test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉

08/01/2019

Dünyanın Durduğu Gün

Bu filmi (Dünyanın Durduğu Gün - 2008) daha önce 2 kez izlemiştim. O zamanlar (bilincim zayıf olduğundan) bana sıradan bir bilimkurgu filmi gibi gelmişti. Filmi tekrar izledim ve önemli bir mesaj verdiğini düşündüğüm kısmı kesip kısa film haline getirdim.

Bilinç açılıp, bakış açısı değişince bazı şeyler cuk diye yerine oturuyor. Şu sıralar düşüncelerimi yansıtan ve tezlerimi destekleyen çok fazla yazı, video vb. tarzı şeylerle karşılaşıyorum. Tüm bunlar bir tesadüf mü? Yoksa bazı şeyleri daha mı net görmeye başladım?

8 Oca 2019 21:41

Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur!

Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur!

Kuran araplara gönderilen bir uyarı mesajıdır (bunu kitabın kendisi söylüyor) ve neden araplara gönderildiğini de artık daha iyi anlıyorum. Muhammed yahudi soyundan olup, halkını (mele-i alâ) yüce konseyin gazabına karşı uyarıyor. Kuran'da bunu kanıtlayan yüzlerce ayet var. Çünkü yahudi araplar gerçekte en sapık, en cahil ve en zorba halklardandır.

Bunlar sürekli elit toplumlar tarafından idare edilmiş ve yine onların silahlı güçleri (üst akıl) tarafından (her çağda) onlarca kez hasat edilmişlerdir. Cahil bir toplum olduklarından hasat edicilerini de hep allah/tanrılar olarak görmüşlerdir. Araplaşan yada araplaştırılan her toplum istisnasız yok edilmiştir, çünkü her el attıkları yerler bozulmuştur.

Eyyy güzel insanlar! gitgide araplaştırılıyorsunuz ... Çok değil 5 sene içinde kendinizi toparlamazsanız yok edileceksiniz. Bunu ben söylemiyorum tarih söylüyor. Bakış açınızı değiştirin ve geliştirin! Uyanın ve uyandırın, sonumuz gerçekten çok vahim :( (ercan aldan)

8 Oca 2019 21:37

07/01/2019

Kuraklık Yılları






15 Temmuz 2016 Bu tarihe dikkat edin. Büyük kaosun yaşanacağı Temmuz/Ağustos 2023 öncesi 7 yıllık durgunluk döneminin başlangıcı. Kutsal kitaplarda bu süre "kuraklık yılları" olarak geçer. Yıkımına karar verilen bir toplum 7 sene sürecek bir kuraklık/durgunluk dönemine sokulur (bkz. 2.Krallar 8/1, Yaratılış 41/30, Yusuf 48).

Her şey bir plana göre işliyor demiştim. Biz sıradan insanlar da bu planların bilinçsiz aktörleriyiz. Bu kartları takip edin. Sırada uzaylı istilası ve nükleer silahların kullanımı var (patlamada oluşan piramidin içindeki göze dikkat edin). 

Bunlar hep komplo diyenler gerçekleşen kartlara baksın ;)

https://medussa.net/illuminati-kartlari-ve-gerceklesen-olaylar-n191
9 Oca 2019 10:22

İnfluenza


Kuş gribi -> domuz gribi -> bu sene de gergedan gribi dediler. Oysa mikrop aynı grip mikrobuydu. Belki de havadan serpilen zehirli gazlarla evrim geçirmesini ve daha da güçlenmesini sağladılar, kim bilir? Seneye mamut yada dinozor gribi derlerse şaşırmayın. Hoş tabi kitlelerin zehirli duman/gazla zehirlenecek olduğu o son aşamaya henüz gelinmemişse ...?


7 Oca 2019 21:35 güncellendi

Sünnet

 

Sünnet’in antik Mısır topraklarında doğmuş olduğunu tarihin babası Herodot da şu cümleler ile ifade etmiştir: “Başka yerlerde organlar tabiat nasıl yapmışsa öyle bırakılır. Yalnız Mısırlılar ve bu âdeti Mısırlılardan almış olanlar sünnet olurlar.”

Tanrı kimin yanında?

 

"Dünyanın dört bir tarafındaki askeri mezarlıklar, tanrının yanlarında olduğuna inandırılmış, beyni yıkanmış ölü askerlerle doludur"

George Carlin

Beyninizi Yormayın!


Ruhani varlıklar ve ruhaniyat diye birşey yok rahat olun. Hepsi tamamen sinirler ve beynimizin bize oynadığı bir oyundur. Bazıları bunu kullanarak sizin üzerinizde egemenlik kurmaya çalışıyorlar ve başarıyorlar da.

Eğer beyninize çok yüklenirseniz, size soyut sanrılar göstermesi normaldir. Kapı arkasında siyah gölgeler görebilir ve sebepsiz yere anlık kasılmalar ve şoklar yaşayabilirsiniz. Kış günlerinde sebepsiz terleyebilir ve yaz günlerinde de üşüyebilirsiniz. Bunlar normaldir. Ben bunları yaşadım (dolu bardağa su girmiyor gerçekten). Araştırmaya biraz ara vermek ve doğaya dönmek gerekiyor. Zamanla bu etkiler kayboluyor.

Tüm korkuları yaratanlar bizleriz ve bu korkular bazılarının işine geliyor ve bunlarla (dinlerle) bizleri idare ediyorlar (yönetiyorlar). Beyninize eziyet etmeyin. Siz onu yorarsanız o da sizi yorar. Onu hayaletlerle, cinlerle, perilerle yormayın. Bunlar sizi gerçeklikten koparır ve sizi başkalarının kurmuş olduğu hayal dünyasına hapseder (esir eder). Aynen günümüzde olduğu gibi.

/ercan aldan/
7 Oca 2019 19:36

KUR'AN MISIR MEDENİYETİ'NİN KİTABI MI (?)

 

Kuran'ın mısır medeniyeti ile yakın bir ilgisinin bulunduğunu ara sıra dile getirmekteydim. Hatta daha da araştırdıkça kutsal kitap denilen bu kitap(lar)ın tamamıyle mısır medeniyetini/tanrılarını anlatıyor olduğunu gözlemlemeye başladım.

Buradaki örneklerde de görüldüğü üzere hikayeler aynı. Sadece birkaç ufak isim/yer değişikliği yapılarak kuran'a aktarılmış.

*******************

Eski Mısır metinlerine göre, her ölü için söz konusu olacak “tartılma”, ilahe Maat’ın "hakikat salonu" denilen salonunda gerçekleşir. Yeraltı âleminin sorumlusu ve Ra’nın gözü sayılan Maat’ın hiyeroglifi “hakikat, adalet ve doğruluğu” simgeleyen tüydür.

İnanışlarına göre bu yargılama 42 yargıçla yapılacak, ölen kişiye bir süreliğini geçmişini hatırlama yetisi tekrar verilecek ve davranışlarını hatırlaması sağlanacak ve tartılma başlayacaktı.

Bu tartılma ve yargılanma sahnesi Mısır resimlerinde, bir kefesinde ölünün kalbi, diğer kefesinde bir tüyün bulunduğu terazi ile temsil edilir. (ALINTI)

(Diyanet Vakfı Meali - 21.47) Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş,) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz.

Ölünün bu yargılama esnasında, yeryüzünde yaşarken hangi fiilleri işlediğini ve hangi kuralları çiğnemediğini bir bir sayacağına inanılırdı.

Ölüler Kitabı’na göre, bu yargılanma sonunda, ölü, kötü şeylerin anısını ağzından ifrazat olarak dışarıya atar. Bir diğer Mısır metnine göre ise, yargılanma sonucunda günahkar çıkan ölüler timsah başlı Ammait –ölü yiyiciler- tarafından yenirler. (ALINTI)

(Diyanet Vakfı Meali - 2.284) Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap eder. Allah her şeye kadirdir.

Mısır Ölüler Kitabı’na göre, daha sonra ölülerden bazıları kısa süre sonra tekrar yeryüzünde doğarlar; bazıları ise “büyük ışığa” doğru çekilirler, kendilerine bir süre rehberlik yapıldıktan sonra Osiris’in uygun görmesi halinde onlar da, tekrar yeryüzünde doğarlar. (ALINTI)

(Diyanet Vakfı Meali - 57.13) Münafık erkeklerle münafık kadınların, müminlere: Bizi bekleyin, nurunuzdan bir parça ışık alalım, diyeceği günde kendilerine: Arkanıza dönün de bir ışık arayın! denilir. Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir.

Ne varlık, ne de yokluk vardı. Yukarıda ne uzay, ne de gökyüzü vardı. Hareket eden neydi? Nerede ve kimin yönetiminde? Derin, dipsiz su mu vardı? O zaman ne ölüm, ne ölümsüzlük, ne de geceyi gündüzden ayıracak bir belirti vardı. Bir, nefes almadan soluyordu. Kendiliğinden hareketli idi, ötesinde hiçbir şey mevcut değildi. Başlangıçta karanlıklar karanlıkları örtüyordu. Boşlukta hapsolmuş ‘’bir’’ sıcaklığın gücü ile vücut buldu. (ALINTI)

(Diyanet Meali 11.7) O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı konusunda sizi imtihan için, henüz Arş'ı (tahtı) su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratandır. Böyle iken "Ölümden sonra şüphesiz diriltileceksiniz" desen, inkârcılar "Mutlaka bu, apaçık bir büyüdür" derler.

(Diyanet Meali 17.12) Biz geceyi ve gündüzü (kudretimizi gösteren) iki alâmet yaptık. Rabbinizden lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabını bilesiniz diye gece alametini giderip gündüz alametini aydınlatıcı kıldık. İşte biz her şeyi açıkça anlattık.

Kaynak:
https://onedio.com/haber/ruhu-olum-sonrasina-hazirlamak-icin-okunan-misir-oluler-kitabi-ve-psikoztazi-595660

7 Oca 2019 23:00 güncellendi

Kainat maddeyi/canlılığı Nasıl Yaratir?

Kainatta arabin hayalinde yarattigi bir Allah yada Rab yoktur.Elektromanyetik ve otede radyasyonlar girdabi icinde Gorunur ve Görunmez ISIK Evren vardir. Kendini gorunmez zeki hafıza barındiran (bilinc=ruh) isiktan maddeye indirgeyerek yaratir , madde elektrik tir , yani ışıktir ,kara delik radyasyonlarin dan olusur ,sizde ve herkeste olan dusunce bilinc enerjiden kendini surekli maddeye bedenlere manyetik yapisarak var eder..Goklerde niye elektrik olan simsekler yildirimlar var sanirsin ?..Kainatin en zayif en dusuk manyetik , en kucuk isik frekansinda goruntusu Elektriktir ! Elektrigin ust frekanslari Ölumsuz isiktir...Sizin hep var olan bilinc enerjiniz dir! (alıntı)

Ref :Beyond The Light Barrier

**********************************

Enteresan. Bu yazıyı okuyunca, yazarı tanımadığım ve yazılarını daha önce okumadığım halde, geçenlerde yazmış olduğum bir yazının (matrix, elektrik ve tanrı) bu düşünceyle paralellik içerdiğini görmek beni şaşırttı. Sanırım bilinçler açıldıkça mutlak gerçekliğe doğru yol alacağız. Bunu hissediyorum. Sonuçta herkes aynı gerçeklikte buluşacak ve birleşecek gibi sanki ...

7 Oca 2019 19:43

SİNSİ PLANLAR

 

SİNSİ PLANLAR ...

Amerika + İsrail ve İngiltere şer üçgeninin, Türkiye için belirlediği "böl, parçala, yok et" planında sona yaklaşılıyor. Plan büyük oranda başarıya ulaştı.

Yolsuzluklarını deşifre ettiler diye fetö/cia/amerika ile sahte bir düşmanlık ortamı yaratıldı, Bu sayede Rusya'nın tarafına geçildiği izlenimi verilebilirdi. İsrail ve Amerika için büyük bir engel gibi görünen (Rusya destekli) Suriye bölündü ve Türkiye'nin doğu sınırı boyunca yer alan bölgelerin temizlenmesi aşamasına geçildi. Dikkat çekmemek için bu görev Türk askerlerine verildi (PKK bahane edilerek). Plan içinde plan (bir taşla iki kuş). 80 senedir ele alınmayan koridor temizliği neden 2023 arefesine bırakılmıştır? Yada neden 5, 10 sene önce değil de bugün?

Çünkü doğu koridoru temizlenince Türkiye'nin doğu bölgesini, Büyük İsrail İmparatorluğu'na katmaları zor olmayacak. Ruslar bu plandan elbetteki haberdardır. İsrail'den, genişlemenin sadece Doğu Anadolu ile sınırlı kalacağı sözünü almış olmalı ki savunma moduna hemen geçmiyor. Yada tam olarak Büyük İsrail İmparatorluğunun kurulmasını bekliyor ve bunu yaparken de Türkiye'nin gerçekte hangi safta yer aldığını anlamak istiyor olabilir. Putin zeki adamdır, yaş tahtaya basmaz.

Tüm bunlar aslında planın son aşamasındaki "YOK ET" kısmının hazırlıklarıdır. Her ne pahasına olursa olsun 3.dünya savaşını çıkartacaklar. Dünya nüfusunu 500 milyona indirmek için bu savaşı bahane edecekler (yine bir taşla iki kuş vurmuş olacaklar). Zengin iş adamları ve zengin liderler hasat öncesi güvenli sığınaklara götürülecek. Tohum sandıkları zaten hazır. Ülkelerin aslında kimin safında oldukları önemli değil. Ellerinde kitle imha silahları bulunan ülkeler, bu silahları mutlaka kullanacak ve yeni dünyanın merkezi Büyük İsrail İmparatorluğu olacaktır. Kendilerine sağlanan finansal destek ve edinmiş oldukları haksız kazançlarla zenginleşen siyasi liderlere yeni dünya düzeninde bir statü verilecek ve her zaman olduğu gibi (belki de 100.defa) hasat edilen biz sıradan insanlar yani köleler olacaktır.

Onlar yeni dünyada (altın çağda) yeni krallıkların ve kendilerine düşen aslan paylarının hesaplarını yaparken, bizler "bu hengameden nasıl sağ çıkabiliriz"in hesabını yapacağız. Yalvardığınız tanrılar sesinizi duymayacak, çünkü taptığınızı sandığınız tanrılar da onlar idi. Bunu anlamanız için artık çok geç. Çöküş durdurulamaz.

(Sanmıyorum ama) umarım bir göktengriniz vardır ve bizim tarafımızdadır ve umarım bize yardım eder :(

http://bilgeturkhaber.com/sok-erdogan-dan-buyuk-savas-sinyali-2

7 Oca 2019 21:11

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE "EBEDİ KÖLELİK"

 

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE "EBEDİ KÖLELİK"

DİNLER (bilhassa İSLAM); Sıradan insanları her bakımdan (maddi, manevi) teslim alır ve elitlerin hizmetine sunmak için korkak/baskılanmış ve köleleştirilmiş bir toplum yaratır ve Firavun soyu kralların dünyayı daha rahat sömürebilmesi için onların hizmetine sokar. İslam kapitalizmin can damarıdır.

İSLAM; Teslimiyet dinidir. Bir tanrıya taptığını zannedenler, piramidin tepesindeki soylu yahudi krallara tapmaktadır. Yüksek vergiler ile insanların kanını emerler. İyice yoksul bırakılan halka dış borçlar bahane edilerek, yine kendi güçleri tarafından hasat edilirler. Bu geçmişte hep böyle olmuştu, yine böyle olacak.

Sıradan halk felaketlerin tanrıdan/tepeden geldiğini zanneder, oysa ki herşeyi yapan/planlayan piramidin tepesindekilerdir. Ol der olur, öl der ölürüz. Yeni dünya düzeninde bizden sonraki nesillerin işi daha da zor. Yapay zeka ile ölümsüzlüğü arayan Ruslar, milyon dolarlar harcadıkları (belki de finanse edildikleri) bu 2045 projesinde başarılı olurlarsa, yapay zeka+dna ve yapay fiziksel vücut sentezlemesi ile ölümsüzlüğü bulacak ve bu keşfini NEW WORLD ORDER'da ALTIN ÇAĞ'ı yaşayacak olan elitlere sunacaktır. Bunlardan biri David Rockfeller olabilir (bunun nasıl mümkün olabileceğine birazdan değineceğim). Sıradan insanlar ise dünya döndükçe, bu ölümsüz tiranların ebedi köleleri olmaya devam edeceklerdir.

Son günlerde yaptığım araştırmalar neticesinde, birbirine düşman gibi görünen Ruslar ve Amerika/İsrail'in aslında perde gerisinde iş çevirdiklerini düşünmeye başladım. Dünyadaki kapitalist zengin baronlar bulunup yok edilmedikçe Komünizmin bir esprisi yoktur. Çünkü bu durum, eşitlik ilkesine ters düşmektedir. Komünizm görünüşte herkesin eşit kazanca ve eşit haklara sahip olmasını öngörür ancak sistemin derinine indiğimizde ise "tek tip insan modeli yaratarak bir bakıma kapitalizmin ekmeğine yağ sürmektedir". Peki bunu niçin anlattım? Bir üstteki paragrafta Rusların yapay zeka projesine önem verdiklerinden bahsettim. Ruslar zeki insanlardır. Amerika; Cia, Mi6 ve Mossad'ın sayesinde, görünürde atağa geçmiştir ancak güç gösterilerinin birçoğu balondur, yalandır (bundan önceki yazılarımda Nasa'nın sahtekarlıklarından bahsetmiştim). işte bu yüzden Rusların 2045 projesini kendi çıkarları için kullanacağından endişe duymakta ve Elon Musk'a baskı yaparak dünyayı terketme çalışmalarını hızlandırmaktadırlar.

Yeni dünyada yapay zekaya hakim olan dünyaya hakim olacaktır. Belki de bin yıllar önce bu teknoloji zaten kullanılıyordu. Nuh'un ömrünün 950 yıl olması mecazi de olabilir gerçek de. Çünkü yapay zeka projesi ile bu ömür yaşanabilecektir. Zaten çizime baktığımızda tanrısal güçlerin düşüşe geçtikten sonra tekrar yükselişe geçeceğini görüyoruz.


Tabi yeni dünya düzeninden bahsedip de David (Davut) Rockfeller'dan bahsetmemek olmazdı. Ben onun cryonics tüplerine girdiğini (-ki bunun için yasal olarak öldüğünün açıklanması gerekiyor) ve aynen Bakara 259. ayetinde verilen örnekte olduğu gibi 100 sene sonra tekrar diriltileceğini düşünüyorum. Tabi şimdi siz o ayette geçen hadiseyi de görünmez arap tanrısının yaptığına inanırsınız ya neyse :)

Hemen altta linkini verdiğim videoda bunu kendisi de söylemiş zaten. "100.yaş günümde 200.yaş günümü kutlamak istiyorum". E para var çare var :)

https://youtu.be/jqz4_oioQac

Ekleme: İster yapay zeka olsun, ister cryonics olsun her iki yöntem de biz sıradan insanlar için epey masraflı :( Ebedi kölelikten kurtulmak için bu iki seçenek sizin maliyetinizi aşıyorsa, cesedinizi siz ölür ölmez hemen yakmalarını vasiyet edin. Hastaneden herhangi bir numune almasınlar ve sizi asla toprağa gömmesinler. Çünkü ezelden beri ellerinde, köle insanların dna'larını kullanarak yeni köle yaratacak teknolojileri var. Çünkü elitler asla kendi kanlarını/soylarını köle olarak kullanmazlar. Tabi bu önermeler çoluk çocuk sahibi değilseniz işe yarayacaktır, diğer türlü genetik miras yüzünden sizden sonraki tüm nesillerin bedenlerinde kendinizi yaşamaya devam edeceksiniz.

Yada son çare bu dünyadan kaçıp gitmenin bir yolunu bulun!

/ercan aldan/
7 Oca 2019 21:10

ORİON GEÇİDİ

Beni bilen bilir. Hem bilimi hem de dini sorguluyorum. Çünkü septiğim/kuşkucuyum. Her denilene inanmamak genlerimde var. 25 yıldır sürekli araştırıyorum/sorguluyorum. Son 1 senede, 24 yılda öğrendiklerimden daha değerli bilgiler öğrendim. %100 kanıtlanmış bilgiler olduğunu iddia edemem ama her yeni bilginin bilincimi daha da açıyor olduğunu ve dna'mda kodlanmış bilgileri açığa çıkararak beynimin kullanılmayan bölgelerini de etkilediğini fark ediyorum. Demem o ki siz de bu taktiği uygulayın. Soluduğunuz hava dahil herşeyi sorgulayın. Kendinizden önce yaşamış atalarınızın, yaşamış oldukları hayatın kodlanmış olduğu dna'yı, genetik miras sayesinde sizler de taşıyorsunuz. Belki de gerçek bilgiler sizin dna'nızdadır. Yeni bilgiler edinerek sizdeki bu bilgilerin açığa çıkmasını (dna'nızdaki bilgiler ile eşleşmesini) sağlayın. Belki sonuçta gerçekleri öğrenmek size acı verecek ama en azından yaşam amacınızı bilerek bu dünyadan ayrılacaksınız ve belki de buradan çıkış yolunu bulacaksınız/anımsayacaksınız.

Neyse çok uzatmayayım ...

Amos 5.8 Ülker ve Oryon takımyıldızlarını yaratan, Zifiri karanlığı sabaha çeviren, Gündüzü geceyle karartan, Deniz sularını çağırıp yeryüzüne dökenin adı RAB’dir.

Eyüp 38.31 “Ülker yıldızlarını bağlayabilir misin? Oryon’un bağlarını çözebilir misin?

Eyüp 9.9 Büyük Ayı’yı, Oryon’u, Ülker’i, Güney takımyıldızlarını yaratan O’dur.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/uzay/797112/NASA_dan_carpici_aciklama__Dunyanin_manyetik_alaninda_gizli_gecitler_var.html

Nasa'nın her söylediğine inanmadığımı söylemiştim ancak bu haberin doğruluk payı var gibi. Çünkü bunu destekleyen incil ayetleri var. Ha "doğruluğu bile net olmayan incili neden bilimsel bir bulguya delil olarak sunuyorsun?" diye sorabilirsiniz. Yukarıdaki açıklamada da belirttiğim üzere hem dini hem de bilimi sorguluyorum, bu yüzden hemen hemen tüm yazılarımda bu ikisinden örnek gösteriyorum ve kıyaslamasını da sizlere bırakıyorum. Böylece bilinçlerinizin açılmasına katkıda bulunuyorum. Sizler farkında olmasanız da bu tür kıyaslamalar sayesinde, ilgili konuyu araştırıyor ve aklınıza yatan açıklamayı mantıklı bulup kabul ediyorsunuz ve sabit fikirlilikten kurtulup (belki de) gerçeği bulmuş oluyorsunuz. Sonuç itibariyle gerçeklik olgusu da göreceli bir kavram ama en azından yanlışlığı ispatlanana kadar bu bilgi sizi aydın tutacaktır ;)

Hem bilim, hem de din (her daim) onların elinde/kontrolündedir. Kutsal kitaplarında (!) bahsettikleri bir şeyi bilim ile kanıtladık diyorlarsa, aslında bilin ki bu da onların planlarının içerisinde bulunan şeylerden biridir. Böylece zorbalıklarını aklamak için biz sizi her türlü uyarmıştık diyebilecekler.

Not: Bu aralar Orion'un uzaydaki bir bölgenin ismi değil de, Orhun anıtları olduğunu iddia ediyorlar. Genel anlamda uzaylı ırkların varlığına ben de inanmıyor, olan biten herşeyin biz insanlar tarafından vuku buluyor olduğuna inanıyor olsam da, orion'un orhun yazıtları olabileceğine de ihtimal vermiyorum. Hitler ile ilgili videoları izleyenler bilir. O bir ara bu işlerle çok uğraşmıştı. Yeraltında gizli üsler keşfettiğini, uçandaireleri onun ürettirdiğini, ay'a üs kurdurduğunu, üstün teknolojik bilgilere erişim sağladığını ve bununla dünyayı istila etmeye kalkıştığını, hemen arkasından Rusya (Tunguska'da) bir patlama meydana geldiğini (belki de bunu da almanlar yaptı) ve dünya savaşlarının da hemen akabinde çıktığını ve en sonunda da roswell olayının patlak vermesi vb. ... tüm bunlar, orion'a giden bir geçidin var olabileceğini gösteriyor ama tabi bunlar sadece bir tahmin "şimdilik ..." (ercan aldan)

7 Oca 2019 19:42

Tek Dünya Krallığı

 

"Tek tanrı krallığı" özgürlük getirmedi, "Tek dünya krallığı" da getirmeyecek. Demokrasi ile sahip olduğun özgürlükleri katlederek, tüm toplumu global bir kölelik çatısı altında toplayıp tümüyle, onların belirleyeceği kurallara göre yaşamaya zorlanacaksın. İtiraz edebileceğin ve hakkını arayabileceğin hiçbir mercii kalmayacak. Tümünü ele geçirmiş olacaklar.

Geç olmadan uyan! ve Cumhuriyet'ine sahip çık!

7 Oca 2019 21:10

Yapay Zeka SiRi




Buradaki resimlerde iphone siri'ye sorulan sorulara alınan cevaplar görülmektedir. Bu yazılım bildiğiniz üzere yapay zeka ile çalışıyor. Yapay zekanın konuştuğu kelimeler daha önceden veri tabanına yüklenen kelimelerdir. Ben, verilen cevaplardaki ilginçlikten ziyade, bazı kelimelerin bilinçli olarak veri tabanına eklenmiş olduğundan kuşkulanıyorum. Yani böyle yerler ve böyle kişiler var ki veri tabanına eklenmiş.

Mesela:

Dünyanın durduğu gün filmindeki insan formundaki uzaylının adı da Klaatu idi. Klaatu uzaydan gelen ve dünyayı biz insanlardan kurtarmak için hasat edileceğini haber veren bir elçi idi. Yani bizdeki NUH gibi. Ancak bundaki fark; hasat olacak olan tüm insanlık idi.

Ayrıca;

Apple/elma kutsal kitaplarda adı geçen yasak meyvedir. Göktanrıcı Yahudi Amerika/İsrail'in telefonunda böyle bir uzaylı isminin kodlanmış olması ve İphone'un bu simgeyi kullanmış olması bir tesadüf olabilir mi?

Aklıma gelen şu iki basit örnekle bile tüm evrenin hakimi olduklarını görmek/anlamak gerçekten üzücü.

7 Oca 2019 19:41

İSLAM ŞİDDET DİNİDİR. İŞTE SİZE KANITI!


İSLAM ŞİDDET DİNİDİR. İŞTE SİZE KANITI!

(Hem de kendi kitabı Kuran'dan ayetlerle)

******** (Muhammed Suresi 1-4)

الَّذِينَ كَفَرُوا küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edip وَصَدُّوا alıkoyanların عَنْ سَبِيلِ yolundan اللَّهِ Allah’ın أَضَلَّ boşa çıkarmıştır أَعْمَالَهُمْ amellerini (1) وَالَّذِينَ آمَنُوا iman edip وَعَمِلُوا işleyenler الصَّالِحَاتِ salih amel وَآمَنُوا ve iman edenlerin ise بِمَا نُزِّلَ indirilene عَلَى مُحَمَّدٍ Muhammed’e وَهُوَ ki o الْحَقُّ hakkın ta kendisidir مِنْ رَبِّهِمْ Rabblerinden gelen كَفَّرَ örtüp-bağışlar عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ günahlarını وَأَصْلَحَ ve düzeltip-ıslah eder بَالَهُمْ hallerini (2) ذَلِكَ işte böyle بِأَنَّ hiç şüphesiz الَّذِينَ كَفَرُوا küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler اتَّبَعُوا uymuşlar الْبَاطِلَ batıla وَأَنَّ الَّذِينَ آمَنُوا ve hiç şüphesiz iman edenler اتَّبَعُوا uymuşlardır الْحَقَّ hakka مِنْ رَبِّهِمْ Rablerinden olan كَذَلِكَ işte böyle يَضْرِبُ açıklar اللَّهُ Allah لِلنَّاسِ insanlara أَمْثَالَهُمْ misallerini (3) فَإِذا لَقِيتُمْ öyleyse karşı karşıya geldiğiniz zaman الَّذِينَ كَفَرُوا küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenlerle فَضَرْبَ hemen vurun الرِّقَابِ boyunlarını حَتَّى إِذَا أَثْخَنتُمُوهُمْ sonunda onları iyice bozguna uğratıp zafer kazanınca da فَشُدُّوا artık sımsıkı tutun الْوَثَاقَ bağı فَإِمَّا مَنًّا ya bir lutuf olarak بَعْدُ bundan sonra وَإِمَّا veya فِدَاءً bir fidye حَتَّى öyle ki تَضَعَ bıraksın الْحَرْبُ savaş أَوْزَارَهَا ağırlıklarını ذَلِكَ işte böyle وَلَوْ يَشَاءُ eğer dilemiş olsaydı اللَّهُ Allah لَانتَصَرَ elbette intikam alırdı مِنْهُمْ onlardan وَلَكِنْ ancak لِيَبْلُوَ denemesi içindir بَعْضَكُمْ بِبَعْضٍ sizleri birbirinizle وَالَّذِينَ قُتِلُوا öldürülenlerin ise فِي سَبِيلِ yolunda اللَّهِ Allah فَلَنْ يُضِلَّ kesin olarak boşa çıkarmaz أَعْمَالَهُمْ amellerini (4)
******** (Muhammed Suresi 1-4)

Diyanet Meali:
47.1 - İnkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar var ya; işte, Allah onların bütün amellerini boşa çıkarmıştır.

2 - İnanıp salih ameller işleyenlerin ve Muhammed'e indirilene -ki o Rablerinden gelen haktır- inananların ise Allah günahlarını örtmüş ve hâllerini düzeltmiştir.

3 - Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların örnek teşkil edecek durumlarını insanlara böyle anlatır.

4 - (Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onları çökertip etkisiz hâle getirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur. