test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉
Hitler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hitler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12/09/2020

"MAYMUN ATA" GERÇEK Mİ, SAPLANTI MI?


"MAYMUN ATA" GERÇEK Mİ, SAPLANTI MI?

Gerçek; mümkün olandır!

Y kromozomu olmadan sadece dişi kullanılarak bir insan dünyaya getirmek; Meryem'in nasıl babasız bir bebek dünyaya getirdiğini ve de sümer tabletlerinde sözü edilen dişi maymun ile gelişmiş insan ırkı ile nasıl melezleştiğini de açıklar mı?

http://www.milliyet.com.tr/erkek-spermi-olmadan-hamile-pembenar-detay-hamilelikhazirligi-2189984/

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40198320

Ve neden gözlerimizin renkli olduğunu da.

Mavi, sarı ve kırmızı ana renklerdir. Melez için kullanılan gelişmiş insan ırkının göz renkleri mavi idi. Bu yüzden Hitler, mavi gözlü insanları ARİ IRK kabul ederek ayıklamak istedi. Çünkü göktanrıcı yahudilere göre mavi gözlü sarı insanlar, gökten gelenlerin (!) kanını/genini taşıyordu.

Ve bu yüzden daha düne kadar, koyu renk göze ve tene sahip olanlar köle olarak kullanıldı. Kıllı vücutlar bu yüzden sevilmedi. Çünkü maymun grubunun göz rengi kahverengi/siyahtır. Kahverengi renk ise sarı + kırmızı + siyah karışımı ile oluşur. Ana renk değildir.

Tüm bunlar doğruysa gerçekten bir müdahale olmuş.

https://www.webtekno.com/100-yil-once-insan-ve-sempanze-melezi-bir-canli-gelistirildi-h40209.html?fbclid=IwAR3N81hsrMNrnDcSYIFJx21ggOhmrgRl3Jp2Wy535ByPpmoZ-q1X5ecB_bA

Öte yandan bilindiği gibi insansı maymunların kromozom sayıları 48 insanların ise 46 dır. 22'si ortak 1'i cinsiyeti belirleyen XX ve XY içerir. XY (erkeklik kromozomu) erkek maymundan gelmiş olamaz. Öyle olsaydı doğan bebek de maymun olurdu. XY'nin o mavi gözlü gelişmiş ırktan geldiği kesin gibi.

Bu kromozomlardaki dna'da 64 kodon bulunur. Bunun 20'si insanda aktiftir. Stop kodonu yüzünden 20'den sonrakiler çalışmaz ancak bir mutasyon yada dışarıdan bir müdahele ile diğer kodonlar aktif hale getirilebilir. Yakın zamanda 24 kodon açık bir şekilde doğan çocukların, doğuştan AIDS'e bağışıklıklı olduğu ile ilgili çıkan haberleri duymuşsunuzdur.

22 ortak kromozom içindeki dna'larda kodlanmış olan bilgiler sayesinde hem o ari ırkın hem de maymunların özelliklerini, (düşüncelerini) paylaşıyoruz. Bu yüzden içgüdülerimiz zıtlık ilkesi barındırıyor. İyi-kötü, güçlü-zayıf, zeki-aptal, vicdanlı-vicdansız vs. gibi.

Ayrıca bu durum neden parmak izlerimizin farklı olduğunu da açıklıyor. Aynı tür atalara sahip olsaydık, tek düze canlılar olarak doğradık. Örneğin iki beyaz tavuk ve horozdan doğan tüm civcivlerin de (büyüdüğünde) beyaz olacağı gibi yada iki kara keçi ve tekeden olan yavrularının da kara olacağı gibi vs.

Sümer tabletlerinde bir dönem tanrı Enki, yeryüzünde yaşayan dişileri döllediği ve bu yüzden diğer tanrılar tarafından aşağılandığı yazılıdır. Benzer bir ifade tevratta da geçiyor (Bkz. yaratılış 6/4).

XY kromozomu taşıyan erkek tanrılar (gelişmiş ari ırk insanlar) tarafından dişiler bir araç olarak kullanıldığı için, onlara tapan yahudi erkekler tarafından hep hor görülüyor. Sanırım bu yüzden yahudi erkekler arasında homosexüellik yaygın. Yahudilerce kadınların hayvanlarla bir tutulması da sanırım bu yüzden.

Tüm bunlar ya mutlak gerçek, ya birer tesadüf yada bu yahudiler gerçekten saplantılı bir millet :(

Eğer davalarında haklı iseler, ikinci bir ari ırk ayrıştırma projesi yine yapılacak ancak bu kez kriterleri ne olur bilemem. Çünkü teknoloji çok gelişti. Tahminim kan grupları üzerinden bir elemenin olacağı yönünde (ercan aldan)

12 Eyl 2020 21:37 güncellendi

11/09/2020

TESLA ve 2.DÜNYA SAVAŞI (?)


