test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉
Dna modifikasyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dna modifikasyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17/09/2020

COVID'İN NEDENİ ve KESİN TEDAVİSİ


COVID'İN NEDENİ ve KESİN TEDAVİSİ 

Bu hastalık bağışıklığı zayıf olanları götürüyor. Genç yaşlı ölümleri bu yüzden. Canan hoca bu hastalık için bildiğimiz grip gibidir ancak tahribatı giderek artıyor diyor. Kuş gribi oldu domuz gribi, domuz gribi oldu gergedan gribi ... günümüzde dinozor yaşamadığı için bu seferkine COVID deyip geçtiler.

Şaka bir yana virüs aslında aynı virüs ama etkisi giderek artıyor. Nedeni de GDO, Chemtrails ve 5g'nin bağışıklığımızı zayıflatması. Yani evet bu virüs/mikrop elbette bulaşıcıdır. Bizim millet öksürürken yada hapşırırken ağzını örtmediği/örtemediği için maske zorunlu. Yoksa sizi virüsten koruduğu için filan değil. Maske; virüsü kapmayalım diye değil, bulaştırmayalım diye takılıyor bu ülkede.

Kapalı alanlarda durmayın. Yanınızda hapşıran yada öksüren biri olursa o esnada bir müddet o ortamdaki havayı solumayın ve hemen oradan uzaklaşın! Soğuktan korunun. Bol bol limon ve beyaz et ürünleri (balık,tavuk vs.) tüketin ve bol bol temiz hava (çam havası) alın. Protein, c ve d vitamini seviyeniz artarsa bağışıklığınız güçlenir ancak kimyasal ürünlerden kullanmayın. Eğer bu hastalığa yakalandığınızı düşünüyorsanız 1 hafta aç karnına taze eşek sütü tüketin. Bulamıyorsanız ılık taze süte 2-3 diş sarımsak ezerek karıştırıp için. Uzun vadede koruyucu bir kür istiyorsanız her 1lt limon suyuna 20 diş sarımsak ve 2 ince dilim taze (kök) zencefil ekleyip 20 gün beklettikten sonra her gün yarım çay bardağı karışıma su ekleyip için. Hastalığın ilerlediğini düşünüyorsanız (koku ve tat alma kaybı) ve kimyasal ilaç kullanma zorunluluğu oluşmuşsa; katarin forte isimli ilacı, redoxon isimli vitamin takviyesini ve maximus isimli boğaz spreyini kullanabilirsiniz (tabiki doktorunuzun onayından sonra). Başka tedavi aramayın arkadaşlar yok! Bu virüs/pandemi dedikleri zımbırtı gribin gelişmiş bir versiyonudur. Chemtrails ve 5ge ile bağışıklığı zayıflatmalarının bir sonucudur. Belki birçoğunuz farkında değil ama özellikle 2018 sonlarından beri (2019 sonlarından beri değil) bu illetle birlikte yaşıyoruz ve emin olun bu illet her canlıya uğradı. Bağışıklığı güçlü olanlar zatürre yada menenjite çevirmeden geç de olsa bunu bir şekilde atlattılar. Bağışıklığı zayıf olanlar ise hayatlarını kaybettiler.

Benzerlerini geride bıraktığımız yüzyıllarda da yaşadık. İspanyol gribi, rus gribi, çin gribi vs. Bir de veba var ama onun hikayesi biraz farklı. Her bir grip salgınını bir vahşi hayvan ile ilişkilendirmelerini ben komik buluyorum. Misal günümüzde farelerden neden veba bulaşmaz? E çünkü ilacını bulmuşlar, bak sen!

Böyle yapa yapa, üst akıllar dna'mızı boza boza bizleri makaklar seviyesine indirgediler. Tabi bu sayede kendi dna'larını geliştirip onardılar. Onlar level atlayıp süper insan/tanrı seviyesine çıkarken sen ise maymunlar seviyesine düşüyorsun. Ellerinde hasta edici bir bileşen var ve her yüzyılda bir bu bileşeni doğaya salıyorlar yada doğanın böyle bir özelliği var ve bunu çok iyi biliyorlar. Her iki ihtimal de olası. Her seferinde farklı bir isim takıp farklı bir aşı bulduklarını da söylüyorlar. Hepsi düzmece. Yeni dünya sürecine girildi. Ordo ab chao/Kaostan düzen yaratma kuralını uyguluyorlar. Bu süreç 7 senedir. Yarısı gitti. Salgın 2 sene daha sürecek ve milyonlarca daha insan ölecek. Süreç başarısız olursa 3.dünya savaşını çıkartacaklar. Artık checklistlerinde hangi senaryolar varsa (?)

Yukarıda saydıklarımdan en az birini uygulayın ve bu tezgaha gelmeyin. Kırık çıkık dışında doktorlara pek güvenmeyin. 6 ay kadar eczacılık sektöründe çalıştım. İlaç firmalarının eczacılara ve doktorlara verdikleri promosyonları bir görseniz dudağınız uçuklar.

