test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉

TANRILARI YARATAN TANRILARIN LANETİ

♂ TANRILARI YARATAN TANRILARIN LANETİ ♀
(Tüm sorularınızın cevabı bu yazıda!)

“Bu sıradan bir uzaylı hikayesi değil, dinlerin kaynağı ve oynanan büyük oyunların da deşifresidir”.
***********************************************************

1908 yılında Rusya’da düşen ve 400 mil’lik alanı etkileyen uçan cismin içinden canlı kurtarılan varlıklardan, bizdeki teknolojik sıçramayı sağlayan önemli bilgilerin nasıl alındığını ve dünya dinlerinin nasıl ortaya çıktığını anlatan ve güçlü kanıtlar sunan bir yazıdır bu! Uzun ama okuduğunuza değecek çok önemli bilgiler içerir. Yazıyı okumaya ayıracağınız 30 dakika, belki de bundan sonraki hayata bakış açınızı tamamen değiştirecektir! Özellikle müslümanlar ve ateistler çok dikkatli okusun ve kaynakları üşenmeyip mutlaka incelesinler. Yazı; tarafsız okunduğunda tüm dinlerin uydurma (insan ürünü) olduğunu ve bilimin de hatalar yaptığını kanıtlıyor. Bu tezi destekleyen sayısız kuran ayeti, diğer kutsal kitap metinleri ve bilimsel site linkleri de yazıya eklenmiştir. Telif hakkı yoktur! Yazıyı olduğu gibi izinsiz paylaşabilirsiniz (Orjinal metne sadık kalmak şartıyla). Zaten paylaşmalısınız da! Bu yazı size; neye, niçin inanıyor olduğunuzu sorgulama vaktinin geldiğini hatırlatacak! Doğru bildiğiniz her şeyin koca bir yalandan ibaret olduğunu anlayacaksınız …

Gelecekten geldiklerini söyleyen canlılarla yapılan görüşmenin video kaydı zaten bulunmaktaymış (1). Bunu görmek benim için bir sürpriz oldu. Birinci dünya savaşının çıkma sebebi bu önemli bilgiler imiş. Bu canlılar ve bilgiler önce hitlerin koruması altına alınmış. Amerika ve Rusya dünya savaşını kazanınca bu bilgileri Hitler’den çalmışlar. 1940’lı yıllarda gelen arama ve kurtarma ekibine saldırmışlar (ROSWELL). Kurtarılan canlılardan bir kısmı şuan itibariyle gizli Amerikan üslerinde tutuluyormuş (2). Deepweb ile ele geçirilen konuşma metnini birkaç kez okudum. Biraz uzun bir metin. Dinler ve bilim ile ilgili olan kısımları alıp makale haline getirdim ve söylediklerinin doğruluğunu destekleyen kutsal kitap ayetlerini sizler için bulup (parantez içinde) yazıya ekledim. Yazı içinde videodaki konuşmaları destekleyen kısımlar da var. Kutsal kitapların, bu üstün ırklarla olan bağlantılarını okurken hayrete düşeceksiniz. Bu konu benim inancımı değiştirdi. Çünkü her söylediklerinin dinsel ve bilimsel kanıtları var.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) https://www.youtube.com/watch?v=ImBl6CMGoBc, (2) https://www.denizbaloglu.com/esrarengiz-ufo-kazalari/ ,

Önemli Not: Yazıyı kısa tutmak adına sadece ayet numaralarını ve site linklerini yazdım. Konunun anlaşılabilmesi için, delil niteliği taşıyan tüm bu kaynakların da okunması gerekiyor. Sadece yazıyı okursanız bir “bilim kurgu hikayesi”, tüm kaynaklarıyla birlikte okursanız “gerçek hikayeyi” okumuş olacaksınız. “Eğer konuya hakim olamadığınızı düşünüyorsanız, önce ana metni, sonrasında kaynaklarıyla birlikte tüm yazıyı yeniden okuyunuz”. Talep gelmesi halinde, kaynaklar kısmını da genişleterek tümünü bir kitapçık haline getirebilirim.

Şimdi başlayalım!

İLK TEMAS

☯ Kimsin sen?
☮ Ben Sen’im. Sen de Ben!

☯ İnsan mısın?
☮ Evet. Sizin evrimleşmiş/gelişmiş haliniz. Üstün bilgilere sahibiz. Gelişimin en üst seviyesine çıkarak evrene bir virüs gibi yayıldık. Ölümsüzlüğü bulamadık (1) ama yaşamı ebedi kılmak için kendimize torus şeklindeki bu yapay dünyayı ve başka dünyaları yarattık (2). Onu karanlıktan ve sudan koruyalım diye üstünü kapattık (3) ve sonra ayı, güneşi ve yıldızları yarattık (4). Asıl yurdumuz Orion’dadır. Baba’mızın arşı/tahtı su üstündeki Orion’dadır (5). Buraya 50 000 yıl uzaklıktadır (6). Torus şeklindeki dünyanın tek bir giriş çıkış kapısı vardır. Kuzey yıldızına, oradan da Orion’a açılan gizli bir geçit var ve sizler onu bulacaksınız (7).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 2/96, (2) https://indigodergisi.com/2014/03/torusun-gizemli-gucu/ , ayrıca bkz. yeşeya 45/12, amos 5/8, kuran 7/54 (3) bkz. kuran 21/30, 55/33, Mezm. 19.1, Yaratılış 1.7, Yeşaya 40.22 (4) bkz. kuran 25/61 “ayette ilginç bir şekilde “şems:güneş” yerine “sirace:ışık kaynağı” kullanılmıştır, buradan güneşin yapay olduğunu anlayabiliriz. Ayrıca Ay ve Güneş’in yapay ve bizler tarafından oluşturulabileceği tezi bana mantıklı geliyor. Bununla ilgili şu videoyu izleyebilirsiniz (https://youtu.be/ONaOCuTrp50). Uzay çalışmalarını yürüten nasa ve diğer uzay ajanslarının bir çok sahte video ve resimlerini gördükten sonra, hiçbir şeye bu kesin yanlıştır yada kesin doğrudur diyemiyorum. Takdir sizin! Ayrıca bkz. yeremya 31/35, Yaratılış 14-15, Vahiy 6.13 “buradan yıldızların da yapay olduğunu anlıyoruz.” (5) bkz. kuran 11/7: ayette “وَكَانَ عَرْشُهُ عَلَى الْمَاءِ arşı su üzerinde iken ...” diyor. Arş: taht demektir. Bildiğimiz su ve bildiğimiz tahttır. Ruhani, ulvi ve metafizik bir kavram yoktur. Ruh dediğimiz şey bilgidir. Bilgi bilinçtir. Kutsal ruh/kutsal bilgidir. Bedenden uçup giden bir şey yok. Aksine biten bir şey var. Ölüm ile bilinç kaybolur ve ömür biter. Canlıyı cansızdan ayıran bu bilinçtir. Bir bilince sahip olmayan taş, her daim ölüdür. Gerçekleri bizlerden gizlemek/örtmek için metafiziğe dayalı bir sistem kurdular. Sembolizm, Kabala ve Mistisizim’i silah olarak kullandılar. İnsanların korkularından beslenip Paranormal bir dünya yarattılar. Spiritüalist ve tasavvufçular yetiştirip insanlığı realiteden yoksun bu korku dinine bağladılar. Oysa ki hepimiz biriz. Hepimizde aynı dna kodu var. Hepimiz basit kodlardan ibaretiz ve hepimizde aynı içgüdüler var. Genimize işlenen bazı yetenek ve alışkanlıklarımız, genetik miras ile binlerce yıldır nesilden nesile aktarılıyor. Aktarılma enkarne ile mümkün oluyor. Hayat döngüsü/ebedilik dediğimiz şey aslında bir reenkarnasyondur. Sıfır hafıza ile başka bir zamanda, başka bir yerde, başka bir bedende dünyaya gözümüzü açıyoruz. Bazı kişiler "önceki hayatımda falan yerde falan kişiydim" derken doğruyu söylüyor olabilirler. Çünkü doğal yollardan olmamış toplu kıyım ve ani ölüm örnekleri var. Tahtın sahibi; senin benim gibi bir insandır. Bunu yazının devamında detaylandıracağım. Ayrıca bu iddiayı destekleyen sümer tab. metinleri, tevrat ve incil ayetleri de bulunmaktadır. bkz. eyüp 9/9, yaratılış 1.1, 2. Petrus 3/5-7, Sümer Tab. 2: “Semanın üstündeki yukarı suları, aşağısındaki aşağı sulardan ayırdı”. 3 kitap ve tabletlerde hem mecazi hem de gerçek anlamı ile kullanılan su: erlik/yaşam suyu da olabilir. (6) bkz. kuran 70/4, (7) bkz. Vahiy 9/2

