test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉
İslamiyet=teslimiyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İslamiyet=teslimiyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13/09/2020

TANRI DEDİĞİN SENİN BENİM GİBİ BİR İNSAN

 

TANRI DEDİĞİN SENİN BENİM GİBİ BİR İNSAN 

Müslüman: teslim olmuş, teslimiyeti seçmiş olan yahudidir.

Diyanet Meali:
21.108 - De ki: "Bana ancak, ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyolunuyor. Artık müslüman oluyor musunuz?"

Yhd kelimesi, hidayet ve hediye ilgili bir kavram olup, hidayete erenler olarak da çevrilebilir. Musa ile Mısır'dan çıkan ve Firavun'un köleliğinden kurtulan yahudiler, işte bu yüzden kendilerine özgürlük hediye edilen elitler olarak görürler. Bu yüzden ibadet/şükür şekilleri günümüz müslüman toplumuyla neredeyse aynıdır.

https://drive.google.com/file/d/1--R-0K8v1vLVukZkNcDVt7QK5EVnjmnA/view?usp=sharing

Müslümanların tanrısı allahın karşılığı sümer tabletlerindeki "baba"dır. Allah yani EL-LEHU = O demektir. O = Baba yani baş tanrı EL'dir. Bu aynı zamanda İncil'de de kullanılan bir terimdir ve İsa'nın tanrısı/babası olarak kabul edilmiştir.

İsa çarmıhta iken "EL-İ EL-İ lema şevaktani" yani "tanrım (baba) beni neden bıraktın?" anlamındaki sözcükleri söylediği varsayılır. Burada iki husus daha dikkatimi çekti. Buradaki "Şeva" hint tanrısı Şiva da olabilir. Çünkü Musa ve İsa'nın da Hintli Abram/Abraham (İbrahim'in) soyundan geldiğine inanılır ve ne ilginçtir ki hindular da babalarına "baba" der.

Eğer bu hikayeler doğruysa İsa'ya ölüyü diriltecek genetik bilgilerin, bizler gibi fakat üst akıl insansı(lar) tarafından verildiğinin en büyük ispatlarıdır ve bu benim en başından beri savunduğum bir iddiadır.

Kutsal kitaplardaki ve tüm dinlerdeki tanrı figürü, tüm parçaları birleştirince insanımsı bir silüet oluşuyor. Eli, baldırı olan, uzun boylu, her şeyi gören gözü, her şeyi işiten kulağı, yaratma, öldürme ve diriltme gücüne sahip, doğaya hakim ve üst seviye genetik bilgisi olan (büyük olasılıkla tüm dna kodonları açık) bir çeşit SÜPERMAN ancak ne var ki genetik müdahaleleri kendi başına yapamıyor :)

Kuranda yaratım ile ilgili ayetlere baktığımızda biz-nahnu ifadesi kullanılıyor. Sümer tabletlerindeki yaratım ile Mısır medeniyetindeki yaratım hikayesi de neredeyse aynıdır.

İşte bu tanrı(lar) insanların arasına girdiğinde ekseriye hayvan maskeleri takıp (Bkz. İncil Vahiy 4/1-8), bazen de normal insan görünümünde, normal bir insanla konuşuyorlar :) (bkz Kuran 2/259)

Tüm bunlar bizleri görünmez hayali bir tanrıya değil, bildiğin senin benim gibi fiziksel yapıya sahip fakat daha zeki, daha gelişmiş ve daha uzun boylu insansı varlıklara götürüyor. Bunlar, kendi içlerinden olanlara aktarmış olduğu genetik bilimi ve teknolojiyi kullanarak, kitleleri korkutmasını ve kendilerine tapındırmayı başarmışlardır. (ercan aldan)
13 Eyl 2020 20:25 güncellendi

12/09/2020

ATATÜRK DİNDAR MIYDI, YOKSA SİSTEME BAŞKALDIRAN BİR ASİ MİYDİ?


