test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉
2023 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2023 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14/09/2020

İncil gerçekten kutsal bir kitap mı (?)

Luka 8-12 İsa, “Sakın sizi saptırmasınlar” dedi. “Birçokları, ‘Ben O’yum’ ve ‘Zaman yaklaştı’ diyerek benim adımla gelecekler. Onların ardından gitmeyin. Savaş ve isyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek, ama son hemen gelmeyecek.” Sonra onlara şöyle dedi: “Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak. Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak. Ama bütün bu olaylardan önce sizi yakalayıp zulmedecekler. Sizi havralara teslim edecek, zindanlara atacaklar. Benim adımdan ötürü kralların, valilerin önüne çıkarılacaksınız.

Acaba diyorum sırf bu kehanetler gerçekleşsin diye fitili ateşleyip dünya savaşlarını mı başlattılar?

Luka 25-28 “Güneşte, ayda ve yıldızlarda belirtiler görülecek. Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların uğultusundan şaşkına dönecek, dehşete düşecekler. Dünyanın üzerine gelecek felaketleri bekleyen insanlar korkudan bayılacak. Çünkü göksel güçler sarsılacak. O zaman İnsanoğlu’nun bulut içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. Bu olaylar gerçekleşmeye başlayınca doğrulun ve başlarınızı kaldırın. Çünkü kurtuluşunuz yakın demektir.”

Bir de şu Norfolk alayının başına gelenler var tabi. Bulutlar içinde gelenler (?) Buraya dikkat edin. Norfolk olayı gerçek ise o zaman bu İncil ayetleri de gerçekleşmiştir demektir ve bu ayetler aynı zamanda gökten gelenlerin (yani benim iddia ettiğim şekilde) üst akıl insansılar olduğunu teyit etmiş olur.

http://www.bilinmeyen.com/node/255

Kertenkele, yılan, ejderha vs. hayvan filan yok yani!

Eğer tüm bunlar doğruysa İncil'in bu kısmı aynen gerçekleşmiş oluyor. 100 yıllık ateşkes imzalanınca süreç sekteye uğramış. 2023'e yakın alametler yeniden yaşanmaya başladı. Üst akıllar ya bu sahneleri yaşatmak ve İncil'in kehanetlerini doğrulamak için dünyanın ayarları ile oynamaya başladılar ya da İncil gerçekten kutsal bir kitap (?) 🤔 (ercan aldan)

14 Eyl 2020 13:19 güncellendi

13/09/2020

REPTİLYANI BOŞVER, REALİTEYE ODAKLAN!


REPTİLYANI BOŞVER, REALİTEYE ODAKLAN!

Gerçeğin peşine düşen biri aslında ateist olmaya daha yakındır ancak maalesef kabul etmemiz gereken bazı olağanüstü durumlar da vardır. Örneğin hayatı bir düzenleyenin (yada düzenleyenlerin) yani üst akılların bulunduğudur. Çünkü eğer bizlere anlattıkları ilkel mağara hikayeleri doğru ise, bu kadar zaman içerisinde, böylesine muazzam bir teknolojik sıçrama yapabilmek kendiliğinden mümkün değildir. %100 olasılıkla bir yerlerden bilgi akışı sağlanmış olmalı (?)

Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarı (EMBL) bir açıklama yaptı. 300 milyar GB veri 4 gram DNA’ya sığabilecek.

http://www.dijitalx.com/2015/03/10/300-milyar-gb-veri-4-gram-dnaya-sigacak/

Yapay dna da üretildi.

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2012/04/120420_synthetic_dna

Yapay zeka (2045 projesi) ve dna sentezi başarılı olursa bu kişiler bilincini açık tutmayı başararak ölümsüz olabilecek veya binlerce yıl yaşayabileceklerdir. Tüm kodonları açık dna ile yaratılan yapay zekalı bu tanrısallaşmış insanların başımıza dikilmesi an meselesidir.

Bu teknolojinin kötünün elinde olduğunu düşünsenize. Bunlar kurgu yada paranoya değil. Komplo hiç değil. Komplo diyerek alay edilen ne varsa hepsini yaşadık/yaşıyoruz.

Rusya mayınlardan ve el bombalarından etkilenmeyen elbise ürettiğini duyurdu.

https://www.ensonhaber.com/rusyada-bir-sirket-mayina-dayanikli-elbise-uretti.html

Rus Sarmat füzesi 16 bin km. menzile sahip (dikkat et metre değil kilometre).

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/bu-fuzeyi-kimse-durduramaz-40758369

Yapay zeka 2045 projesi de Rus Dimitri'ye ait.

https://www.webtekno.com/2045-initiative-h24166.html

Sırp kökenli Tesla'nın Haarp projesi ilk defa Rusya'da ortaya çıktı ancak geliştirilemeden Amerika'nın eline geçti.

https://saklitarih.wordpress.com/2012/01/21/haarp-kiyamet-silahi/

https://www.aksam.com.tr/pazar/kara-bilimin-gizli-silahi-haarp/haber-541426

Amerika + İngiltere ve İsrail güçlü olan istihbaratı sayesinde sağdan soldan çaldığı patentlerle kendini biraz geliştirdi ama emin olun birçoğu balon. Bir düşünün dünyaya silahla savaşla özgürlük götüren (!) bir güç neden uzay konularında milyar dolarlar harcasın ki? Neden Elon Musk'a baskı yapıp bir an önce uzay yolculuklarını (!) hızlandırmasını istesin ki? Çünkü yıkım yakın. Onlar da farkında!

