test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉
DNA onarımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DNA onarımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12/09/2020

EVRENİN SAHİPLERİNDEN => ÇÜK-Ü ŞERİF HAZRETLERİNE

EVRENİN SAHİPLERİNDEN => ÇÜK-Ü ŞERİF HAZRETLERİNE :)

İzahı olmayan şeylerin mizahı olur. Evrenin sırlarını ifşa ettiği iddia edilen tanrısal bir kitapta bunların yer alması elbette onun tanrı ürünü değil, insan ürünü olduğunu kanıtlamaya yeter. Ha bu demek değildir ki Kur'an, tümüyle insan sözüdür. Tabiki hayır. İçerisinde kesinlikle ayıklanması gereken önemli/gerçek mesajlar vardır. Onları ancak, gündelik/olağan hayatımıza uygunluğunu test ederek gün yüzüne çıkartabiliriz. Aksi halde o gerçekler; mitlere, efsanelere ve masallara yem olacaktır/olmuştur da ...

Eğer bizi yaratan bir tanrı yada tanrılar varsa, böylesine karışık/komplex bir yapıyı 22 aktif kodonlu dna ile başarabilmeleri mümkün değildir. Tüm kodonları aktif olan bir tanrının ise sıradan bir arab bedevisine cinsel ihtiyaçlarını nasıl giderebileceği hususunda bir kitap göndermiş olması da akla mantığa sığmaz.

Bu dünya kafesine ve bu kafes içinde tasarlanan onca şeye baktığımda bir üst aklın varlığına inanıyorum ama o üst varlıkların bir arab bedevisinin çük-ü şerifleri ile uğraşmış olduklarına da pek ihtimal vermiyorum. Siz onlara ister görünmez rab/elohim/ruh/allah/zeus vs. deyin, ister uzaylılar deyin, 22 kodon ile sınırlandırılmış bir dna ile dünyaya gözlerimizi açmış olduğumuz gerçeği, bizim başkaları tarafından tasarlandığımızı ispatlar.


Onları anlayabilmek için onlar gibi düşünebilmek şarttır. Biz insanlar 22 kodunu açık olan basit ve aciz melezleriz. Hayvanlardan üstün ama üst aklın da altındayız. Dna'mızdaki kısıt kalkmadığı sürece yerimizde sayacağız ve bu dünya kafesinde bize verilen rolü oynayıp geldiğimiz yere (hiçliğe) geri döneceğiz. (ercan aldan)

https://in5d.com/how-can-we-change-our-dna-right-now/
12 Eyl 2020 23:12 güncellendi

07/01/2019

ORİON GEÇİDİ

Beni bilen bilir. Hem bilimi hem de dini sorguluyorum. Çünkü septiğim/kuşkucuyum. Her denilene inanmamak genlerimde var. 25 yıldır sürekli araştırıyorum/sorguluyorum. Son 1 senede, 24 yılda öğrendiklerimden daha değerli bilgiler öğrendim. %100 kanıtlanmış bilgiler olduğunu iddia edemem ama her yeni bilginin bilincimi daha da açıyor olduğunu ve dna'mda kodlanmış bilgileri açığa çıkararak beynimin kullanılmayan bölgelerini de etkilediğini fark ediyorum. Demem o ki siz de bu taktiği uygulayın. Soluduğunuz hava dahil herşeyi sorgulayın. Kendinizden önce yaşamış atalarınızın, yaşamış oldukları hayatın kodlanmış olduğu dna'yı, genetik miras sayesinde sizler de taşıyorsunuz. Belki de gerçek bilgiler sizin dna'nızdadır. Yeni bilgiler edinerek sizdeki bu bilgilerin açığa çıkmasını (dna'nızdaki bilgiler ile eşleşmesini) sağlayın. Belki sonuçta gerçekleri öğrenmek size acı verecek ama en azından yaşam amacınızı bilerek bu dünyadan ayrılacaksınız ve belki de buradan çıkış yolunu bulacaksınız/anımsayacaksınız.

Neyse çok uzatmayayım ...

Amos 5.8 Ülker ve Oryon takımyıldızlarını yaratan, Zifiri karanlığı sabaha çeviren, Gündüzü geceyle karartan, Deniz sularını çağırıp yeryüzüne dökenin adı RAB’dir.

Eyüp 38.31 “Ülker yıldızlarını bağlayabilir misin? Oryon’un bağlarını çözebilir misin?