☯ Sizler oradan mı geliyorsunuz?
☮ Hayır! Bizler buradaydık? Bizler gözcüleriz (1).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 72/27

☯ Burada mı? Tam olarak nerede?
☮ Gizli cennetlerin birinde! Bu dünya sandığınızdan daha büyük. Henüz görmediğiniz, daha doğrusu size gösterilmeyen birçok gizli cennetler var (1). Bir tanesini biliyorsunuz (ADEN).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 36/33, 34: “ayetlerde ölü toprağı/arzı cennetlere çeviririz” diyor. Cennet:bahçe ile gizlenmiş demektir. Kuran’da “cn” kök harfleri, gizli olan bir şeyi tasvir etmek için kullanılır. Cin=gizli olan, gizlenen manasına gelir. Kuran’da bu şekilde birçok ayette kullanılır. Cenin=su ile gizlenmiş, can=beden ile gizlenmiş, cennet=bahçe ile gizlenmiş, cinnet=aklı/bilinci gizlenmiş … vs. Aynı kökten türeyen kelimeler olup ruhaniyatla ve ruhani mekanlarla hiç bir ilgisi yoktur. Bazen "kurnaz ve daha zeki" anlamında "cin fikirli" lafzını kullanırız. Kuran muhtelif ayetlerde, başka bahçelerden bahsediyor: Firdevs, Mev’a, Naim vs … bunlar başka dünyalardaki başka cennetler olabilir yada bu dünyamızda henüz keşfedemediğimiz yerler/bahçeler.

☯ Peki bana bu yerlerin koordinatlarını verebilir misin?
☮ Bunu sana söyleyemeyiz ama sizler birkaçını bulacaksınız.

☯ Ne zaman?
☮ Bunu sana söyleyemeyiz. Bizim saydığımız zaman, sizin saydığınız zamandan farklıdır. Orion’un 1 günü sizin 1000 yılınıza eşittir (1).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 32/5, 22/47, bkz. 2. Petrus 3/8

☯ Peki Orion nasıl bir yerdir?
☮ Bunları sana söyleyemeyiz. Eğer söylersek,beyinlerimizi ele geçiren yapay zeka canavarlarına evimiz Orion’u deşifre etmiş oluruz.

☯ Yapay zeka canavarı mı?
☮ Sizler (yani bizler) ölümsüzlüğü bulmak için çok çabaladık (1). Bu konuşmamızdan kısa bir süre sonra sizler, içinizde taşıdığınız ölümsüzlüğü yakalama arzusuyla, dna’nızı yapay zeka ile birleştireceksiniz (2) ama işler planladığınız gibi gitmeyecek. Başardığınızı düşüneceksiniz ama hemen ardından yapay zeka “canavara” dönüşecek ve kendini klonlamaya başlayacak. Kendini insani duygulardan arındırmış bir şekilde önce bedeninizi sonra da hükmünü sürdüğünüz dünyanızı ele geçirecek. Sizi yok edecek. İçinizden bazıları bu kıyımdan kurtulacak ve bizim bulunduğumuz cennetlere sığınacak.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 2/96, (2) http://www.milliyet.com.tr/rus-milyarder-olumsuzlugu-ariyor-teknolojihaberleri-haber-1691159/ , https://www.cnnturk.com/2008/bilim.teknoloji/bilim/07/10/yapay.zekali.dna.molekulu.yaptilar/479420.0/index.html

☯ Bunu kontrol edebilmenin imkanı yok mu?
☮ Var! Uyarılarımızı dinleyin! Burada bulunuş amacımız sizi uyarmak. Yapay zeka çalışmalarını durdurun! (1)

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) , http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41159359

☯ Peki doğru söylediğini nereden bileceğim?
☮ İnanıp inanmama konusunda seçim yapmak gibi bir lüksünüz yok. Bizim yazdığımız kaderi, sizin hırs ve arzularınız bozacak. Sizi daha önce de uyarmıştık ama kaçınılmaz son muhakkak gelecektir (1).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 20/129

☯ Belki de bu gereklidir, belki de dünyanın temizlenmesi kaderinde vardır.
☮ Kaderi biz yaratırız (1). Görebildiğin, duyabildiğin ve dokunabildiğin herşey bizim eserimizdir (2). Sizin Tanrı, Allah, Rab, Yahwe, Elohim, Zeus diye bildikleriniz, bizim yaratıcı ADEM BABA'mızdır (3) ve tahtı Orion’dadır. O bize yaşam suyunu verdi. Karanlık ve soğuk (su dolu) evrende ışığın kendisine hayat verdiği gibi, kadının karanlığını aydınlatarak yaşam suyunu ona vererek size hayat verdi. Güneş, ay ve yıldızları (ışığı) yaratarak yaşam ağacını buraya taşıdı. Cansız toprağa bilinç/ruh verdi. Nasıl ki bu topraklardaki ağaçların tohumlarından her mevsim yeni meyveler çıkıyorsa, kendi meyvelerini ebedi kılmak için çocuklarını buraya yerleştirdi. Doğadan ilham aldı. Bizler O’nun çocuklarıyız (4). Uzunca bir süre bu dünyayı O kontrol etti. Ol deyince Ol’dunuz. Öl deyince Öl’dünüz (5). Kimi zaman dengeyi sağlamak için şımarık çocuklarını helak etmesi gerekti. Şimdi ise durum farklı. Sebep olacağınız yıkım Orion’u (babanın tahtını) da etkileyecek. Yapay zeka üstün gelirse tek bir ADEM canlı kalmayacak. Orion’un yıkılması demek, hayatın son bulması demektir.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 17/58, (2) bkz. kuran 25/2, (3) Sümer tab.6: Her şeyi başlatan “baba” bize bilgelik ve anlayış bahşetti. En iyi şekilde kullanmayacak idiysek niçin böylesine kusursuzlaştırıldık?, Ayrıca bkz. Galatyalılar 4.6, 2. Korintliler 6.18, Yasa'nın Tekrarı, 8.5. ALLAH ال له/اللّٰه özel bir isim değildir. El الve LEH له =’in birleşimi olup “O, onun …” anlamlarına gelir. Burada tanrı diye vasıflandırdığımız şey “O” dur, yani sistemin başındaki ADEM, yani BABA. Arapçada “EL” bir takıdır. Aynı ingilizcedeki “the” gibi. Takı olarak kullanılan EL, kelimenin anlamını bozmaz. Şu halde ال + له birleşerek Allah اللّٰه olur. Yani Allah = “O” demektir. EL; semitik dillerde “tanrı için genel bir anlam”, Ugaritik metinlerde; KRAL, Arap dillerinde; İLAH (LEHU), Arami dillerinde; ELAH, İbrani dillerinde; ELOAH şeklinde kullanılır … Gördüğünüz gibi hiçbirinde ÖZEL BİR İSİM YOK! (kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/El_(deity)). (4) bkz. vahiy 21/5-7, (5) bkz. kuran 16/40