Uzaya gönderildiği iddia edilen tüm araçlar yatay pozisyonda ilerlerken bir müddet sonra kameranın görüş açısından kaybolur? Peki neden mekiğin üzerine bir kamera koyup, bağlantıyı sürdürmezler ki? Diyeceksin ki; Elon Musk uzaya araba yolladı (?). Ben buna inanmıyorum. Farzedelim ki gerçek. Uzay dedikleri yer henüz kubbenin içi. Diyeceksin ki kepler teleskopu bilmem kaç milyon km. ötedeki Pluton'dan, Jüpiter'den, Satürn'den resim gönderdi. Bu da yalan. O kadar yolu katedecek yakıtı nereden sağladı ve o kadar uzak mesafeden görüntüleri buraya nasıl yolladı? Kaldı ki bazı kırsal kesimlerde telefonlar bile sinyal alamıyorken bu nasıl bir teknolojidir ki milyonlarca km. öteden sinyal ulaştırılabildi?

Sorular, sorular, sorular ...

Realiteye odaklanın!

Burada sözünü ettiğim bu olağanüstü gelişmeleri idrak etmeye çalışın. Gökten bir kertenkele ordusu gelerek sizi istila filan etmeyecek. Çünkü madem üst seviye bir teknolojiye sahibiz neden uzaylı yaratıkların bizi hasat etmesi için bekliyoruz ki? Bir an evvel bu tımarhaneden kaçıp gitsek ya?

Size doğrusunu söyleyeyim. Kertenkele/yılan/ejderha vb. sembolünü kullanan insan ırkı ile gök/güneş ve kartal sembolünü kullanan insan ırkı yine kapışacak. Ultimatom 2023'te bitiyor. Her iki grubun elinde çok güçlü silahlar var. 100 senelik ateşkes süresi içinde kendilerini olağanüstü geliştirdiler. Bu kafesten çıkış yok (varsa bile bunu henüz başaran olmadı) ve bu kavganın biteceği de yok. Abartılı uzay hikayeleri ile taraflar kozlarını oynamaya devam ediyorlar ve sıradan insanlardan taraf toplamaya çalışıyorlar. Taraf olmak yerine kendinize sağlam bir sığınak yapmaya çalışın. İki lanet kardeşin soyu çok yakında (yine) birbirini yiyecek ve bu kafes içindekilerin tümünü hasat edecek :( (ercan aldan)
13 Eyl 2020 20:15

FİRAVUNLARI VE HAHAMLARINI KÜÇÜMSEMEYİN!


FİRAVUNLARI VE HAHAMLARINI KÜÇÜMSEMEYİN!

Mucize gibi görünen tüm olaylar Musa tarafından biliniyordu. Musa, Firavunların yanında yetiştiği için bazı gizli bilgilere sahip olmuştu. Bu gizli bilgiler Firavunlarca bir sır olarak nesilden nesile aktarılıyordu. Bu yüzden firavunlar kendi soylarından biri ile evlenirler.

Misal çamurdan yaratılış hikayesinin aslı Mısır tanrısı Khnum (Nun'a) dayanır. Kuran'da "Nun'a andolsun" diye başlayan ayet bile vardır (68/1).

Bu gizli sırların içinde ölüyü diriltmek de vardı ve bu hikayenin aslı da Mısır uygarlığına dayanır. Kuran'ın Bakara 258.ayetinde Firavun "ölüleri diriltirim" diyor. Bu bilginin onlara Sümer tanrıları tarafından aktarıldığını düşünmekteyim. Çünkü insan yaratma/melezleme işlemleri onların dönemlerinde başlıyor ve Firavunlar için önemli olan altın, Sümer tanrıları için de aynı öneme sahipti.

Neyse bunu geçelim! Musa bu bilgileri kardeşi Harun ile paylaşıyor ve Harun, Musa'nın olmadığı bir zamanda (Samiri ile birlikte) cansız buzağıya böğürme yeteneği kazandırıyor. Yani ona can veriyor. Bazıları bunu (bir işkence aracı olan) sicilya boğası ile karıştırır, halbuki olay bildiğin cansıza can verme hadisesidir -ki aynısını (bir müddet sonra) İsa bir insan üzerinde uyguluyor ve o da ölüyü diriltiyor.

Musa sahip olduğu gizli bilgiler sayesinde, Kızıldeniz'in ne zaman yarılacağını, ne zaman çekirge istilası olacağını ve ne zaman nehirlerin kan rengine döneceğini iyi biliyordu. Araştırırsanız son yıllarda tüm bu olayların aynen sırası ile yaşandığını ve mucizeyle, tanrısallıkla hiçbir alakasının olmadığını göreceksiniz.

Mısır figürlerinin benzerlerine Maya ve Peru uygarlıklarında da rastlandı.

https://youtu.be/aXWc3aDaO9s


https://youtu.be/qnEJNqVPsV0

Bu şu anlama gelir, Maya ve Peru'lular da bu sırların bir çoğuna vakıftı. 2012 maya takvimi "son"u değil, "sonun başlangıcı"nı bildirir. Musa'nın millete mucize diye yutturduğu olaylar, bu takvimin belirttiği tarihten (2012'den) sonra yaşanmaya başlamıştır. Araştırın!

(İncil'e göre) Nasıl ki Musa'dan sonra insansı tanrılar, gök gemileri ile gelerek yeryüzündeki insanları hasat etmiş ve o tarihe milat yani "0" demişler, aynısı 2023 yada 2150'de yine olacaktır. Kimileri bunu örtbas etmek için sahte uzaylı istilası planlanıyor filan diyorlar ama ben bunun gerçek olduğuna inanıyorum (bkz. İncil vahiy)

Yeryüzünde ne kadar piramit varsa bilin ki hepsi birbiri ile bağlantılıdır. Hepsinin bulunduğu yerdeki krallar/lordlar/tanrılar yani Firavunlar aynı soydan gelmektedir. Peki bu firavunlara ne oldu diye soracak olursanız, casus Abraham ve Musa'yı takip eden yahudi takipçiler (mason/taş ustaları) bir araya gelerek Firavunlara karşı savaş açtılar ve onları yendiler. Heracleion dahil birçok Tanrı kentlerini suya gömdüler ama bu zafer kalıcı/daim olmadı.