ATATÜRK DİNDAR MIYDI, YOKSA SİSTEME BAŞKALDIRAN BİR ASİ MİYDİ?

Atatürk'ün dindar biri olduğunu iddia edenler Balıkesir hutbesini (!) delil olarak gösterirler.

7 Şubat 1923 Zağnos Paşa Cami
Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenâb-ı Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizamı, hepimizin bildiği Kur'ân-ı Azimüşşan'daki açık ve kesin hükümlerdir ... (şeklinde devam etmektedir ...)

Her ne kadar bu, Cuma namazı yada Bayram namazında okunmuş bir hutbe olmasa da evet Atatürk gençlik yıllarında dindar biri idi, ta ki Kuran'ın Türkçe'ye çevrilmeye başlandığı 1928'li yıllara kadar.

Sözlerinden, hal ve hareketlerinden, 1924 yılında Diyanet'i kurma talimatı vermesinden vs. ... O'nun gençlik yıllarında, sünni inancına sahip ve sistemden habersiz sıradan bir müslüman olduğu anlaşılıyor. Daha önce de yazdığım üzere sünni müslümanların uyguladığı dini ritüeller ile yahudilerin uyguluyor oldukları dini ritüellerin aynı olduğunu delilleri ile vermiştim. Çünkü Osmanlı'nın yaşadığı ve yaşattığı din gerçekte kapitalist Yahudilerin dini idi (aşağıdaki Barbaros paşanın sancağındaki İsrail/siyon/davut yıldızına dikkat edin)


Yahudilerin kendi ırklarını köle olarak kullanmadıklarını daha önce söylemiştim. İstila ettikleri milletleri zamanla köleleştirirler ve oralara kapitalizmi yerleştirirler. Kapitalizmi anlamak için Sümerlere kadar gitmek gerekiyor. İlk köle kavramı o çağlarda ortaya çıkıyor. Kapitalizmde esas; sistemin başındaki kral/kraliçeyi ve onun görevlendirdiği memurları zengin etmektir. Bu sistemde halk sürekli fakirdir. Sistemin başındakiler zengin ve aynı zamanda güçlüdürler de. Bu çemberin dışına çıkanların ise hemen kellesini kestirirler.

Bu söylediklerimi gözünüzde canlandırın. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Şeriat (yani yahudi) dini, sistemin başındaki kapitalist şer üçlüsünün, sıradan dünya insanlarının köle olarak kalmalarını sürdürmek ve çemberin içinde tutabilmek için maaşlı din ve siyaset adamlarını kullanırlar. Bunlarla halkı çember içinde tutmayı başaramazlarsa, ellerinde ezelden beridir var olan; nükleer/biyolojik/genetik ve iklim silahlarını kullanırlar. Sıradan insanlar bu silahların etkilerine mucize gözüyle bakarlar ve korkarlar. Böylece çemberin dışına çıkamazlar. Beyinleri baskılanır, korkak ve itaatkar nesiller yetişir. Tıpkı cam tavam sendromundaki pireler, öğrenilmiş çaresizlik sendromundaki fil ve haşlanmış kurbağa sendromundaki kurbağalar gibi zamanla mücadele etmeyi bırakır ve sistem karşısında teslimiyeti seçerler. İşte bunun halklar üzerinde uygulanan ismi de İslamiyet'tir. İslamiyet=teslimiyettir.

Tıp, fizik, kimya, biyoloji vs. bilim dalları onlara aittir. Perde gerisindeki labaratuvarlarında geliştirilen bu silahların finansörlüğünü sistem piramidinin tepesindeki zenginler yapar. Sisteme isyan edip başkaldıran her kişi yada toplum, bu silahlarla hasat edilirler.

Sistemi öğrendiyseniz konuya geri dönebilirim.