Eyüp 9.9 Büyük Ayı’yı, Oryon’u, Ülker’i, Güney takımyıldızlarını yaratan O’dur.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/uzay/797112/NASA_dan_carpici_aciklama__Dunyanin_manyetik_alaninda_gizli_gecitler_var.html

Nasa'nın her söylediğine inanmadığımı söylemiştim ancak bu haberin doğruluk payı var gibi. Çünkü bunu destekleyen incil ayetleri var. Ha "doğruluğu bile net olmayan incili neden bilimsel bir bulguya delil olarak sunuyorsun?" diye sorabilirsiniz. Yukarıdaki açıklamada da belirttiğim üzere hem dini hem de bilimi sorguluyorum, bu yüzden hemen hemen tüm yazılarımda bu ikisinden örnek gösteriyorum ve kıyaslamasını da sizlere bırakıyorum. Böylece bilinçlerinizin açılmasına katkıda bulunuyorum. Sizler farkında olmasanız da bu tür kıyaslamalar sayesinde, ilgili konuyu araştırıyor ve aklınıza yatan açıklamayı mantıklı bulup kabul ediyorsunuz ve sabit fikirlilikten kurtulup (belki de) gerçeği bulmuş oluyorsunuz. Sonuç itibariyle gerçeklik olgusu da göreceli bir kavram ama en azından yanlışlığı ispatlanana kadar bu bilgi sizi aydın tutacaktır ;)

Hem bilim, hem de din (her daim) onların elinde/kontrolündedir. Kutsal kitaplarında (!) bahsettikleri bir şeyi bilim ile kanıtladık diyorlarsa, aslında bilin ki bu da onların planlarının içerisinde bulunan şeylerden biridir. Böylece zorbalıklarını aklamak için biz sizi her türlü uyarmıştık diyebilecekler.

Not: Bu aralar Orion'un uzaydaki bir bölgenin ismi değil de, Orhun anıtları olduğunu iddia ediyorlar. Genel anlamda uzaylı ırkların varlığına ben de inanmıyor, olan biten herşeyin biz insanlar tarafından vuku buluyor olduğuna inanıyor olsam da, orion'un orhun yazıtları olabileceğine de ihtimal vermiyorum. Hitler ile ilgili videoları izleyenler bilir. O bir ara bu işlerle çok uğraşmıştı. Yeraltında gizli üsler keşfettiğini, uçandaireleri onun ürettirdiğini, ay'a üs kurdurduğunu, üstün teknolojik bilgilere erişim sağladığını ve bununla dünyayı istila etmeye kalkıştığını, hemen arkasından Rusya (Tunguska'da) bir patlama meydana geldiğini (belki de bunu da almanlar yaptı) ve dünya savaşlarının da hemen akabinde çıktığını ve en sonunda da roswell olayının patlak vermesi vb. ... tüm bunlar, orion'a giden bir geçidin var olabileceğini gösteriyor ama tabi bunlar sadece bir tahmin "şimdilik ..." (ercan aldan)

7 Oca 2019 19:42

03/01/2019

Bilinci açık tutarak ÖLÜMSÜZ olabilir miyiz (?)


BİLİNCİ AÇIK TUTARAK ÖLÜMSÜZ OLABİLİR MİYİZ (?)

"Epifiz bezi, uyku-uyanma modülasyon kalıpları, mevsimsel fonksiyonları etkileyen seratoninin türevi olan melatonin hormonu üretir."

Yaşam ve ölüm süresini belirleyen dna'larımızdır. Geçmişte dna'ya müdahale olduğunu Sümer tabletleri ve Tevrat'tan öğrenmekteyiz. Bilimsel açıdan ise, günümüz bilimadamları 64 kodona sahip dna'mızın 20'sini aktif olarak kullanmamızı sağlayan stop kodonlarını açarak ondaki kısıtları kaldırmayı ve bu sayede ömrü uzatmayı, hatta ölümsüz olmayı amaçlamaktadırlar.

Yaşamın uzun olması ve ölümün geciktirilmesi; bilincin tamamen kaybolmasını önlemekle de mümkündür. Bunun nasıl olacağını birazdan anlatacağım. Nitekim bilim dünyası da yapay zeka ile bilinci açık/uyanık tutmanın yollarını arıyor (bkz. 2045 projesi). Çünkü bu imkansız değil. Nitekim orijinimizde ömür: 1000 yıl civarıdır. Tarihte bunun örnekleri var (bkz Kuran 29/14, Sümer tab.). Daha hızlı sürede, daha fazla sistem kölesi yaratmak amacı güden "tanrı(lar) ve elitleri" dna'larımıza stop kodonu eklediler ve ömrümüzü kısıtladılar (bkz. Yaratılış 6/3). Piramidin en üstünde bulunan bu TANRI(lar) ve ELİTLERİ yeterince zenginliğe ulaştığında (yeterince altın istiflediğinde), bu dünya tarlasında "yeni hasatlar ve yeni hayatlar" için artık hazırdırlar (bunu önceki yazılarımda açıklamıştım).