https://www.ntv.com.tr/galeri/sanat/yuzyillardir-kayip-sehir-heracleionin-sirri-cozuluyor,GsWoFEf3VUSxdOUSX4Us_A

Dünyada sürekli devam eden bir döngü (resetleme) var ve Firavunların/tanrıların sırrına vakıf olmayanlar bu döngüsel sürecin ne zaman başlayıp ne zaman biteceğini ne yazık ki bilemiyor. Sadece Firavun soyundan olan üst akıllar bunu bilebilir ve çağımızda bu üst aklı, tonlarca altını istifleyen İngiltere Kraliçesi temsil etmektedir. Çağımızın kleopatrası O'dur ve O'nun bir dediği asla iki edilmez (ercan aldan)
13 Eyl 2020 20:14

12/09/2020

ATATÜRK DİNDAR MIYDI, YOKSA SİSTEME BAŞKALDIRAN BİR ASİ MİYDİ?


ATATÜRK DİNDAR MIYDI, YOKSA SİSTEME BAŞKALDIRAN BİR ASİ MİYDİ?

Atatürk'ün dindar biri olduğunu iddia edenler Balıkesir hutbesini (!) delil olarak gösterirler.

7 Şubat 1923 Zağnos Paşa Cami
Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenâb-ı Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizamı, hepimizin bildiği Kur'ân-ı Azimüşşan'daki açık ve kesin hükümlerdir ... (şeklinde devam etmektedir ...)

Her ne kadar bu, Cuma namazı yada Bayram namazında okunmuş bir hutbe olmasa da evet Atatürk gençlik yıllarında dindar biri idi, ta ki Kuran'ın Türkçe'ye çevrilmeye başlandığı 1928'li yıllara kadar.

Sözlerinden, hal ve hareketlerinden, 1924 yılında Diyanet'i kurma talimatı vermesinden vs. ... O'nun gençlik yıllarında, sünni inancına sahip ve sistemden habersiz sıradan bir müslüman olduğu anlaşılıyor. Daha önce de yazdığım üzere sünni müslümanların uyguladığı dini ritüeller ile yahudilerin uyguluyor oldukları dini ritüellerin aynı olduğunu delilleri ile vermiştim. Çünkü Osmanlı'nın yaşadığı ve yaşattığı din gerçekte kapitalist Yahudilerin dini idi (aşağıdaki Barbaros paşanın sancağındaki İsrail/siyon/davut yıldızına dikkat edin)


Yahudilerin kendi ırklarını köle olarak kullanmadıklarını daha önce söylemiştim. İstila ettikleri milletleri zamanla köleleştirirler ve oralara kapitalizmi yerleştirirler. Kapitalizmi anlamak için Sümerlere kadar gitmek gerekiyor. İlk köle kavramı o çağlarda ortaya çıkıyor. Kapitalizmde esas; sistemin başındaki kral/kraliçeyi ve onun görevlendirdiği memurları zengin etmektir. Bu sistemde halk sürekli fakirdir. Sistemin başındakiler zengin ve aynı zamanda güçlüdürler de. Bu çemberin dışına çıkanların ise hemen kellesini kestirirler.

Bu söylediklerimi gözünüzde canlandırın. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Şeriat (yani yahudi) dini, sistemin başındaki kapitalist şer üçlüsünün, sıradan dünya insanlarının köle olarak kalmalarını sürdürmek ve çemberin içinde tutabilmek için maaşlı din ve siyaset adamlarını kullanırlar. Bunlarla halkı çember içinde tutmayı başaramazlarsa, ellerinde ezelden beridir var olan; nükleer/biyolojik/genetik ve iklim silahlarını kullanırlar. Sıradan insanlar bu silahların etkilerine mucize gözüyle bakarlar ve korkarlar. Böylece çemberin dışına çıkamazlar. Beyinleri baskılanır, korkak ve itaatkar nesiller yetişir. Tıpkı cam tavam sendromundaki pireler, öğrenilmiş çaresizlik sendromundaki fil ve haşlanmış kurbağa sendromundaki kurbağalar gibi zamanla mücadele etmeyi bırakır ve sistem karşısında teslimiyeti seçerler. İşte bunun halklar üzerinde uygulanan ismi de İslamiyet'tir. İslamiyet=teslimiyettir.

Tıp, fizik, kimya, biyoloji vs. bilim dalları onlara aittir. Perde gerisindeki labaratuvarlarında geliştirilen bu silahların finansörlüğünü sistem piramidinin tepesindeki zenginler yapar. Sisteme isyan edip başkaldıran her kişi yada toplum, bu silahlarla hasat edilirler.

Sistemi öğrendiyseniz konuya geri dönebilirim.

Osmanlı'nın; Kuran'a uygun yaşayan müslüman Türkler olduğunu zanneden zavallı güruh, tam 6 asır boyunca Osmanlı'nın neden köleliği kaldırmadığını düşünsün. Kaldırmadı çünkü sisteme bağlı çalıştı. Çünkü Osmanlı kapitalistti. Sultan ve efradı zengin ama sıradan halk fakirdi ve Osman'lı, Türklükle hiçbir alakası olmayan bir yahudi devletiydi.

İşte Atatürk de aynı bu şekilde düşünmüş olmalı ki, Türk'ün ecdadını araştırmaya başlamış ve asıl Türk'lerin (türük/yörüklerin) soylarının daha eskiye dayandığını görmüştür.

