test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉
Farkındalık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Farkındalık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14/09/2020

Mini buzul çağı


2307 Winters Dream filminin ilk 15 dakikasının benim bazı teorilerimle neredeyse birebir uyumlu olduğunu görünce açıkçası çok şaşırdım. Buna benzer durumlarla birçok kez karşılaştım, hatta "yaşadığın şey algıda seçicilik" filan dediler. Bence alakası yok. Bu tamamen farkındalık ve idrak meselesi ve sanırım biraz da zihin kontrol var işin içinde. Açıkçası şu an şaşkınım. Sanki birileri gelecekte olacak olanları bizim zihnimize telkin ediyor.


Ayrıca bu film olası kıyamet/hasatın buzul çağı şeklinde olacağının da ipuçlarını veriyor. Şu sıralar "mini buzul çağı"na boşuna vurgu yapmıyorlar sanırım. Film deyip geçmemek lazım! Var olan bir teknolojiyi bize bilim kurgu diye yutturuyor olabilirler. 80'li yıllarda yayına giren geleceğe dönüş serisindeki geleceğe dair atfedilen buluşların neredeyse tamamı gerçekleşti (!)
14 Eyl 2020 13:24 güncellendi

13/09/2020

KORKU BİLİNCİ KÖRELTİR!


KORKU BİLİNCİ KÖRELTİR!

Reenkarnasyon dediğiniz şey ruhun farklı bir bedende yeniden hayat bulması değil, sizin dna'nızdaki bilgilerin/dataların sizden sonraki nesillerden birinde işlenmeye başlamasıdır. Bunu sağlayan beyindir. Beyin bir işlemcidir. Dna ise bir harddisk. Bu yüzden kişinin "ben önceki hayatımda aslında şuydum, buydum diyerek, o hayatla ile ilgili isabetli şeyler söylemesi bu yüzdendir.

Dna'larımızda tüm önemli bilgiler kodlanmış ve arşivlenmiş bir şekilde babamızdan bize, bizden de çocuklarımıza geçmektedir. %100'üne erişim, günümüz teknolojisi ile mümkün değil, çünkü stop kodonu yüzünden 64 kodonun 42'sine erişilemiyor :(

Aktif 22 kodondaki verilerin tamamına erişim ise; bilinç ve farkındalık sayesinde mümkün oluyor. Sistemin sahipleri sıradan insanları sömürmek ve bunun devamlılığını sağlayabilmek için genetik biliminde uzman olan ülkeleri (Çin, Rusya, Kore vs.) sürekli baskı altında tutarak ve gerekirse onlara savaş açarak bilinç açılmasının önüne geçmek istiyorlar. Altta linkini verdiğim videoda genetik çalışmaları yürüten doktora uygulanan yaptırımlara dikkatinizi çekerim.

https://evrimagaci.org/epigenetik-sayesinde-anilarin-gelecek-nesillere-aktarilma-mekanizmasi-4302

Daha önceki yazılarımda da söylediğim gibi elimizde var olan ama sıradan insanlardan saklanan bir genetik bilimi var. Sisteme bağlı olan dini çevreler bu tür çalışmalara hemen "etik değil" gerekçesi ile yine sisteme bağlı olan siyasilere baskı yaptırarak yasaklatıyorlar. Bu kısma dikkat edin! Geçmişte yapılan insan maymun sentezi deneyleri ve klonlama işlemleri de aynı gerekçeler ile sonlandırılmıştır.

Korku; bilinci köreltir. Bilincinizin açılmasını sağlayacak ilk işlem "cesur olmak" ve "düşünmeye başlamak"tır. Ne kadar çok düşünürseniz yani beyninizi ne kadar çok yorarsanız (aşırıya kaçmamak şartıyla), dna'nızdaki bilgiler de o oranda açılıyorlar (dejavu'lar da işte bu dönemde yaşanıyor). Bunun günlük hayata yansımalarını ülkeler bazında da görebilirsiniz.

Düşünemeyen, akledemeyen bir toplumu sömürmek çok kolaydır ancak düşünebilen ve akledebilen bir toplumu sömürmek çok zordur. Düşünebilenler cesur olmadığından, düşünemiyenler tarafından yönetiliyorlar. Ülkemiz dahil, birçok toplumdaki mevcut durum maalesef bu :( (ercan aldan)

13 Eyl 2020 20:27 güncellendi

11/09/2020

DNA = MİKRO DİSK

DNA = MİKRO DİSK

Ne demiştik? Dna bir harddisktir. Beyin işlemcisi sayesinde buraya kaydedilen tüm özellikleriniz; bilgileriniz, yetenekleriniz ve içgüdüleriniz vs. dna'ya işlenir ve sperm yoluyla sonraki nesillere aktarılır ve siz o nesillerle birlikte yaşamaya devam edersiniz ... Her birimizin kafasında cevapsız binlerce soru olmasının sebebi işte budur. Gördüğümüz anlamsız rüyaların cevabı da budur. Geçmişte atalarımızın yaşadığı olayları bizler de yaşıyoruz ve yaşarken de o anı dejavu olarak hatırlıyoruz ama nerede, ne zaman yaşanmış olduğunu bilemiyoruz.

Dna'mızda geçmiş (belki de milyon) yılların izleri var. Ne var ki sperm yoluyla başka bedene aktarılan dna, yeni bir işlemci (beyin) ile çalışmak zorunda olduğundan 70-80 senede bu yeni ortama adapte olamıyor. Bu yüzden herşeyi %100 hatırlayamıyorsunuz. Eğer hafıza (beyin) ile birlikte dna transferi yapılabilseydi (transfer yapılan kişi) tüm geçmişi hatırlıyor olurdu. Zamanla yeni bir şeyler öğrenince her birimizde bir farkındalık oluşur. Farkındalık oluştukça da kendimizi keşfederiz. Bu eminim hepinizde olmuştur.

İşte bu gerçeğin bilincinde olan Çinliler, sperm bankasına yapılacak olan bağışlarda "komünizme bağlılık" şartı aramışlar. Dna'da = özde ne varsa onu yaşarsınız. Bunun dışına çıktığınızda vicdan devreye girer ve "ben bunu yapmamalıydım" dersiniz. Ya da tam tersi.

İnsanoğlu olarak vahşi bir dna taşıyan prototipler (Adem ve eşi) ile bu dünyaya gönderildiysek mümkün değil sadece iyilerden oluşan bir dünya yaratamayız (-ki durum bu zaten). İyi insan yaratmak için yeni bir dna oluşturmak ve mevcut dna yapısına sahip tüm insanların temizlenmesi şarttır. Geçmişte bunu Nuh tufanı ile denediler ancak kurtulanlarda da aynı genler mevcut olduğundan dünyaya yine kötülük hakim oldu.

https://tr.sputniknews.com/asya/201804061032933010-cin-sperm-bankasi-komunist-parti/

http://www.dijitalx.com/2015/03/10/300-milyar-gb-veri-4-gram-dnaya-sigacak/

https://youtu.be/XnKF_iYCdQ4

/ercan aldan/
11 Eyl 2020 13:13 güncellendi

En çok okunan