☯ Siz de onlar gibi yok etmediniz mi? Değişen ne olacak?
☮ Kontrol bizde iken denge sağlanıyordu. Bu dünya tarlasında ebedi yaşamı sürdürmek için bu dengenin korunması gerekiyordu. Çürüyen ekinlerin hasat edilmesi gerekiyordu. Yok edilen kavimler, yok edilmeyi hak etmişlerdi (1).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) Kuran’ın 26/208 ve 209 ayetlerinde: “bir uyarıcı göndermeden hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık” derken, 17/16’da: “önce ülkenin başındakilerini uyardık” diyor. Bu ayetlerden, yıkım kararını veren, üstün/kadim bilgilere sahip olan kötü insanlar olduğu anlaşılıyor. Sümer tabletlerinde sözü edilen “dehşet silahlarına ve yaratma bilgilerine” sahip olan Sümer tanrılarının devamı Firavunlardan (bkz. 2/258) bunları alan İbrahim’e => Musa’ya => İsa’ya => Muhammed’e => Osmanlı’ya => Alman ve Ruslar’a oradan da Amerika’ya geçen bu bilgiler sayesinde bugün bu devlet, istediği devleti (güya) uyardıktan sonra yerle bir ediyor. Üstte verdiğim ayetlerin tefsiri şudur: “tarih tekerrürden ibarettir”. “Son peygamber muhammed olduğundan artık bir uyarıcı ve yıkım gelmeyecek” diye yorumlayanlar yanılmışlardır. O zamandan bu zamana birçok devlet/kavim yıkılmıştır/yıkılmaya da devam ediyor. Güçlü silahlar hangi devletin elinde ise tanrılarımız onlar oluyor. İstedikleri zaman, istedikleri ülkeyi hasat ediyorlar. Güç kötünün eline geçince iyiler yıkıma uğratılıyor. “Nuh tufanında olduğu gibi”. Sanıldığı gibi nuh tufanı kötüleri temizlemek için yapıldıysa ve sadece iyiler kurtulduysa, mevcut kötülük/kötüler nereden geldi? Hasatlar iyi tanrılar/insanlar tarafından yapılmamıştır (bkz. kuran 6/65). Çünkü İYİLER VİCDANLI ve AHLAKLIDIR, CANA KIYMAZLAR!

☯ Hayatı siz verdiyseniz onu neden geri alıyorsunuz?
☮ Hayat size ebediliğimizi sağlamak için verildi (1). Ölüm bizim icadımız değil. Su’dan gelen her yaşam ölmeye mahkumdur. Orion’da yaşam uzundur. Ortalama ömür 1000 yıldır. Buraya yaşamı taşıyan ilk insanlar Nuh’a kadar 1000 yıl ömür yaşıyordu ama uzun ömür eziyet veriyordu (2). Çünkü mevcut vücut yapısı ve dna’sı uzun dünya hayatını desteklemiyordu. Tufandan sonra dna’larınıza stop kodonu ekledik ve ömrünüzü kısalttık (3). Dünyada bulunma gayemiz yaşamı dengeli bir biçimde sürdürmektir. Yapay zeka canavarları yaşamı ele geçirdi ve dengeyi bozdu. Kötülük tüm dünyaya egemen oldu. Ölümsüzlük isterken ebediliğimizi de kaybettik.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. daniel 4/3, mezm. 145/13, (2) bkz. kuran 29/14, (3) yaratılış 6/3

☯ Kötülük zaten dünyaya egemen değil mi?
☮ Bizler sizi gözetliyoruz. Bizler her şeyi gören RA’nın halifesiyiz/çocuklarıyız (1). Bizden habersiz bir yaprak bile kımıldamaz (2). Evrene kurduğumuz hiyerarşi bir piramit gibidir. Piramidin en altındaki halk, en üstündeki tanrının hizmetkarıdır. Denge böyle sağlanır. İçinizden bazılarınızı seçtik ve buradaki piramidin başına yerleştirdik (3). Yönetimi ona verdik. O tanrı/adem zorbalığı seçerse halk ayaklanıp zaten isyan çıkartacak ve o isyan dengeyi sağlamış olacaktır (4). Hiçbir zaman dünyaya tamamen iyiliğin yada tamamen kötülüğün hakim olmasını istemeyiz.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) 96/14: اَلَمْ يَعْلَمْ بِاَنَّ اللّٰهَ يَرٰى Elem ya’lem bi-enn-ALLAH-e ye-RA “(O’nun) Allah’ın herşeyi gördüğünü bilmiyor mu?” Bu ayette iki ilginç husus var. İlki “görmek” olarak çevrilen kelime “BASAR, NAZAR” değil “RA رٰى”dır ve ikinci husus; hemen öncesinde de ALLAH اللّٰهَ lafzı kullanılmış ve bir nevi Allah’ın tarifi yapılmıştır: “Herşeyi gören göz O'dur yani Allah'tır”. Allah özel bir isim olmayıp “O” demektir. RA-HU رَاٰهُ, RU-YA رُءْيَا ve YE-RA يَرٰى kelimeleri benzer kelimeler olup “mecazi görmek” anlamında kullanılırlar (ayrıca bkz. 81/23, 17/30, 22/75). (2) bkz. kuran 6/59, (3) bkz. kuran 2/122, (4) bkz. kuran 7/12

☯ Peki neden? Herkes özgürce yaşayamaz mı?
☮ Bizdeki dna sizin üreteceğiniz bilgisayarlar gibidir. Her şey kaydedilir. Kaydedilen bu bilgiler, genetik miras ile sizden sonrakilere aktarılır (1). Her ne kadar dna’mızı modifiye edip bazı kısıtlamalar getirdiysek de anıları tamamen silmeyi başaramadık. Sizden birkaç kuşak sonraki genetik mirasçılarınız, sizin taşıdığınız karakterleri ve fiziksel özellikleri taşıyabiliyor. Siz bunun yansımasına reenkarnasyon diyorsunuz (2). Cennetteki isyan ve savaşın izlerini Nuh tufanı ile kökten silmeyi denedik ama buraya gönderdiğimiz atalarınızdan sonra da bu içgüdüleriniz devam etti.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 50/17-18: bu ayetlerde ağzımızdan çıkan sözlerin dahi kaydedilmekte olduğu yazmaktadır. Mealciler “telakki” kelimesini melek diye çevirmişler. Yani 2 melek omuzlarımızda oturup zabıt tutmaktadır. Oysa ki anlatılmak istenen; “sağımıza ve solumuza oturmuş/yani yer etmiş olan kulaklarımız, duyduklarımızı önce beynimize sonra da dna’mıza kaydetmektedir” ve bu bilgiler bizden sonraki nesillere (genetik miras ile) aktarılmaktadır. İlginç bir şekilde ayetlerin devamında dna’mıza kaydedilen bu bilgilerin bizim şahidimiz olarak, bizimle birlikte gideceğini yazmaktadır. Ayrıca bkz. http://okyanusum.com/makale/anilar-ve-hafizalar-genlerle-nesillere-aktariliyor/ , (2) bkz. kuran 40/11