Ey ağalar beyler, Toroslara çıkın bir bakın. Nerede kara bir Yörük çadırı görürseniz, dumanı da tütüyorsa dünyada hiç bir güç bizi asla yenemez (M.Kemal Atatürk)

Aynı, doğa ile iç içe özgür yaşayan şaman, kızılderili, aborjinler gibi Türklerin de özgür (göçebe) yaşadıklarını keşfederek bu kapitalist sisteme başkaldırmıştır ve işte ne olduysa bu tarihlerden sonra olmuştur. Ölümüne yakın zamanlarda Yahudi mason localarını kapatarak, sistemin uşaklığını yapan din ve siyaset adamlarının hedefi haline gelmiş ve yine sistemin finanse ettiği yahudi bir doktor (Mim Kemal Öke) tarafından bir çeşit zehir ile yavaş yavaş öldürülmüştür (https://mrasar.wordpress.com/2015/10/04/ataturku-biz-oldurduk/).

Evet arkadaşlar sizlere gösterdikleri puzzle'ın tamamlanmış hali budur. Tamamlanmamış parçalar üzerinden ilerleyerek Atatürk'ü anlamanız mümkün değildir.

Atatürk ne zaman ki Kuran'ı kendi dilinde detaylı olarak incelemeye başlıyor, o zaman uyanmaya başlıyor ve bu uyanış diğer milletlere de sıçrıyor ve dünya genelinde bir isyan dalgası başlıyor. 


Bilhassa Koministler ve Sosyalistler bu akıma sahip çıkarak 2.dünya savaşını körüklüyor ve kapitalistleri zor durumda bırakıyorlar. Sistem büyük darbe alınca da 100 senelik bir ateşkes anlaşması imzalıyorlar ama emin olun durmayacaklar.

Sistem şimdi daha güçlü. 1940'lı yıllarda başlattıkları ülkeye sızma görevinde sona yaklaştılar. 1980'lerde tüm dünyada trend olmayı başardılar. Günümüz Türkiyesi'nin, Atatürk'ün özgür Türkiyesi ile hiçbir alâkası yok. 100 özgür senemizin sonuna geldik. Süre 2023'te bitiyor. Bu yüzden özgürlüklerimiz son sürat baskılanıyor, gasp ediliyor. Yahudi araplar ülkeye sokularak, Türkler asimile edilmeye çalışılıyor. 2023'e kadar sistem bizi tekrar çemberin içine tıkmak zorunda, bunu başaramazlarsa ellerindeki silahları kullanacaklar.

Arkadaşlar lütfen uyanıp şu büyük resmi görmeye başlayın artık! 2023'e kadar bizlerden tarafımızı seçmemizi isteyecekler. Ayıklanma süreci başladı. Ya özgürlükleri gasp eden bu zorba sistemin tarafına geçip, altın çağda yine onları patron edecek ve köle olarak sömürülmeye devam edeceğiz yada özgürlük ve tam bağımsızlık için halkların tarafına geçip neslimize daha yaşanılabilir bir dünya bırakacağız. Tıpkı aborjinler (orijin insanlar), kızılderililer ve eski Türkler gibi ... ilkel ama özgür! (ercan aldan).
12 Eyl 2020 22:49 güncellendi

11/09/2020

MELE-İ ALÂ (YÜCE KONSEY) HABERLERİ (?)

MELE-İ ALÂ (YÜCE KONSEY) HABERLERİ (?)

(Ben sadece bir uyarıcıyım!)

Önceki yazımda Muhammed'in özel bir isim olmadığını, bir vasıf/sıfat olduğunu ve "hamd edilen/övülen, övgü sahibi vb." anlamlarına geldiğini, Mele-i Alâ (yüce konseyin) hasat/yıkım kararlarını insanlığa aktardığı/uyardığı için övgüye layık olduğundan bahsetmiştim. Konuyu biraz daha açmam gerekirse;

Dünya üzerinde ezelden beridir süregelen savaşların efendiler/elitler ile köleler/sıradan insanlar arasında olduğunu söylemiştim. Birçok kez kendi aralarında yendiler ve yenildiler.

Efendiler (Rab'ler); kendilerini seçilmiş olarak gören yahudi elitlerin(!) yarattığı hayali gök tanrılarıdır. Bu tanrılarının/Krallarının/Lordlarının gökte (Sirius ~ Orion'da) olduğunu iddia ederler ve bunu bir koz/ayrıcalık olarak kullanıp, kendileri gibi ari ırk'a sahip olmayan diğer insanları tıpkı bir hayvan 
(goyim) gibi görürler. Onlara göre ari ırk yahudi olmayan insanlar; ya köle olmalıdır, yada öldürülmelidirler (bkz. Talmud - Baba Batra 114b, Jebamot 61a, Keribot 6b ve 7a, Avodak Zara 26b, Tosefoth). İşte günümüze kadar süren film budur. Günümüzde de halen perde arkasında karar alıp veren, dünyayı yöneten bir yüce konsey (mele-i alâ), bu yüce konseyin desteklediği elitler ve bunların kapital sömürü düzenine hizmet eden bizim gibi köle dünya halkları vardır. Onların kapital sömürü siteminde asgari ücretle modern köleler olarak yaşadığınız sürece onlar için bir tehlike arz etmezsiniz. 

Neyse konuyu dağıtmayalım!

Az çok sistemi anladıysanız şimdi ne demek istediğimi de anlayacaksınızdır.

Bu yüce konseyde alınan kararlar gizlidir. Hangi ülke köle edilecek/sömürülecek? Hangi halk hasat edilip yerine başka bir halk getirilecek? Hangi halkın başına hangi işbirlikçiler geçirilecek? ... vb gibi son derece önemli konular bu yüce meclis tarafından belirlenir.