TESLA ve 2.DÜNYA SAVAŞI (?)

2.dünya savaşının asıl nedenini sanırım buldum. Eğer bu video doğruysa, ufo olayını ilk ortaya atan ve geliştiren Tesla ise, Hitler Tesla'nın projelerini çalmış olabilir. Hoş, savaşın sonunda da Hitlerden çalıyorlar.

Tesla'nın belki de tüm projeleri "bedava enerji" üzerine idi. Bu elbette kapitalist baronların işine gelmeyecekti. Çünkü eğer ufo patenti alınabilseydi ve seri üretime geçilebilseydi (5.güç, azınlık raporu, geleceğe dönüş vb. filmlerinde olduğu gibi) dünya genelinde kişi bazlı/kontrolsüz bir hava trafiği oluşacak ama herhangi bir enerjiye ihtiyaç duyulmayacaktı. Dünyada enerji sağlayan mevcut "akaryakıt" ağı yahudi baronların elinde. Onların bankalarından çektiğimiz faizli paralar ile, onların ürettiği araçlardan satın alıyor ve yine onların akaryakıtını kullanıyoruz. Üstelik onların yaptırdığı yolları kullandığımız için de en yüksek MTV'yi yine biz ödüyoruz. Bu açıdan bakarsak kapitalizmin bize sağladığı tek yarar, bizi A şehrinden B şehrine taşıması gibi görünüyor. Neyse!

Hava trafiğinde seyahat edilen ve de üstelik doğadaki mevcut elektromanyetik alanı kullanarak bedava seyahat yaptıracak bir aracı elbette elit kesim istemezdi. Siz zannetmeyin ulaşabildiğimiz en son teknoloji "bugatti veyron"dur. Geleceğe dönüş filmlerindeki gibi hem karada hem de havada giden araçları çoktan icat etmişlerdi ama işte işin içinde çıkar olmayınca, hiçbirine patent vermediler.

https://youtu.be/n-CMTzLLtZ0

Şimdi bir goyim çıkıp "e uçaklar var ya" diyebilir. Ben de derim ki bu meseleyi iyi düşün! Normal yolcu uçaklarını geçtim, özel uçağın bile olsa onların yakıtlarına, rotalarına ve havalimanlarına mecbursun. Ki böylece kendi market ürünlerini "duty free yada avm"leri yoluyla sana satabilsinler.

Gördüğün gibi günlük hayatta ihtiyacını giderdiğin her ne varsa, hepsinde A'dan Z'ye onların kapital sistemine bağlısın. Adamlar sistemi öylesine oturtmuş ve modern köleliği öylesine standardize etmişler ki, siz siz olun, yarın bir gün, "ben hem karada, hem de havada (bedava enerji ile) giden bir araç icat ettim" demeyin. Yoksa sonunuz Prof. Dr. Engin Arık ve ekibi gibi olur. (ercan aldan)

11 Eyl 2020 14:39 güncellendi

07/01/2019

ORİON GEÇİDİ

Beni bilen bilir. Hem bilimi hem de dini sorguluyorum. Çünkü septiğim/kuşkucuyum. Her denilene inanmamak genlerimde var. 25 yıldır sürekli araştırıyorum/sorguluyorum. Son 1 senede, 24 yılda öğrendiklerimden daha değerli bilgiler öğrendim. %100 kanıtlanmış bilgiler olduğunu iddia edemem ama her yeni bilginin bilincimi daha da açıyor olduğunu ve dna'mda kodlanmış bilgileri açığa çıkararak beynimin kullanılmayan bölgelerini de etkilediğini fark ediyorum. Demem o ki siz de bu taktiği uygulayın. Soluduğunuz hava dahil herşeyi sorgulayın. Kendinizden önce yaşamış atalarınızın, yaşamış oldukları hayatın kodlanmış olduğu dna'yı, genetik miras sayesinde sizler de taşıyorsunuz. Belki de gerçek bilgiler sizin dna'nızdadır. Yeni bilgiler edinerek sizdeki bu bilgilerin açığa çıkmasını (dna'nızdaki bilgiler ile eşleşmesini) sağlayın. Belki sonuçta gerçekleri öğrenmek size acı verecek ama en azından yaşam amacınızı bilerek bu dünyadan ayrılacaksınız ve belki de buradan çıkış yolunu bulacaksınız/anımsayacaksınız.

Neyse çok uzatmayayım ...