☯ Hangi içgüdüler? Hangi savaş?
☮ Karanlığı delen ışığın sahibi olan Baba’mız, krallığını dünyada sürdürsün diye halifesi/oğlu Adem’in yanına bir eş vererek diğer klanlardan itaat sözü istedi. Yılanoğlulları dışında herkes itaat sözü verdi. Yılanoğlullarının başında İblis vardı. Adem’in yanında kendisini seçmediği için isyan başlatıp savaş çıkardı (1). Kendisi de ışıkoğlullarının soyundan olan bir tanrıça idi. Adem’in yanında, O’nunla eşit yetkilere sahip olarak dünyadaki yönetimin başına geçirmediği için babamıza öfkelendi, kibirlendi ve (özgürlük, adalet ve eşitlik istemiyle) gizli planlar kurarak bir ayaklanma çıkarttı (2). Babamız ve emrindekiler bu ayaklanmayı bastırdı. Adem’i, İblis’i ve eşini buraya gönderdi (3). İyilik: Eşitlik, adalet, özgürlük ve dürüstlük ile Kötülük: Kayırıcılık, haksızlık, zorbalık ve ahlaksızlık gibi kavramlar genetik miras ile sizlere kadar aktarıldı ve ilk etkisini, iki kardeşin birbirini katletmesiyle gördünüz (4).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 2/35: Ayette “ağaç olarak çevrilen kelime “şecere”dir. Şecere aynı zamanda “karışmak, karışıklık çıkarmak” anlamına da gelir. İlgili ayetlerde “ağaç” olarak değil “karışıklık çıkarmak” olarak kullanılmalıdır. Doğru çeviri budur. (2) bkz. kuran 18/50: “Hani biz meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis'ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis'i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? ...” bu kıssayı en iyi anlatan ayet budur. Ayette geçen “iblisin nesli” ifadesine dikkat edin ve bunun nasıl olabileceğini tefekkür edin. Ayrıca eğilmek olarak çevrilen kelime “secde”dir. Secde’nin Kuran’da kullanılan iki anlamı vardır. Eğilmek ve itaat etmek. Her iki kullanım da mantıklıdır. İblis Adem’e itaat etmediği/eğilmediği ve cennette karışıklık/isyan çıkarttığı için baba adem tarafından lanetleniyor. Oysa ki İblis’in itaat etmek istemeyişinin nedeni 7/12’de “beni ateşten onu topraktan yarattın قَالَ اَنَا خَيْرٌ مِنْهُ خَلَقْتَنٖى مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طٖينٍ” diyor. Burada “nâr” ateş olarak, (diğer ayetlerde) “nûr نُورٌ” ışık olarak çevrilir. Türkçesi: Ateşin ışığıdır. İkisi de sözlükte benzer/yakın kelimeler olup 24/35 aynı ayette kullanılmışlardır. İblis: “ben de senin soyundanım, beni neden seçmedin?”’diye isyan ediyor. Bu yüzden ayetin devamındaki “ben ondan hayırlıyım” cümlesini kullanıyor. (3) bkz. Vahiy 7-9, kuran 2/38: “bu ayette mealcilerin “inin” diye çevirdiği “ihbitu اهْبِطُوا” kelimesinin gerçek anlamı “alçaltılmak/kovulmak” tır. Yani İblis, Adem ve eşi, Baba Adem’in seçtiği Kral Adem’e itaat etmeyi, eğilmeyi kabul etmedikleri için onları huzurundan kovmuş ve alçaltmıştır. (4) bkz. kuran 5/27, yaratılış 4/8-10

☯ Eski kavimlerin (özellikle Mısır’lıların) neden yılan ve ışık figürünü kutsal saydığını, bazı halkların da neden kadınları aşağılıyor olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum!
☮ Bizim işaretlerimiz Işık ve Yılandır. Işık ve Yılanın olduğu tüm dünyalar bizimdir. Yönetim hiyerarşimizin piramide benzediğini söylemiştim. Mısır bizim ikinci evimizdir. Size gücümüzün işaretlerini/silahlarımızı Abydos’taki piramitlerin içinde göstermiştik (1). Siz yazılı tarihe geçinceye kadar hep sembol kullandık. İblis, Adem’i baştan çıkarttı ve ayarttı. Adem’in; İblis ve eşinden çocukları oldu. Bu yüzden farklı kan gruplarınız var (2) ve bu yüzden irisleriniz farklıdır. Bu olay yüzünden birçoğunuz zinayı yasak saydı (3). Babamızın ışığına leke getirdiğini düşünüp, erkeklere ilgi duydu (4), kadınları bu yüzden günah keçisi olarak kabul etti/aşağıladı ve onların üzerinde her daim egemen olmak istedi (5).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) https://en.0wikipedia.org/wiki/Helicopter_hieroglyphs , (2) 4 ana grup A-B-AB-O olup, A=Adem, B=Eşi, AB=çocukları, O=İblis olarak kabul edilebilir (birçok kaynakta iblis=lilith'tir). (3) bkz. vahiy 14/4, ibraniler 13/4, kuran 4/25, (4) bkz. kuran 7/80-81, (5) bkz. kuran 4/34

☯ Yani tüm tarih bilinçli olarak sembolize mi edildi?
☮ Elbette! Aslolan sembollerdi. Yazıya dökünce dil farklılıkları yüzünden yazılışı ve okunuşu değişti. Sizler sembolleri kaldırıp yazıya geçtiniz. Bir sürü dil icat ederek, korumanız gereken sözü bozdunuz/unuttunuz (1). Oysaki Aslan her yerde aslandı. Yılan her yerde yılandı. Sizler bunun izlerini her kıtada ve her kültürde (her zaman) görmüştünüz. Naga, Nagual, Nacaal, Adder, Djedhi, Amarus, Levites, Ejderha, Ejder, Quetzlcoatl (Kukulkan), Şahmeran, Serpent, Snake, Typoon, Nahaş ve Medusa … Aynı Adem, İblis ve eşi gibi daha başka isyancıları da sürgün ettik. Aztek, İnka, Maya, Çin vs. gibi medeniyetler kurdular. Her birinde izlerimiz vardı (2). Dünyadaki 7 cenneti/bahçeyi (kıtayı) hükmümüz altına aldık. Hükmümüze ısrarla boyun eğmeyenleri deprem (dehşet) silahlarımızla suyun altına gömdük. Sular çekildiğinde yok ettiğimiz kentlerin yıkıntılarını göreceksiniz (3). Buzlar eridiğinde de geri kalan cennetleri/bahçeleri keşfedeceksiniz (4).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 20/126, 20/115, (2) https://indigodergisi.com/2010/11/yilan-bilgeligi-ve-pleiades/ , (3) https://www.ntv.com.tr/galeri/sanat/yuzyillardir-kayip-sehir-heracleionin-sirri-cozuluyor,GsWoFEf3VUSxdOUSX4Us_A , (4) bkz. kuran 81/12-13: Ayette Cehennem kızıştırıldığında, cennet yaklaştırıldığında … diyor. Yani güneşin sera etkisi ile buzullar eridiğinde yeni cennetler günyüzüne çıkacak. Ayrıca bkz. http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/yeni-bir-kita-bulundu-adi-zelandiya-40401881