Yüce konsey bu kararları genelde 100'er yıllık planlar halinde alırlar. İçinde bulunduğumuz yüzyılda alınan kararlar; M.Ö 585'teki Babil'in ve 1923'teki Atatürk Türkiyesi'nin intikamlarının alınması ve Büyük İsrail İmparatorluğunun tekrar kurulmasıdır. Karar 1800-1900 yılları arasında görüşüldü ve 1923 itibariyle de süreç başladı. 2023'e kadar bu süreç her ne pahasına olursa olsun tamamlanacak ve Büyük İsrail İmparatorluğu kurularak, yeni dünya düzeninin lider halklarından birisi olacaktır. Bu halkın ve bu sisteme hizmet edecek olan diğer halkların inşası için gerekli temizlikler (h.a.a.r.p ile) çoktan başladı bile.

https://youtu.be/Zvhx0coFxfU

Yüzyıllar boyunca yağmura hasret yaşayan bu (yozlaşmış) çöl ülkelerinin selle temizlenmesi ne kadar da manidar değil mi? Masum halk ise bu felaketlerin halen allahın bir gazabı olduğunu düşünüyor. Yahu sen zaten allaha teslimiyeti seçmemiş miydin? Öyleyse allah teslim olanı neden telef ediyor? Bunu bile idrak edemiyor musun?

Neyse! Bırakalım da şaşkınlıkları içinde bocalamaya devam etsinler !!!

23.54 - Bir süreye kadar onları, (daldıkları) gafletleri içinde bırak.

Vadedilmiş topraklara kadar sürecek olan genişleme 2018 itibariyle neredeyse tamamlanmış durumdadır. Son iki hedef kalmıştır. İran ve Türkiye! 2023'e kadar bu iki halktan da vadedilmiş topraklar alınacaktır, direniş olursa yüce konseyin hasat kararları uygulanacaktır. Bu, bin yıllardır böyle olmuştu, yine böyle olacaktır.

Çünkü bu onların değişmez kanunlarıdır.

33.62 - Allah'ın önceden geçenler hakkındaki kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

6.6 - Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık. Topraklarından nehirler akıttık. Sonra da günahları sebebiyle onları helâk ettik ve arkalarından başka bir nesil var ettik.

2023'e kadar yozlaşmış topluluklar temizlenecek ve yerine yeni dünya düzenine (altın çağa) uygun yeni toplumlar yaratılacaktır (halk edilecektir).

Sıradan köle insanlar, bu yüce konseyde hangi kararların alınmış olduğunu bilemez/öğrenemezler.

37.8 - Onlar, yüce topluluğu (mele-i alâ) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar.

Muhammed denilen yani "hamd edilen, övülen, övgü sahibi" ve Kuran'ı tebliğ eden o şahıs (yani büyük ihtimalle İSA) yüce konseyin almış olduğu (İncil vahiy kısmında sözü edilen - İsa zamanındaki) son hasat kararını, yüce konseydeki bir elçi aracılığı ile öğrenmiş olması muhtemeldir (bkz. 53/1-18)

Daha önce Mesih'in=silen, isa'nın=asa sahibi, Mu-hammed'in de=övgü sahibi/övülen demek olduğunu söylemiştim. Böyle bir şahıs vardı ama adı özel isim olarak kullanılan Muhammed değildi. Bu şahıs; dünyanın başına bela olan bu (yahudilerin patronları) yüce konsey mele-i alâ'nın kıyamet/hasat kararlarını senin benim gibi masum halka aktardığı/uyardığı için yahudiler tarafından sevilmemiş ama özgürlük isteyen köle toplumlar (nasraniler/yardımcılar) tarafından sevilmiş ve övülmüştür. Sizce bu bir tesadüf müdür?

38.69 - "Aralarında tartıştıkları sırada, yüce topluluğa (ileri gelen melekler topluluğuna) dair benim hiçbir bilgim yoktu."

38.70 - "Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor."

Görüldüğü üzere o sadece bir uyarıcı idi! Yüce konsey'in bazı haberleri (ilk zamanlar) nebiler/peygamberler tarafından taşınıyordu. Nebi/peygamber=haberci demektir. Sonraları bu görev, Yüce konsey için çalışan meleklere (yani melik'e hizmet eden elçilere verildi.)

Ne diyor o övülen?

92.14 - Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım!

Yani "yüce konseyin elinde bulunan kitle imha silahlarına (nükleer silahlara) karşı uyardım ama siz bunları alaya aldınız/inanmadınız" diyor (https://youtu.be/Cxss9qWaMuo). Evet aynen hep böyle olmuştur. Hasadına karar verilen her toplum için bir uyarıcı belirlenmiş ancak hiçbirinin sözüne itibar edilmemiş ve alaya alınmışlardır.

21.41 - Yemin olsun, senden önceki elçilerle de alay edilmiştir. Sonunda, onlarla eğlenenleri, alay konusu yaptıkları şey kuşatıverdi.

17.16 - Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına emrederiz de onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz.

Buraya kadar yazdığım tüm ayetler gerçekleşti/gerçekleşiyor.

Biri sizi zorbalığa, zulme, ahlaksızlığa ve vicdansızlığa karşı uyarıyorsa o kişi de elçidir, uyarandır. Misal ben de şimdi bir uyarıcıyım. Beklenen o hasat başınıza geldikten sonra (sağ kalanlarınız) beni muhammed olarak anacaktır. Olay bu!

/ercan aldan/
11 Eyl 2020 11:43 güncellendi

SON 5 YIL ...

SON 5 YIL ...

5 senelik uyutma süreci başladı. Bu son 5 seneniz. Tadını çıkarın ...

Temmuz 2023'e kadar gücünüzü tamamen kıracaklar. Siyona ait olan ilaç firmaları sizi daha çok hasta ve daha güçsüz duruma düşürecek. Spreyleme çalışmalarına hız verecekler. İklim silahları ile neredeyse tüm şehirleri harabeye çevirecekler. Yine siyon'a ait kapital sistem, sizi daha fazla borç batağına sürükleyecek. Tapu alıp mal/mülke sahip olduğunu zannedip sevinenler, sizler ev yada tarla sahibi olmadınız. Dünyanın sahibi elitlere borçlanarak yine bu elitlere ait olan dünyadan geçimliklerinizi kiraladınız. 2023te hepsini geri alacaklar.