Amos 5.8 Ülker ve Oryon takımyıldızlarını yaratan, Zifiri karanlığı sabaha çeviren, Gündüzü geceyle karartan, Deniz sularını çağırıp yeryüzüne dökenin adı RAB’dir.

Eyüp 38.31 “Ülker yıldızlarını bağlayabilir misin? Oryon’un bağlarını çözebilir misin?

Eyüp 9.9 Büyük Ayı’yı, Oryon’u, Ülker’i, Güney takımyıldızlarını yaratan O’dur.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/uzay/797112/NASA_dan_carpici_aciklama__Dunyanin_manyetik_alaninda_gizli_gecitler_var.html

Nasa'nın her söylediğine inanmadığımı söylemiştim ancak bu haberin doğruluk payı var gibi. Çünkü bunu destekleyen incil ayetleri var. Ha "doğruluğu bile net olmayan incili neden bilimsel bir bulguya delil olarak sunuyorsun?" diye sorabilirsiniz. Yukarıdaki açıklamada da belirttiğim üzere hem dini hem de bilimi sorguluyorum, bu yüzden hemen hemen tüm yazılarımda bu ikisinden örnek gösteriyorum ve kıyaslamasını da sizlere bırakıyorum. Böylece bilinçlerinizin açılmasına katkıda bulunuyorum. Sizler farkında olmasanız da bu tür kıyaslamalar sayesinde, ilgili konuyu araştırıyor ve aklınıza yatan açıklamayı mantıklı bulup kabul ediyorsunuz ve sabit fikirlilikten kurtulup (belki de) gerçeği bulmuş oluyorsunuz. Sonuç itibariyle gerçeklik olgusu da göreceli bir kavram ama en azından yanlışlığı ispatlanana kadar bu bilgi sizi aydın tutacaktır ;)

Hem bilim, hem de din (her daim) onların elinde/kontrolündedir. Kutsal kitaplarında (!) bahsettikleri bir şeyi bilim ile kanıtladık diyorlarsa, aslında bilin ki bu da onların planlarının içerisinde bulunan şeylerden biridir. Böylece zorbalıklarını aklamak için biz sizi her türlü uyarmıştık diyebilecekler.

Not: Bu aralar Orion'un uzaydaki bir bölgenin ismi değil de, Orhun anıtları olduğunu iddia ediyorlar. Genel anlamda uzaylı ırkların varlığına ben de inanmıyor, olan biten herşeyin biz insanlar tarafından vuku buluyor olduğuna inanıyor olsam da, orion'un orhun yazıtları olabileceğine de ihtimal vermiyorum. Hitler ile ilgili videoları izleyenler bilir. O bir ara bu işlerle çok uğraşmıştı. Yeraltında gizli üsler keşfettiğini, uçandaireleri onun ürettirdiğini, ay'a üs kurdurduğunu, üstün teknolojik bilgilere erişim sağladığını ve bununla dünyayı istila etmeye kalkıştığını, hemen arkasından Rusya (Tunguska'da) bir patlama meydana geldiğini (belki de bunu da almanlar yaptı) ve dünya savaşlarının da hemen akabinde çıktığını ve en sonunda da roswell olayının patlak vermesi vb. ... tüm bunlar, orion'a giden bir geçidin var olabileceğini gösteriyor ama tabi bunlar sadece bir tahmin "şimdilik ..." (ercan aldan)

7 Oca 2019 19:42

New Age

 

Bazı insanlar kan gruplarının zamanla kendiliğinden değiştiğini söylemekteler. Bununla ilgili karşılaştığım en mantıklı yorum, "âli ırk dışındaki diğer kan gruplarına sahip kitleler belirlenip, özel bir yöntemle zehirlenerek yok edilecek" oldu? Olabilir mi? Bence olabilir! Nitekim bu konu, Fringe dizisinde işlenmişti.

Kan yakıttır. İçtiğimiz su ve soluduğumuz hava, kanın oluşumuna etki eder. Tepemizde sabah akşam uçan chemtreails uçaklarından atılan kimyasalların yan etkilerinin neler olduğunu %100 hiçbirimiz bilmiyoruz. Hormonlarımızın işleyişi değişti. Daha sinirli, daha bilgisiz ve daha güçsüz hale getirildik. Cinselliği bitirdiler. Üremeyi durdurdular. Bir yandan da indigo çocuk projeleri ile muhteşem insanlar yaratmaktalar. Bundan birçoğumuzun haberi yok, çünkü bununla ilgili haberleri siliyorlar. Daha güçlü, daha zeki, daha dayanıklı ve daha çekici, tüm kodonları açık tanrısal güçlere sahip insanları New Age'de biz sefillerin nesillerini yönetsinler diye tepemize dikecekler. Sanırım Hitler'in yapmak istediği de buydu. (ercan aldan)

7 Oca 2019 21:05

GÖKTEN İNENLER (?)