Osmanlı'nın; Kuran'a uygun yaşayan müslüman Türkler olduğunu zanneden zavallı güruh, tam 6 asır boyunca Osmanlı'nın neden köleliği kaldırmadığını düşünsün. Kaldırmadı çünkü sisteme bağlı çalıştı. Çünkü Osmanlı kapitalistti. Sultan ve efradı zengin ama sıradan halk fakirdi ve Osman'lı, Türklükle hiçbir alakası olmayan bir yahudi devletiydi.

İşte Atatürk de aynı bu şekilde düşünmüş olmalı ki, Türk'ün ecdadını araştırmaya başlamış ve asıl Türk'lerin (türük/yörüklerin) soylarının daha eskiye dayandığını görmüştür.

Ey ağalar beyler, Toroslara çıkın bir bakın. Nerede kara bir Yörük çadırı görürseniz, dumanı da tütüyorsa dünyada hiç bir güç bizi asla yenemez (M.Kemal Atatürk)

Aynı, doğa ile iç içe özgür yaşayan şaman, kızılderili, aborjinler gibi Türklerin de özgür (göçebe) yaşadıklarını keşfederek bu kapitalist sisteme başkaldırmıştır ve işte ne olduysa bu tarihlerden sonra olmuştur. Ölümüne yakın zamanlarda Yahudi mason localarını kapatarak, sistemin uşaklığını yapan din ve siyaset adamlarının hedefi haline gelmiş ve yine sistemin finanse ettiği yahudi bir doktor (Mim Kemal Öke) tarafından bir çeşit zehir ile yavaş yavaş öldürülmüştür (https://mrasar.wordpress.com/2015/10/04/ataturku-biz-oldurduk/).

Evet arkadaşlar sizlere gösterdikleri puzzle'ın tamamlanmış hali budur. Tamamlanmamış parçalar üzerinden ilerleyerek Atatürk'ü anlamanız mümkün değildir.

Atatürk ne zaman ki Kuran'ı kendi dilinde detaylı olarak incelemeye başlıyor, o zaman uyanmaya başlıyor ve bu uyanış diğer milletlere de sıçrıyor ve dünya genelinde bir isyan dalgası başlıyor. 


Bilhassa Koministler ve Sosyalistler bu akıma sahip çıkarak 2.dünya savaşını körüklüyor ve kapitalistleri zor durumda bırakıyorlar. Sistem büyük darbe alınca da 100 senelik bir ateşkes anlaşması imzalıyorlar ama emin olun durmayacaklar.

Sistem şimdi daha güçlü. 1940'lı yıllarda başlattıkları ülkeye sızma görevinde sona yaklaştılar. 1980'lerde tüm dünyada trend olmayı başardılar. Günümüz Türkiyesi'nin, Atatürk'ün özgür Türkiyesi ile hiçbir alâkası yok. 100 özgür senemizin sonuna geldik. Süre 2023'te bitiyor. Bu yüzden özgürlüklerimiz son sürat baskılanıyor, gasp ediliyor. Yahudi araplar ülkeye sokularak, Türkler asimile edilmeye çalışılıyor. 2023'e kadar sistem bizi tekrar çemberin içine tıkmak zorunda, bunu başaramazlarsa ellerindeki silahları kullanacaklar.

Arkadaşlar lütfen uyanıp şu büyük resmi görmeye başlayın artık! 2023'e kadar bizlerden tarafımızı seçmemizi isteyecekler. Ayıklanma süreci başladı. Ya özgürlükleri gasp eden bu zorba sistemin tarafına geçip, altın çağda yine onları patron edecek ve köle olarak sömürülmeye devam edeceğiz yada özgürlük ve tam bağımsızlık için halkların tarafına geçip neslimize daha yaşanılabilir bir dünya bırakacağız. Tıpkı aborjinler (orijin insanlar), kızılderililer ve eski Türkler gibi ... ilkel ama özgür! (ercan aldan).
12 Eyl 2020 22:49 güncellendi

En çok okunan