Son özgürlük şansınızı da kaybettiniz! Siyon'a teslim olmayı seçtiniz ama siyon acımaz! Konsey ve Siyon karşısında insanın bir böcekten farkı yoktur. Konsey bu ülke hakkındaki kararını 100 sene öncesinden verdi. Yazılan ne ise o olacak demiştim. Yazılan ne ise o oluyor. Seçimler formalite. Bir parti düşün ki arkasında global çeteleri yöneten güç ile devletin tüm kurumlarını ele geçiriyor ve halâ seçimlerin adil bir seçim olduğunu iddia ediyor. Şeffaflık içermeyen hiçbir seçim adil değildir. Bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle.

Sen; her şeyin, siyonun yarattığı hayali tanrıdan geldiğine inanmaya ve korkmaya devam et. Onlar da zaten bunu istiyor. Korkunuz onları besliyor. Yeni dünya; korku üzerine kurulan bir dünya olacak! Çünkü sizler korkmayı seçtiniz! Korku ve cesaret hissi aynı beyinde barınamaz ...

Özgürlük düşmanı olan bu kapitalist elit baronlar, finansörü olduğu ilaç firmaları, milis kuvvetleri, siyasi partileri ve bankaları ile son 5 yılda ülkeyi kolay lokma haline getirmek için daha çok çalışacaklar. 500 milyarı bulan dış borcun nasıl ödeneceğini düşünün diyeceğim ama hangi kitleye?

5g ile seni işitemeyen, göremeyen ve düşünemeyen şuursuz et yığınına dönüştürecekler. Bu yüzden temsilcileri "hemen bu ülkeye 5g'yi getirin" diye haykırıyor! Emirler büyük yerden geliyordu, gelmeye de devam edecek ...

Irak, Lübnan, Suriye, Mısır vs. sonu ne olduysa senin de sonun o olacak. Bu son 5 senelik uykunun tadını çıkar. Sen uyurken birçok nükleer tesis kuracaklar. 2023'te "sen nükleer gücü kötü emeller için kullanıyorsun" deyip işgal planının fitilini ateşleyecekler. 2024'ten sonra Türkiye'de Osmanlı'nın değil, o kapitalist baronların bayrakları dalgalanacak. Eğer uykudan uyanabilir ve 2023'teki hengameden sağ olarak kurtulabilirsen sana "tam bir teslimiyet" göstermen şartıyla yaşama şansı verecekler. Konseyin emri böyle. Yani %100 onların kölesi olmayı kabul edeceksin. Şu an için kısmi kölesin, o gün geldiğinde tam köle olacaksın. Aksi halde 2023'teki curcunadan sağ çıkabilme şansın yok. Nasıl ki İsa'dan hemen önce 144000 kişiyi işaretleyip kıyımdan kurtardılar, yine kurtaracaklar. Yeni dünyada kendi yapay rahimlerinde, kendi yapay kölelerini yaratacaklar (https://youtu.be/HNjUmzp6nDU) ve kurtarılan zenginleri yine fakir kölelerin başına patron olarak dikecekler. Bütün bunlar çok değil önümüzdeki 100 yıl içinde olacak.

Bunların birçoğunu yazdım. Kaynaklarını da verdim ama "bunlar hep komplo" diyerek alay ettiniz. Dileyen inanır ve üzerinde düşünür, dileyen komplo deyip gülmeye devam eder. Nasılsa filmin sonunda (ben size demiştim deyip) gülen taraf ben olacağım (tabi sağ kalırsam :))

Yeni bir dünyanın temelleri atılıyor. Bu uğurda dünyayı ateşe verecekler. Bu yeni dünyada sadece elitlere özgürlük, huzur ve zenginlik var. Altın çağ sıradan insanlar için değil, onlar için geliyor. Onları savunan cahil (bırakılmış) kölelere ise özgür yaşam hakkı tanınmayacak. Çünkü onlara ait olan bu dünya için sıradan insanlar bir koyun (goyim) gibidir (https://tr.wikipedia.org/wiki/Goy). Etinden, sütünden ve derisinden faydalandıktan (yani altınlarını topladıktan) sonra onlar için artık bir yüktürler, onu keserler yahut satarlar (yani hasat ederler). Elitlerin bu yükten kurtulma çalışmaları uzun zamandır devam ediyordu ve artık sona yaklaşılmak üzere. Yeni dünyada size ve çocuklarınıza yer yok. Sizler son oyunuzu gerçekte "onların köprü olarak kullandığı" siyasi partilere değil, köprünün sahibi elitlere verdiniz ve köprüyü geçene kadar size dayı diyecekler ...

Son 5 yılınız! Sonrasında çöpsünüz! (ercan aldan)
11 Eyl 2020 14:33 güncellendi

10/09/2020

GÖKTANRI ZULMÜ

 
GÖKTANRI ZULMÜ 

Yukarıdaki kısa video, yerli oyunumuz olan Crysis'ten alıntıdır. Oyunun konusu: dünyayı, uzaylı sef'lerin (yaratıkların) istilasından kurtarmaya çalışıyorsunuz. Oyun deyip geçmeyin. Dünya genelinde satış rekorları kırmıştır. Oyunun akıcılığı yüzünden içeriğindeki mesajları oyun esnasında algılayamamıştım :) Şimdi bu (oyun içindeki) bu kısa videoyu izleyince durumun vehametini anladım. Hikaye özgün sayılır ancak karakterler farklıdır ve oyun içindeki istilacılar, şekilsiz yaratıklar olarak tasvir edilmiştir. Biçimsiz yaratıklar dünyamızı neden istila etmek istesin ki? Son zamanlarda bunu yumuşatıp insan formuna benzetmeye çalışıyorlar (annunakiler). Geçmişte bu şekilsiz yaratıkların bir istilası olmuş mu ki? Olmuşsa bile bu istilayla ve bu karakterlerle ilgili çizimler neden yoktur? Amerikan film, oyun yada müzik piyasasına bakıyorum da her daim bize, farklı tür uzaylı ırkların dünyayı istila edeceğine dair bir algı yaratmak isteniyor ve her ne hikmetse günümüz Göktengrici Türkleri de bu algı operasyonuna full destek veriyorlar. Onlara göre Gökten gelen göktanrı/göktengri önderliğinde kötülüğe son verilecek falan filan ... Ben bu hikayeye inanmıyorum. Aynı senaryoyu NUH zamanında da yaptılar ve aynı şeyi o zaman da söylediler. "Kötüleri yeryüzünden sileceğiz". Oysa ki silinenler iyilerdi. Çünkü şu an dünyayı kötüler yönetiyor. 