GÖKTEN İNENLER (?)

Kuran açısından bakılırsa cibril ve vahiy getiren melek ayrı kişilerdir. Mürselat suresinin ilk ayetlerinde (ve necm suresinin bazı ayetlerinde) bu ayırımı görebilirsiniz. İncil ve kurana göre vahiyler uzaydan (Orion'dan) gelmektedir. 50bin yıllık bir mesafeden. Cibril'in insan olma olasılığı yüksektir. Cibr, cebr= cabbar, zor, kuvvetli demek olup, el (iyl) tanrı demektir. Yani cibril=tanrının cabbar kulu demektir. Mikail ise kuranda mikyale olarak geçer. Anlamı ölçüyü tam yapan demektir. Kanatlı melekler dmt etkisi ile görülen sanal (sembolik) görüntülerdir. Cibril İncil'de Gabriel, Tevrat'ta Molek olarak geçmektedir (ilgili kaynaklarını daha önceki yazılarımda vermiştim)

Daha önce size uzaylı hikayelerine inanmadığımı ve sahte bir uzaylı istilası başlatabileceklerini söylemiştim. Şuan için halen bu ihtimalin yüksek olduğunu düşünmekteyim. Ancak 20.yy başlarındaki Tunguska'daki o meşhur patlamadan sonra yaşananlar ve Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı şu satırlar bana "acaba?" dedirtiyor :)

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. (Alıntı: Mehmet Akif ERSOY - Çanakkale Şehitlerine)

Şu husus benim dikkatimi çekti!

"Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer." ...

Hatırlarsanız Sadettin Teksoy bununla ilgili bir bölüm yapmıştı. İngiliz Norfolk Alayı'nın tepelerine bulutlar çökmüş ve askerler bu bulutun içine çekildi demişti. Tabi Teksoy muzip adam olduğundan bu konu pek dikkate alınmamıştı. Şimdi şiirin bu kısmında Akif'in söylediklerini, Teksoy'un o bölümde söylediklerini ve bu aralar bilhassa angaralıların dillendirdiği "atalarımız gökten inecek ve kötüleri temizleyecek" şeklindeki söylemlerini bir araya getirince insan şüphelenmeden edemiyor. Gerçekten gökten inenler olmuş muydu? Olmuşsa bunlar kimlerdi? İsa zamanında inenlerle aynı topluluk muydu? Nereden ve niçin gelmişlerdi?

Dikkat edersek dünya savaşları curcunası da bu tarihlerde yaşanmıştı ve savaştan sonra dünya genelinde birçok kitap, dergi, gazete ne kadar bilgi varsa hepsi yakıldı. Aynen Babil işgalinden sonra yaşananlar gibi, aynen İskenderiye kütüphanesine yapılanlar gibi.

Hitler gök cisimleri ve gökyüzü ile çok ilgilenmişti. Hatta bazı uçan daireler inşa ettirdiği, Ay'a gidip geldiği ve orada bir üs kurdurduğu hususunda sağlam deliller bulunmaktadır (https://youtu.be/2Zo4kU2erws). Armalarında taşıdığı svastika (gamalı haç) sembolü, eski türklerin kullandığı sembol ile aynıdır. Bu sembolün orijini yılandır. Önceki yazılarımda yılan=özgürlük simgesidir, ÖZ TÜRK'ün simgesidir demiştim. Almanlar ve Türkler'in dünya savaşına beraber girmeleri sanırım bir tesadüf değildi.

Yukarıda alıntı yaptığım mısraların hemen öncesinde;

Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Denilmektedir. Yine o yazımda hilal=yılan=özgürlüktür demiştim. Özgürlük (yılan) uğruna ne güneşler batıyor? Gerçekten de böyle olmamış mıdır? ÖZ TÜRK'ler, sömürgeci ışıkçıların güneşini söndürerek savaşı kazanmamışlar mıdır?

Tüm bunları bir araya getirdiğimizde bir gök desteğinin olmuş olabileceğini ancak, bu desteğin nasıl ve ne şekilde çağrıldığını şu an için bilememekteyiz. Nasa yakın zamanda açılıp kapanan geçitler bulunduğuna dair haberler yapmıştı. Nasa'ya güvenmiyor olsam da bunca örneğin bir araya gelerek tesadüfen bir bağ oluşturabileceğine de pek ihtimal vermiyorum.

Bir gök desteği gelecekse bile umarım ışıkçıların (illüminati) tarafında değildir :)

7 Oca 2019 19:54

En çok okunan