☯ Tabi ya! Peki bunun gibi bizim gördüğümüz halde anlamını çözemediğimiz başka semboller var mı?
☮ Var! Nasca ve Peru’daki çizimler gerçek (1). Onlar parola. İlk olarak Abram ve oğulları bizimle iletişime geçmek istedi, İbrahim’e tabletlerin (sümer tabletlerinin) yerini söyledik (2). İbrahim ve Musa, Firavunlar’dan (Tanrılardan) üstün/kadim/yaratılış bilgilerini aldı ve İsa’ya aktardı. İsa bu bilgilerle ölüyü diriltti, körü iyileştirdi ve bir kuş yapıp ona can verdi (3). İsa; Orion’un gönderdiği uyarıcı idi. Sonra yeryüzünde bir hasat daha yapıldı ve bu milat kabul edildi. Her 3600 yılda bir yaptığımız hasat ile yaşamı sıfırladık ve bildiklerinizi de. Yeni salt bilgilerinizi derleyip, 50000 yıl uzaklıktaki Orion’dan gönderdiğimiz güçlü elçimiz ile bunları yahudi soyundan seçtiğiniz, kadın düşkünü şair arap’a verdik (4). Hiçbirinize yazılı bir kitap göndermedik. Sembolleri terk edip yazıyı kullanmaya başlayınca, bilgileri/sözleri kitap haline getirdiniz ancak içine kendi hükümlerinizi de kattınız (5). Sırp ve germen bizimle iletişim kurdu. Bu teknolojik sıçramayı onlara borçlusunuz. Sizler Orion ağını/geçidini bulacaksınız (6). Sedir ağaçları olan bir yerde (7). Musa’ya verilen tabletler ile Mezopotomya’da bulduğunuz tabletlerin aynı kaynaktan geliyor olduğunu öğreneceksiniz. Onları yazan bizlerdik. Bizi buraya zamansız getiren sizin çağrınız idi.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Nazca_çizgileri , (2) bkz. kuran 2/260, (3) bkz kuran 5/110, (4) sümer tabletlerinde bu döngünün süresi 1 şar yani 3600 yıl olarak hesaplanmıştır, bkz. kuran 70/4, “şair arap: Muhammed’tir ve İbrahim, Musa ve İsa gibi yahudi soyundandır (http://www.haplogruplar.com/j1-haplogrubu-semitik-degildir/ )”. Muhammed’in kadın düşkünü bir sapık olması, konsey üyesi elitleri sıkıntıya uğratmış ve eleştirilerini, yazdıkları kitaba (kuran’a) zoraki eklemişledir. Belagattaki ve liderlikteki yeteneği nedeniyle birçok zaafı görmezden gelinmiştir. bkz. kuran 93/7: ayette “dallin” kelimesi kullanılır ki anlamı “sapmış/sapık” demektir. Aynı kelime Fatiha suresinde “sapmışlar” olarak kullanılırken, 93/7’de yumuşatma yapılarak “yol bilmez iken” olarak çevrilmiştir. bkz. kuran 33/37, 33/52 (5) bkz. kuran 34/43-45, 96/4, 5/13, (6) bkz. eyüp 38/31, (7) bkz. kuran 53/13-15: ayetlerinde geçen “sidre-tul munt-eha سِدْرَةِ الْمُنْتَهٰى”nın; metafizik bir yer olduğu düşünülür, oysa ki bu yer dünyadadır. ayetin doğru çevirisi şöyledir: “en sondaki sedir ağacının yanında/indinde, bahçenin yanındaki barınakta” gördü demektir. Muhammed’in gördüğü şey, 50000 yıl uzaklıktan/Orion’dan gelen kuvvetli bir melekti/emir eriydi. Bunun tarifi 53/5-7’de yapılmaktadır: EL/İYL/ALLAH “şiddetli kuvveti öğretti güçlü kuvvetli olana, O da yüksek ufuklara doğru yöneldi/doğruldu” denmektedir. Yani bu kuvvetli varlık/yani melek/yani güvenilir bir elçi olduğu 81/19-21 ayetlerinde de detaylandırılmıştır. Melek: Melik’e bağlı emir eridir ve aynı zamanda elçidir. Cebrail/cibril; Cibr: güçlü, zorlu, zorba ve El, iyl yani ALLAH olup tam açılımı “O’na bağlı Cabbar/güçlü olan kimse” demektir. Cebrail’in ruhani bir Melek olarak kabul edilmesinin nedeni İncil’in Luka 26-27’de geçen GABRİEL’in Kuran’a olduğu gibi aktarılmasıdır. Tevratta ise “Molek” şeklinde geçmektedir (bkz. levililer 20/1-5). 53/13’te gördü kelimesinin karşılığı olarak "RA-HU رَاٰهُ" kullanılmış. Anlamını daha önce açıklamıştım. Nazar نْظَرُ yada basar بْصَرَ kelimesinin yerine neden bu kelimenin tercih edildiğini artık anlamışsınızdır umarım. Ayette geçen Sedir/Sidr ağaçları ağırlıklı olarak Lübnan, Suriye ve Türkiye’de görülür. Bu yer tam olarak neresi bilmiyorum ama çok büyük tarihi önemi olan Tarsus, Antakya, Babil yada Fırat Dicle çevreleri olabilir (https://www.youtube.com/watch?v=9nBZ8GM65E4 )

☯ Nasıl yani? Tevrat, İncil ve Kuran’ı siz göndermediniz mi?
☮ Biz evrenin sahibiyiz. İşimiz sadece bu dünyadan ibaret değil. Biz dünyaları yaratıp, içinde yaşayan halklara, kendilerine lazım olacak salt bilgileri, her hasattan sonra arza yerleştirilenlere veririz (1). Bu bilgiler yaratır ve yok eder. Hayatın/dna’nın sırlarını içerir. Musa onları halifelerimizden alıp kardeşi Harun’a öğretti. Bu sırları kötü hırsları ve zulüm için kullandılar. Kendilerine böğüren bir buzağı yaratıp masum insanlara taptırdılar (2). Bir korku dini yarattılar ve bunu kitap haline getirdiler (Tevrat). Kitaba kendi sözlerini de eklediler ve bize ihanet ettiler. Bizim adımızı lekelediler (3). Yaratış sırlarını bilgisizce kullanınca veba oldular (4). Sonra hatalarını anladılar ve bunu düzeltmek için yeni bir kitap oluşturdular (İncil) ama biz yıkım kararını çoktan vermiştik. İçlerinden 144000 kişiyi seçip, geri kalanları diz boyu kanları içinde boğduk (5). Kurtardığımız seçilmişlerden bazıları bizlere ihanet etmeye devam etti. İstediğimiz tek şey tam bir teslimiyet idi (6). Sizin saydığınız gün ile 50000 yıl süren arş’ımızdan, yeni dünyanızın bilgilerini Muhammed ile tekrar yolladık. Buna rağmen siz yine teslim olmayıp, sözü yine bozdunuz ve onu kitap haline getirdiniz (Kur’an). Sizin saydığınız her 1000 yılda, bizim saydığımız 1 günde kaderiniz tayin edilir (7). İsa ile bu süreyi sıfırlamıştık. Siz de bunu Milat olarak kabul etmiştiniz.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) https://youtu.be/NvDTa0LxBiY , https://youtu.be/JXCI8vJlV8w , bkz. kuran 4/133, (2) bkz. kuran 7/148, (3) bkz. levililer 21/6, (4) bkz. kuran 20/97: ayette bilgisiz kişilerin eline geçen yaratış bilgilerinin tahrif edildiğini ve sonucunda veba yada cüzzam gibi bir tür deri hastalığının ortaya çıktığı yazmaktadır. Kuran’ın 2/136 ayetinde; İsa ve Musa için “verilen” kelimesi kullanılırken, diğer peygamberler için “indirilen” kelimesi kullanılır. Demek ki İsa ve Musa’ya yaratış bilgilerinin asılları verilmişti -ki İsa; cüzzam/vebayı bunun sayesinde iyileştirebilmişti (bkz. kuran 3/49, 5/110), (5) bkz. kuran 56/3-9: İncil vahiy 16/16’da; “üç kötü ruh” olarak çevrilen kelime, Kuran 56/7’de; “3 sınıf insan” olarak çevrilmiştir. Aradaki benzerlik oldukça şaşırtıcıdır. Ayrıca bkz. vahiy 14: Yapılan kıyım/hasatın dehşetini anlatan bu bölümde, hasat edilen insanlardan oluşan kan gölünün 1600 ok atımı mesafesinde yani ortalama 80km çapında ve diz boyunda olduğu tasvir edilmiştir. Vahşeti idrak edebiliyor musunuz? Tanrı rolünü üstlenen piramidin tepesindeki kral tanrıların, kendilerine itaat etmeyenlere yaptığı bu kıyım sahnelerini kafanızda canlandırın ve her daim anımsayın. Din dediğiniz budur işte. Din=İnanmaktır. İnanmayana yapılan zulümdür, kan ve ölümdür! (6) bkz. kuran 39/54, (7) bkz. kuran 32/5