Videonun 1:35 (6:55) saniyesinde "monitörde" sef'lerin istila zamanı (18.07.2023) olarak görünüyor. Bu tarih aynı zamanda; 1923'te Göktanrıcı/ışıkçı yahudi/müslümanlar ile özgürlükçü/yılancı hristiyanlar arasında imzalanan ultimatomun da bitiş süresidir (bu kavramlar size yabancı geliyorsa, önceki yazılarıma da göz atın, lakin her şey sembolizme göre ilerliyor).

Bize öğretilenler maskenin görünen yüzü idi. Maskenin ardında ise farklı bir yüz bulunuyor. Ne gariptir ki oyunun bu sahnesinde de aynen bu ifade geçiyor: "maskeleri çıkaralım!" ...

Son olarak bu nano giysiyi üreten kişinin amacının "ölümsüzlük" olduğunu görüyoruz. Bildiğiniz üzere Rusların bununla ilgili bir yapay zeka çalışması var. Detaya girmeyeceğim, çünkü artık ne olduğunu biliyorsunuz (bkz. 2045 projesi). Bu çalışmalar 3.dünya savaşının sebebi olacak ve bize sahte bir savaş sebebi ile sahte bir uzaylı istilası hazırlayacaklar. Bu esnada nükleer silahlarla hasat edilenler (her zaman olduğu gibi) uyutulan sıradan insanlar olacak. Yani bizler :(

Bunun idrakine varabilmek için önce bilincin açılması ve bakış açısının genişletilmesi gerekiyor. (ercan aldan)

10 Eyl 2020 21:25 Güncellendi

07/01/2019

Kuraklık Yılları






15 Temmuz 2016 Bu tarihe dikkat edin. Büyük kaosun yaşanacağı Temmuz/Ağustos 2023 öncesi 7 yıllık durgunluk döneminin başlangıcı. Kutsal kitaplarda bu süre "kuraklık yılları" olarak geçer. Yıkımına karar verilen bir toplum 7 sene sürecek bir kuraklık/durgunluk dönemine sokulur (bkz. 2.Krallar 8/1, Yaratılış 41/30, Yusuf 48).

Her şey bir plana göre işliyor demiştim. Biz sıradan insanlar da bu planların bilinçsiz aktörleriyiz. Bu kartları takip edin. Sırada uzaylı istilası ve nükleer silahların kullanımı var (patlamada oluşan piramidin içindeki göze dikkat edin). 

Bunlar hep komplo diyenler gerçekleşen kartlara baksın ;)

https://medussa.net/illuminati-kartlari-ve-gerceklesen-olaylar-n191
9 Oca 2019 10:22

03/01/2019

KIYAMET PLANI Kusursuz işliyor! (2)


KIYAMET PLANI KUSURSUZ İŞLİYOR (BÖLÜM 2)

Yazının ilk bölümünde "işaretler"den bahsetmiştim. Tüm işaretler neredeyse tamamlanmak üzere. Şimdi ise "süreci" konuşacağım. İlk yazımı özetleyecek olursam; kıyamet/yıkım yani hasat olayının, allah/tanrı yada tanrılar tarafından değil, tamamen üst akıl insanlar tarafından yapılıyor olduğunu anlatmıştım. Bu hasadın amacı tamamen bir yenileme/resetleme olayıdır ki, yapılan uygulamaların neler olduğunu da ilk yazımda değinmiştim. Bu tezimi somut bir delil ile nasıl geliştirebilirim diye düşünürken tesadüf eseri bu videoyu gördüm. Videodaki bu açıklama doğruysa, gerçekten endişelenmenin vakti gelmiştir. Bunu mutlaka ciddiye almamız gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi ne varki bu videoda? Medvedev de kim ki? diyenler olabilir. Bilmeyenler için söylüyorum Medevedev Putin'den sonra gelen ikinci adamdır. Ağzından çıkacak bir sözle dünyayı kaosa sürükleyebilir. Bunun önemini anlatan bu videoda "elden ele aktarılan nükleer silah kodlarını içeren bir çantadan" bahsediyor. Bilinci kapalı olan kişiler buna sıradan bir video deyip önemsemeyecektir ancak bilinci açık insanlar bunu dikkate alıp sorgulayacaktır? Medvedev'in sözünü ettiği bu çanta nedir? Aşağıdaki resimde uzaylı ırk (!) denilen Annunakilerin (aslında bizler) elinde taşıdığı ama kimsenin bir anlam veremediği çantaya bakın. Kutsal kitaplarda (özellikle Kuran'da -ki sümer tabletleri ile ortak ayetler çok fazladır) İsrailoğullarına/Yahudilere, tanrılar (yani daha da gelişmiş olan üst akıl insanlar) tarafından bir üstünlük/elitlik verildiği ve onlardan alınan söz/emaneti/sandığı layıki ile taşımaları, taşıyamadıkları için de lanetlendikleri yazılmaktadır. Peki taşımaları gereken bu önemli şey, Medevedev'in sözünü ettiği bu çanta/sandık ve içindekiler olabilir miydi? Neden olmasın?