Peki bizler neler yapabiliriz?

Öncelikle bu hipnozdan uyanmalı, bilincimizi açmalı ve kapalı (mühürlü) dna'larımızı onarmanın bir yolunu bulmalıyız. Boş muhabbetler ile bunu başarmamız mümkün değil. Bu köle-efendi sistemini lehimize çeviremediğiniz sürece biz ve bizden sonraki nesillerimiz de hep bu hasatçıların sistemine köle olarak doğacaktır. İnsan dna'sını orijinine döndüremediğimiz sürece dünya var oldukça bunların kölesi olmaya mahkumuz. Çünkü genetik yatkınlık mirası ile bizden sonraki her insan aynı kısıtlı dna'yı taşıyor olacaktır.

Hasat süreci başladı. Benden uyarması. Ölmek yada ölümü beklemek çözüm değil. İntihar çözüm değil. Tek çare mücadeledir. Safını belirle. Seni köle olarak kullanan gök tanrıcıların işaretlerini hep görmektesin (ışık, güneş, yıldız, piramit, kartal vb.). Uyanık ol ve neye niçin inandığını sorgula!

UNUTMA! YIKIM; HEP GÖKTEN (GÖKTEKİNDEN) GELMİŞTİR!

Size bir ipucu: Hasata kadar bunu geliştirebilirseniz belki bir umut olabilir. "Bilinci ayakta tutacak yada onu geri döndürebilecek elektriksel takviye ve yapay melatonini vücüda enjekte ederek ölümü geciktirilebilir ve/veya ölüyü diriltebilirsiniz!" Tıpkı İsa'nın yaptığı gibi ... (ercan aldan)

08/12/2018

Bilinç Eşiği

Bu konuda çok soru geliyor. Arkadaşlar bilinç eşiği dediğim şey bilme eşiğidir. Bilmeye başlama noktası. Bilmeye ne zaman başlarsınız? Okumaya ve araştırmaya başladığınız zaman ama iş bu kadar basit değil. Tepemizde negatif enerjilerden beslenen lanet olası bir kitle var. Yarattıkları dinlerin yan etkisi olan korku ile sizleri sindirdiler, baskıladılar ve sesinizi kıstılar. Sizi kapitalizmin kölesi yaptılar. Asgari maaşa, standart ve ucuz bir yaşama sizi şartlandırdılar. Sizler buna razı oldunuz ve böylece bilinç eşiğinin altına düştünüz. Çünkü bu durumda artık hiç birşey öğrenme gereği hissetmeyecek, araştırmayacak ve özgürce yaşayamayacaksınız. Çünkü onların sistemini benimseyip kendinizi bu sisteme esir/teslim ettiniz. Onların yarattığı medya hayatınıza yön verdi, onların icat ettiği eğlenceler sizi araştırma yapma ve okumaktan alıkoydu. Kısacası cehaleti seçtiniz.

Ben 1000 tane kitap okudum bilincim açılmış mıdır? Hayır! Çünkü önce onların hipnozundan kurtulmalısın. Böylece bakış açın rasyonelleşir ve okuduklarını/öğrendiklerini tarafsız ele alırsın. Profesör de olsan, ordinaryus da olsan, 1 kamyon kitap okumuş da olsan, bu sistemden dışarı çıkmayı istemedikçe, bir kısır döngü içinde bocalayıp durmaya devam edeceksin.

Bilinç açılınca gerçek bilgiler senin huzuruna gelir. Genetik miras ile sana aktarılan dna'da zaten tüm tarih ve kozmosun bilgileri yer almaktadır. Önemli olan; bu bilgilere erişim sağlayabilecek portalı yakalayabilmendir. Kimileri bu aşamaları meditasyon, akapunktur vs. ile çözmeye çalışıyor 🙂 bunlar zararlı değil ama faydalı da değildirler.

İçindeki yerleşik inançları silmelisin, bakış açını değiştirmelisin, çemberin dışına çıkmalısın ve 
DNA'nı onarmalısın! Matrix'te söylendiği gibi "zihnini özgür bırakmalısın". (ercan aldan)

8 Ara 2018 12:31 güncellendi

En çok okunan