Kocakarı ilaçlarına gülenlere de ben gülüyorum. Köy yerlerinde yaşayanlar ve doktor yüzü görmeyen insanlar 80-90 yaşına kadar nasıl yaşayabiliyor? Bunu hiç sorguladınız mı?

UYANIN!

Dna'larınızı hasara uğratıyorlar hem de kendi isteğinizle! (ercan aldan)

https://www.facebook.com/watch/?v=802442470245851&extid=QlozDQzKHiHikx15

https://drive.google.com/file/d/11ZrMF-bg8CsZDXaABK25kfM1WH__LGx7/view?usp=sharing

17 Eyl 2020 18:00 güncellendi

14/09/2020

Transhümanizm (Süper İnsan)


Dna'nda ne kodlanmış ise onu yaşarsın!

Şimdiki yeni dünya düzeninde yapay rahimlerde yaratılan, yapay dna'lı, yapay zekalı insanları kullanabilirler. Tıpkı matrix filmindeki gibi. Yani 4.boyut insanı gibi düşünün. Daha duygusuz, daha zeki, daha acımasız ve daha güçlü ancak sistem için daha itaatkar bir yapıya sahip.

Nüfusu 500 milyona indireceğiz diyerek iyimser bir tablo çiziyor olabilirler. Eğer bu süper insan projesi başarılı olursa, dünyada tek bir insan sağ bırakmayacaklardır. Belki de Nuh tufanı ile 2.boyut ilkel insanları (neandertalleri) temizleyerek bizim gibi 3.boyut insanları (sapiens) yerleştirmişlerdi. Şimdi ise önümüze (ufak bir dna modifikasyonu ile) daha az enerji ile daha fazla hizmet edebilen farklı dna ve yapıya sahip 4.boyut insanları (transhümanist) sahneye çıkarabilirler. Sistemin devamlılığı için, altın işçiliği yapabilen itaatkar kölelerin de olması şarttır. Eskiden beden gücü ile çıkarılıp işlenen altın, yeni dünyada; daha gelişmiş insan ve daha gelişmiş bir teknolojik güç kullanarak çıkartılıp işlenmesi sağlanabilir.

Dünya yetersiz filan değil. Sıradan insanlar köle olarak kullanılırken üst akıllar da seviye atlıyorlar. Bizleri aynı zamanda bir deney faresi olarak kullanıyorlar. Bu döngünün farkında olanlar başka habitatlara kaçmanın planlarını yapıyorlar. Kaçabilenler gerçekten özgür olacak! Kalanlar ise bu kısır döngüyü devam ettirecek :( (ercan aldan)

14 Eyl 2020 13:34 güncellendi

14/03/2019

Beyindeki Elektrik


Deflibratör/elektroşok sadece kalbe değil, daha zayıf bir akım ile beyne de uygulanmalı bence. Bilinci korumak için beyindeki düşük voltaj elektriğin de korunması gerektiğini düşünüyorum. Bu mini akım, sinirler sayesinde tüm organlarımıza ulaşıyor ve onları halen kullanılabilir bir durumda tutuyor. Bu akım sekteye uğradığında organlar görevini yapamaz hale geliyor ve felç oluyorsun. Felcin çaresi yok diyorlar ama bence var. Yapay yollarla bu iletişim tekrar sağlanabilirse hasta eski haline dönebilecektir.

Beyindeki bu akım (bilinç), tamamen kaybedildiğinde ise ölüm dediğimiz olay gerçekleşiyor. Ölüme yakın ışık gördüklerini söyleyenler, beyindeki bu akımın hasar görmesi (bir çeşit kısa devre yapması) ile oluşan kıvılcımı görmektedirler. Ruh, cin, hayalet, tanrı vs. hepsi masal!

Fatır 11'de "ömrün uzun yada kısa oluşu bir kitapta kayıtlıdır" diyor. Yani dna'da. Dna'daki hayflick eşiği aşılamadığı ve tüm kodonlar açılamadığı için en fazla 120 sene yaşayabiliyoruz. Dna modifikasyonu sonrası bu sorun aşılacak, 1000 sene hatta daha fazla yaşayabilmek mümkün olacaktır.

Belki de Nuh'un 950 sene yaşamış olduğunu söyleyen ayetler gerçektir. Kim bilir?

Kalp, beyinden akım aldığı sürece atmaya ve kanı yaymaya devam eder. Kan yakıttır demiştim. Organları çürümeye karşı korur ve onları besler. Kangren olmuş kol yada bacak kesilir, çünkü kan yayılımı durmuştur ve bozulma/çürüme başladığından o kısım kesilip atılır ama bence onun da çaresi var. Yapay bir damar ve sinir ile ekleme yapılabilir ancak bu yapay damar ve sinirin mevcut dna/hücre ve dokumuz kullanılarak yapılması lazımdır. Bu sayede organın beyin ile olan akımı da kesintiye uğramayacaktır.

Doktorlara sorabilirsiniz! Kaçı bu taktiği uyguladı? Bence hiç! (ercan aldan)

14 Mar 2019 22:42 güncellendi

En çok okunan