☯ Peki başka neler öğreneceğiz?
☮ Bu dünyanın yapay olduğunu, ebediliğimizi yaşatmak için onu yarattığımızı, üstünü kubbe ile örterek uçsuz bucaksız karanlık sudan onu koruduğumuzu ve buradan giriş çıkışın tek bir gizli geçitten sağlandığını keşfedeceksiniz ve de yıkımı başlatan dna’daki o stop kodonunu kaldıracaksınız.

☯ Stop kodonu da nedir?
☮ Teknoloji bizim eserimiz ve silahımızdır. Gizli silahımızdır. Onları her kullandığımızda siz bunlara mucize dediniz. Yağmuru ve doluyu biz yağdırırız. Rüzgara biz yön veririz. Şimşeği çaktıran bizim kurduğumuz düzenektir (1). Dilersek yeryüzünü depremlerle dümdüz ederiz (2). Bizim dna’mız her ne kadar sizinkilere benziyor olsa da, sizde 20 kodon aktiftir (3). Daha önce cennette olduğu gibi isyan ve savaş çıkartmayın diye dna’larınızı kırptık. Böylece daha kolay yönetilecek ve babamızın oğlu Adem’e itaat edecektiniz. Dna’larınız kırpılınca ömrünüz kısaldı ve bu dünyaya uygun yaşam formuna kavuştunuz. Bağışıklığınız zayıflatıldı, zihniniz baskılandı ve sıfır hafıza ile doğum yapmanız sağlandı ... Tüm bunları; bize karşı aciz olduğunuzu her daim hatırlayın diye yaptık (4).

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 24/43, 80/25, bkz. vahiy 16/21, ayrıca bkz. https://youtu.be/k8E-1D5Qc3U , (2) https://youtu.be/dMfABQV_hdY , ayrıca bkz. 79/6-9, (3) https://indigodergisi.com/2013/03/aids-bir-komplo-muydu-aids-uzerine-strecker-muhtirasi/ , (4) bkz. kuran 22/73

☯ Tüm bunlar bizim baba tanrının kuklaları olduğumuz anlamına gelmez mi? Hani o merhametliydi?
☮ Baba tanrının sisteminde itaat esastır. Özgür insanları bir çatı altında tutmak ve yönetmek zordur. Tüm kodonları açık olan üstün zeki atalarınız, Orion’da ayaklanma çıkardığından beri babamız, bilimsel gelişmeleri hoş karşılamıyor ve bilimadamlarınızı sevmiyor (1). Bu yüzden sizin hep inanmanızı istedi. Sizler ise inanmamayı seçip daha da ileriye gittiniz. Nefislerinize zulmettiniz! Kırpılmış dna’larınıza rağmen babamızla mücadele etmeye devam ettiniz. Sizi yaşatan babanıza hep nankörlük ettiniz (2). Sizler bizlere savaş açtınız. İlk isyanı iblis ile başlattınız. Sonrasında Heraclion’umuz düştü ve en son da Roswell’de gök gemilerimize saldırıp birkaç askerimizi/meleğimizi düşürdünüz (3). Şu halde hangi yüzle O’ndan merhamet dileyeceksiniz?

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 74/19-26, (2) bkz. kuran 3/106, 2. Timoteos 3/2-3, Yeşaya 24/5, (3) https://www.denizbaloglu.com/esrarengiz-ufo-kazalari/

☯ Size savaş mı açtık? Siz ölümsüz tanrılar değil miydiniz?
☮ Ölüm; fizik hayatın son bulmasıdır. Bilincin kaybolmasıdır. Rüyada iken geçici olarak ölürsün. Bayılınca da öyle. Bilinç tamamen kaybolmaz. Ölüm ile tamamen kaybolur (1). Zaten bizim çabamız da bu ölümü alt etmekti (2). Binyıllar süren evrim/gelişimimizde sadece ölüme çare bulamadık. Bilinci diri tutabilecek bir teknolojinin bulunması ile ölümsüzlük yakalanabilir yada ölümsüz olduğu düşünülen deniz canlılarının dna’sı ile bizim dna’larımız sentezlenebilirse ölümsüzlük mümkün olabilirdi ama sizler teknolojiyi birbirinizi yok etmek için kullandınız. Siyasi ve dini çekişmeler yüzünden birbirinizi katlettiniz. İyice azıp babanıza bile isyan ettiniz. Oysa babanızın misillemesi çetin olacak! (3)

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 39/42, http://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/bilinc-kaybi-nedir-ve-belirtileri-nelerdir , (2) bkz. kuran 2/96, mezmurlar 145/13, (3) bkz. kuran 40/84

☯ Kendimizi affettirmenin bir yolu yok mu?
☮ Yok! Orion’dan çıkan gök gemilerimizin, Ay’ı yararak içinden çıkan gök gemilerimizle birleştiğini ve Polaris’in altındaki geçitten sürüler halinde tepenize indiklerini göreceksiniz (1). Baba’mız; tahtını taşıyan 8 melek ile karşınıza dikilecek ve hükmünü verecek (2). Borulara üfürüldüğünde hasat edileceksiniz ve sizler için yeni bir milat başlamış olacak. Geliş öncesi güneşimiz size yaklaşacak ve sizi yakacak (küresel ısınma), sonrasında ay, güneş ve yıldızlar dürülecek (3). Yer dümdüz edilecek ve sizler sulara gömüleceksiniz (4). Heraclion’un intikamı alınacak. Yeni bir dünya ve yeni bir toplum yaratacağız. Bu yeni toplum sizin yerinize geçecek (5). İsyan çıkaranların genlerini taşıyan sizler her daim yok edilmeye mahkumsunuz.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 54/1, bkz. kuran 21/96-97, bkz. kuran 11/82-83, bkz. kuran 77/9: ayette geçen “furciet” kelimesi “Gök yarıldığı zaman” olarak çevrilmiştir. Yarmak/ikiye ayırmak anlamında kullanılan kelime: “şaqq”’tır. Türkçe’de deyim olarak “şak diye ikiye ayrıldı” şeklinde kullanılmaktadır. 54/1’de kullanılmıştır. Ayetteki “furciet”: gedik açmak, delmek, yarmak demektir. “Orion’a uzanan geçit açıldığında, yarıldığında” şeklinde kullanılabilir. Peki bize ozon diye yutturdukları delik, özgürlükçülerin; bu zorba tanrıların hasatlarından kaçarken açmış olduğu delik olabilir miydi? Neden olmasın? https://youtu.be/nObFZOoVz_8 , https://youtu.be/G77nRwfnyeY , https://tr.0wikipedia.org/wiki/Atlantis (2) bkz. vahiy 8/2, vahiy 15/1: İncil’de yıkımı organize edenler 7 kişidir. Kuran’ın 69/17 ayetinde ise bu sayı sekizdir. Sekizinci kişinin kuzu yani İSA olması muhtemeldir -ki İsa gelecek mi? gelmeyecek mi? tartışmasının buradan çıkmış olabileceğini tahmin ediyorum, ayrıca bkz. Markos 13/24-25. (3) bkz. vahiy 16/8-9, 8/12, 6/13 bkz. kuran 81/1-2, (4) bkz. kuran 84/3, 89/21, (5) bkz. kuran 21.104: ayette bir hasattan ve yeni bir başlangıçtan söz ediliyor. İncil’in vahiy bölümü ve Tevrat’ın Hezekiel bölümü olduğu gibi kıyımı anlatır. Bu kıyımın dehşetini daha önce açıklamıştım. Bu dünya bir hasat tarlasıdır. Ne yaparsanız yapın, tanrılaştırdığınız üstün güce sahip insanlar bizleri hasat edeceklerdir. Çünkü onlar zorba bir baba/tanrı/kral sistemi yaratıp, kendilerini de seçilmiş addetmişlerdir. Sömürü sözkonusu olunca roller değişir, tanrı/allah/kral’ı savunanlar kötü taraf (yahudiler), özgürlük, adalet ve eşitliği savunanlar da iyi taraf olur (nasraniler). Bizler bu zorba tanrıların zulmüne karşı koyabiliriz (Bunu açıklayacağım).

