikport.com/universite/insan-vucudunda-elektrik-uretimi-1-bolum/12014

11 Eyl 2020 10:40 güncellendi

07/01/2019

MISIR KUTSALI GÜNEŞ Mİ, AY MI?

 

MISIR KUTSALI GÜNEŞ Mİ, AY MI?

Mısır tarihi ile ilgili yanıldığımız nokta şu olabilir, tepede olan güneş değil aydır. Ayın altında yılan başı var. Ay ve yılan kadının simgesidir. Güneş ise erkeğin simgesidir. Mısır tanrılarının güneş ile bağdaştırılması, erkek egemen bir toplum olduğunu göstermek için olabilir.

Eğer güneş zannettiğimiz aydan dağılan ışık, gerçek anlamıyla tasvir edilmişse bu; ayın bir tür kablosuz elektrik yaydığını ve Mısır'ın da bundan yararlandığını gösterir. Nitekim alttaki sütunların/meşalelerin bu kablosuz enerji ile aydınlandığı görülmektedir. Bu doğruysa Ay, Piramit ve Sfenks üçlüsü ile bir çeşit kombinasyon oluşturup aydaki enerjiyi çekip kullanıyor olabilirler ve burada piramit yada sfenks bir regülatör görevi görüyor olabilir.

Eğer sembolik anlamda tasvir edilmişse bu; annenin merhametinin, şefkatinin ve egemenliğinin herkesin üzerine yayıldığını gösterir (Firavunların ensest ilişki yaşadıkları ve yahudilerin de anacıl olmaları buna kanıt sayılabilir).

Eğer birinci ihtimal doğruysa Antik Mısır'da kablosuz elektriğin kullanıldığı %100 ispatlanmış olur.

Eğer ikinci ihtimal doğruysa, Antik Mısır'da erkek/güneş egemen bir hiyerarşi değil kadın/ay (yılan) egemen kraliçelerin yönettiği bir hiyerarşinin olduğu ortaya çıkar -ki bu da, tüm tarihin bize kasıtlı olarak yanlış aktarıldığını ve tüm bilgilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösterir.

/ercan aldan/
7 Oca 2019 21:08

En çok okunan