Sümer tabletlerinde söz edilen yıkım örnekleri ile Kuran'da söz edilen yıkım örnekleri hemen hemen aynıdır. Bunu önceki yazılarımda da anlattım. Bize gösterdikleri atom/hidrojen bombaları gerçek midir, değil midir bilemem ama ellerindeki bu nükleer silahlar daha tehlikeli ve geçmişte birçok toplum üzerinde kullanılmış olan silahlardır (bkz. Kutsal kitaplar ve tabletler). Din ile kontrol altına alınıp sindirilemeyen toplumlar, siyasi kararlar ile hasat ediliyorlar. Bin yıllardır devam edegelen bu efendi-kölelik siteminde özgürlük isteyen tüm kişi yada toplumlar hemen tarih sahnesinden siliniyorlar. Elimiz kolumuz bağlı çaresiz ölümü bekliyoruz ama ölmek bir kurtuluş değil, genetik yatkınlık mirası ile 3, 5 yada 10 kuşak sonra bile bizim tohumumuzu/genimizi taşıyan nesillerimiz yüzünden sürekli enkarne oluyoruz ve bu sistem çökertilmediği sürece köle olup sömürülen ve hasat edilen, hep biz olacağız. Hasat sonrasındaki yeni dünya düzeninde bizim mezarlarımızdaki dna'larımızı kopyalayarak yeni bir köle ırk yaratabilirler (topraktan yaratılma kıssası). Geçmişte annunakilerin yaptığı gibi. Kuran'ın 17/49-52 ayetlerinde bahsedildiği gibi. Bu yüzden bu döngüyü kırmak için öldükten sonra cesedinizi yakmalarını ve savurmalarını vasiyet edin!

Cennet ve cehenneme sonsuz denilmesinin sebebi de budur. Her yeni hasat sonrası, yeni bir hayat. Efendiler için: cennet, köleler için: sıkıntılı bir cehennem hayatı. Yine, yeni ve yeniden ...

Hatırlarsanız yakın zamanda dünyada "antik çağda" nükleer silahların kullanılmış olduğuna dair haberler yayınlanmıştı. Tüm bunlar bir zincirin halkalarıdır. Bunları bir araya getirdiğinizde büyük resmi görürsünüz. Elimizde kadim bilgiler var derken yanılmıyormuşum. Son 100 yılda yaşanan teknolojik sıçramaları inceleyin. Herşey 18.yy'da keşfedilen sümer tabletlerinin deşifre edilmesiyle başlıyor. Sırp asıllı Nikola Tesla'nın yaptığı zamanının ötesindeki buluşlarına, lanet ışıkçılar el koyuyor. Einstein'i da kıskaca alıyorlar ve bedava elektrik projesi yapan Tesla'nın projelerini çalıyorlar. Belki de dünya savaşlarını çıkartan sebep bu yağma idi çünkü bedava elektrik kapitalizmin işine gelmez. 

Hırsızlık, zorbalık ve yalan konularında uzman olan yahudiler, bizlere de sanayi devrimi masalını anlattılar. Bu teknolojik sıçramanın sümer tabletlerinin deşifresinden sonra yaşanması bir tesadüf olabilir mi? Her iki yahudi ırkın (Amerika ve Rusya) elinde daha önemli ve tehlikeli bilgilerin olduğunu düşünüyorum. Rusya yapay zeka ve dna çalışmaları ile ölümsüzlüğü bulmak adına çalışmalarına devam ediyor (bkz. 2045 projesi). Dna (yılan) sarmalı ve yaratılış konusunda uzman olan Rusların bu çalışmalarından, zorba/sömürgeci ışıkçı/göktanrıcı yahudiler endişe duymakta ve arkaplanda seri bir şekilde bu dünyadan elitlerini kaçırma planları yapmaktadırlar. Çünkü proje başarılı olursa efendi-köle sistemi tersine dönecektir. Nasıl ki yılancılar geçmişte, ışıkçıları Heraklion'da suya gömdüler ise yeniden zafer kazanabilirler. Tahminlerime göre ultimatom 2023'te sona erecek ve süreç resmen başlamış olacak.

Yurt dışı forumlarında Mason/İllüminati elitlerinin twitter hesaplarında son bir ayda, herhangi bir hareketlilik gözlemlenmemiş. Güvenli bir bölgeye götürüldükleri konuşuluyor. Bu şu demek; kıyım süreci başladı. Elitler tahliye ediliyor. Kimyasal yöntemlerle nüfus azaltılacak ve en son kalanları da mahşer/armageddon'da toplayıp bu nükleer silahlarla temizleyecekler (bkz. 18/47). Elitler, temizlenen dünyaya geri getirilecek ve "new world order" yeni dünya düzeni/yeni bir dünya hayatı başlatılmış olacak. Zannedersem 2024 yılına kadar bu süreç tamamlanmış olacak. Birbirine düşman gibi görünen bu iki kardeşten biri, yeni dünyanın efendisi olacak. Diğeri de seçilmiş elitler ...



Eveeet! Bu kadar delile ve örneğe rağmen bu iki yazıma halâ "bunlar komplodur" diyebiliyorsanız bu sizin bileceğiniz bir iş. Size iyi uykular! Bunca ipucu ve işaret üzerinde düşünemeyen bir toplum zaten hasat edilmeyi hak ediyordur. Ölümden korkum yok lakin bizden sonra gelecek olanlar da bu lanet sisteme köle olacaklar, tek korkum bu. En büyük dileğim "dna'daki 64 kodonun tümünü açsınlar ve insanlar gerçek gücünü keşfedip tanrılar seviyesine çıksınlar (annunakiler gibi) ve bu sömürü sistemini bitirecek bir bilinç yaratarak, bu zorbaları hasat etsinler". Savaş; işte o zaman adil olacaktır. Belki ben bunu göremeyeceğim ama bir umudum var. (ercan aldan)
3 Oca 2019 19:59

En çok okunan