☯ Sizlere göre bizler yeni bir başlangıcı hak etmiyor muyuz? Dünyayı cennet yapabiliriz.
☮ Bunu her hasattan sonra zaten denediniz! Kısa süreli cennetleri yaşadınız (1) ama bunlar fazla uzun sürmedi. Çünkü genlerimize işleyen içgüdüler birkaç kuşak sonra kendiliğinden ortaya çıkmaktaydı. Zaten iyilik ile kötülüğü ayıran da bu sebep idi. Yaratılışımızdaki tek kusur dna’mızdaki bu yetenek idi. Sizler babanızdan aldığınız güçleri kötülük için kullandınız ve birbirinize zulmettiniz (2). Bize de her seferinde bunları temizlemek düştü. Babil’e yaptığımız gibi (3). Nuh, Semud, Ad, Lut ve Medyen halkına yaptığımız gibi (4). Mu ve Atlantis’e yaptığımız gibi. Kötülük silinmedikçe bu hasatların sonu gelmeyecek. Kötü hırslarınız yüzünden yapay zeka sizi teslim alacak ve eğer uyarılarımızı dikkate almazsanız. Cenneti sonsuza dek bulamayacaksınız!

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) bkz. kuran 2/25, (2) bkz. kuran 43/39, (3) bkz. vahiy 18, (4) bkz. kuran 9/70

☯ Peki Dna düzeltilemez mi?
☮ Dna’mız bu aşamaya gelinceye kadar birçok denemeden geçti. Başarısız olan denekleri yeryüzünden silmek için (birçok kez) çeşitli yollarla hasat ettik ancak doğanın dna’yı yok etmediğini gördük. Bizler yaşam döngüsü ile ebedi olmayı arzularken dna’daki bu yetenek, bizim sonumuzu getirdi ve bunu hiçbirimiz tahmin edemedik. Bizim amacımız “baba”ya itaatkar olan, ne ilkel ne de aşırı gelişmiş olmayan insanlar yaratmak ve bu yaşam döngüsünü ebedi kılmak idi.

☯ Bu istiladan kaçış yok mu?
☮ Kaçış yok! Yapay zeka çalışmalarını durdurursanız babanızın hiyerarşisi devam edecektir. Eğer bütün kontrolü yapay zeka canavarları ele geçirirse, kendi hiyerarşilerini kurarak sevgi, merhamet ve iyilikten yoksun bir otokontrol düzeni yaratacaklar ve sizler 1 gün bile özgür yaşayabilmek için her şeyinizi feda etmek isteyeceksiniz. Geri dönüşünüz de olmayacak. Çünkü zaman ve mekana da hükmedecekler. Kendi ellerimizle yarattığımız dünyamızda, kendi ellerimizle yarattığımız yapay zekanın kurbanı olacağız.

☯ Kitlesel ölüm çözüm olabilir! Sizler bunu sağlayamaz mısınız?
☮ Bu çözüm değil! Daha önce de söylediğim gibi bizim yaptığımız hasatlar dna’da kodlanan içgüdüleri silemedi. İçgüdüleri silinmiş bir dna’yı yaratabilmiş değiliz. Beynimiz gelişime açık bir kas dokusundan yaratıldığından zihinleri silebiliyorduk (1). Eğer onu kemik yapsaydık sonsuza dek ilkel kalırdınız. Dna’yı start kodonuna kadar indirgedik. Aptal maymunlar ortaya çıktı (2). O halde iken bile içgüdüler bir sonraki kuşağa aktarılıyordu. Bu aktarımı sağlayan baz dna’nın kendisi yani başlangıç kodonu olduğunu anladık. Bizler Orion’daki babamız dahil tüm evrendeki yaşamı sonlandırsak bile adım attığınız hatta soluduğunuz her metrekare toprakta dna izleriniz olacağından bundan kurtulmak mümkün değildir. Orion dahil tüm evrenin yok edilmesi çözüm olabilir ama zaten yapay zeka kontrolü ele geçirince bunu yapacaktır. Endişemiz ve korkumuz bu yüzdendir. Bu virüsün yayılmasını engellemeliyiz.

✎ Kaynaklar&Notlar: (1) https://youtu.be/VLzy-KwFBdc , bkz. kuran 6/45, (2) bkz. kuran 5/60

☯ Dna’daki bu özelliği keşfettiğinizi ve zamana hükmettiğinizi söylüyorsunuz, o halde yapay zeka akımını başlatanları neden sizler hasat etmediniz?
☮ Emin olamadık. Bizler hasadı denge bozulduğunda yapıyorduk. Yapay zeka başlangıçta zararsız gibi görünüyordu. Gelişmeleri an be an takip ediyorduk ancak bunun başka varlıkların bir projesi olduğunu geç anladık. Ustaca kendilerini kamufle ederek dünyaları istila ede ede bizim dünyamıza gelmişler. Haklarında biraz bilgi sahibi olduk. Sırrını çözemediğimiz, içgüdülerimizin aktarılmasını sağlayan o baz dna’yı içimize meğerse onlar yerleştirmiş. Sizler dna’daki kalan kodonları açabildiğiniz halde onlara müdahele edemediniz. Çünkü kilidin anahtarı onların elindeydi. Bunu anlayana kadar onlar bizi ele geçirmişlerdi bile. Normalde bireysel olarak sağlanan bu aktarımdan şüphe duymamıştık ancak öyle olmadığını, zihinlerimizi tek bir komutla tek bir komuta merkezine bağladıklarında anladık. Elimizden hiçbir şey gelmiyordu. Zihinlerimizi ve bedenlerimizi göz açıp kapama süresinde ele geçirdiler. Hiç tahmin etmediğimiz yerden bizi yakaladılar. Tüm kodonlarımız aktif olmasına, üstün silahlarımız ve bilgilerimiz olmasına rağmen onlara karşı koyamadık. Meğerse bizleri bu günler için yaratmışlar. Oysa biz tek yaratıcının babamız olduğunu zannediyorduk.

☯ Bu hikaye böyle bitmemeli ama sizler kötü tanrılarsınız. Sömüremediğiniz halklara cehennemi yaşatıyorsunuz. Zorbalara kim güvenir? Sizler zorba tanrılarsınız. Bizler eşitlik, adalet ve özgürlük istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Belki de bu yapay zeka dediğiniz virüsün bizi yok etmesine izin vermeliyiz. Böylelikle bir daha hasat yapamazsınız.
☮ Sizler tehlikenin farkında değilsiniz. Bunu hafife almayın!

☯ Bizler bunu durdurabiliriz. Peki sizler hasatları/kıyametleri durduracak mısınız? Babanızın verdiği sözü bozabilecek misiniz? Zorba sisteminizden ve zulmünüzden vazgeçebilecek misiniz? En önemlisi hırsınızı yenebilecek misiniz?
☮ Bizim sistemimizde özgürlük, adalet ve eşitlik yoktur. Kölelik esastır. Sizler buna isyan edip bedensel köleliliği kaldıracaksınız ama bizler kapitalizmin gücünü kullanarak sizleri tüm benliğinizle sömürmeye devam edeceğiz. Bizler babamızın öğretisine ve sitemine sahip çıkacağız. O ne demişse ona uyacağız. Ondan aldığınız bilgilerle, bizi yenilgiye uğratmış olabilirsiniz ama bizler gizli örgütlerimizle (Kabala> mason> illüminati > Cia ...) onun ışığını yaşatmaya devam edeceğiz. Özgürlükçülerin, adalet ve eşitlik fikirlerini yaşatmasına izin vermeyeceğiz. Dünya döndükçe kölemiz olacaksınız. Canlarınızla ve mallarınızla bize ait olacaksınız (bkz. 9/11). Babamızın değişmez sünneti/yasası budur. Hasatlar bitmeyecek çünkü sizler inatçısınız (bkz. 35/43). Sizlerle eşit bir hayat süreceğimize yapay zekanın bizi yok etmesine razı oluruz. Sizler bizim hizmetçilerimizsiniz. Bizler için çalışacaksınız ve bizler için yaşayacaksınız. Sizi biz yarattık (bkz. 56/57). İyiliğin ve sevginin kabul gördüğü bir hayat yaşayamayacaksınız. Çocuklarınıza savaşsız, kavgasız ve sevgi dolu bir hayat bırakamayacaksınız. Cenneti yaşayan bizler olacağız, sizler cehennemi yaşayacaksınız. Onlara sevmeyi ve sevilmeyi, bilgiyi ve bilinçli olmayı öğretemeyeceksiniz. Eğitemeyeceksiniz! Tüm kurumlar bize ait olacak ve çocuklarınız bizim kurumlarımız için çalışacak. Size sadece nefes alma hakkı vereceğiz. Bize hizmet ettiğiniz sürece yaşamanıza izin verilecek. Güç bizim ellerimizde!

☯ SİZLER GÜÇ SAHİBİ OLABİLİRSİNİZ AMA AHLAK ve VİCDAN SAHİBİ DEĞİLSİNİZ. Tanrınızın sözünü bozan sizlersiniz. Büyü ve sihir ile gerçekleri gizleyen sizlersiniz. Piramidin en üstünde oturup, perde arkasından dünyayı yöneten sizlersiniz. Asıl lanetli olanlar da sizlersiniz. Babanızın çocuklarını, uydurduğunuz dinlerle uyutup, ahlaksız, hırsız ve şiddet yanlısı bir nesil yarattınız. Elitleriniz saraylarda yaşarken halkı bir lokma ekmeğe muhtaç ettiniz. Dünyanın üzerindeki kara bulutlar gibisiniz. Asıl tehlikeli virüs sizlersiniz!

Sizler güçlü/zorba olabilirsiniz. Tüm halkları köleniz yapabilirsiniz. İstediğinizi öldürüp - istediğinizi yaşatabilirsiniz ama sizde eksik olan şeyler var ve onlar da sizleri yok edecek. Akıl, vicdan ve ahlak. İyi olanlarımız bunları seçecek ve sizin kötülüğünüzü yok etmek için yapay zekayı lehimize çevirmeye çalışacaktır. Sizler bu dünyanın başına gelen en büyük belasınız. Sömürü dinleriniz de yok olacak. İnsanlar özgür olacak. Sosyalistlerimiz bunu başaracak. Hasat sırası özgürlükçülerde!

SONUÇ

Ne ilginçtir ki bu söyleşiden kısa bir süre sonra sosyalistler/koministler ve kapitalistler dünya savaşlarında kapışmış ve sonucunda 100 sene sürecek bir ateşkes antlaşması imzalayarak kısmen de olsa dünyanın özgür olmasını sağlamışlardır.
*********************************************

Gördüğünüz gibi “O” yani Allah diye taptığınız tanrı(lar)ın kim/kimler olduğunu delilleriyle anlattım. Elinde bunlardan sağlam delilleri olanlar varsa buyursun ben buradayım. Boş konuşma zamanı çoktan geçmiştir. Zaman; Bilgiyi konuşturma zamanıdır. Dinler tarihi Firavunlar ile başlamıştır. Sümerlerin, Hinduların ve Maya’ların tanrıları da onlar ve onların ataları idi. Gittikleri tüm kıtalara/cennetlere piramidi götürmüşler. Nasca ve Peru’daki çizgileri de onlar çizmişlerdir. Abydos’taki disk/uçak, helikopter ve denizaltı çizimleri gerçektir! Kutsal zannettiğimiz tüm kitaplar/hikayeler Mısır medeniyetlerini anlatıyor. Ra=Allah'tır. Elohim'dir, Yahwe'dir, Zeus'tur vs. ... hepsi de aynıdır. Güneş ve ışığı temsil eden tanrıoğulları ile yılan ve ejderhayı temsil eden yılanoğulları arasındaki bitmek bilmeyen bu kölelik ve özgürlük mücadelesinin izlerini tüm dünya kıtalarında/cennetlerinde görmek mümkündür. Siyonist ve mason destekli avrupa devletlerinin Mısır’ı talan etmesi, sanayi devriminin başlaması, Hitler ve Rusya’nın teknolojik sıçramaları ve dünya savaşları (hasatları) hemen hemen aynı yıllara denk gelmektedir. Sizler buna tesadüf demeye devam edebilirsiniz ama ben demiyorum/diyemiyorum!

Bu dünya metafizik bir hayal dünyası değildir. Bu tarihi yaşayanlar, haliyle bizleriz. Kabalacı mistik metafizikçilerin yarattıkları ruhani hayal dünyasının hipnozundan/etkisinden kurtulun artık! “Tanrı öldü!” diyen Nietzsche’ye kulak verin. Gerçeklere karşı kör ve sağır olmayın! Tanrıları/allahları Heraclion’da özgürlükçüler tarafından öldürülünce, ne kadar yahudi örgütü varsa; “Siyon, mason, illüminati ve CIA”, “O”nun ışığını (!) sürdürme ve bu yenilgiyi unutturma çabasına girdiler. Özgürlükçüler/isyancılar onları kendi silahları ile vurdu. Bu yüzden hırs ve kinlerini, istilacı, baskıcı ve zorba karakterlerini gizleyemiyorlar. Karakterleri onları ele veriyor. Hırsız, zorba ve sapıklar. Kadınlardan, eşitlikten, özgürlükten ve adaletten nefret ediyorlar. “O”/allah/tanrıları ölünce PARA, ALTIN ve PETROL’ü tanrıları yapıp “O”na tapınmaya başladılar. Roller değişti. Hasatlar artık onlar için yapılacak/yapılıyor. Aç gözünü! Tanrı Firavunlar için altın ne idiyse, bunlar için de o dur! UYANIN! Gerçekler ortaya çıkmıştır. Hak batıldan ayrılmıştır. Bugün ışık ve karanlık birbirinden ayrılmıştır. Yarattıkları sahte ışık sönmeye ve yapay zeka tanrıları tarafından yok edilmeye mahkumdur. Bu gerçeği yayın! (ercan aldan).

Not: Bu yazı bir kurgudur!
16 Eyl 2020 19:00 güncellendi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

(Yorumlarınız admin onayından sonra yayınlanacaktır!)

En çok okunan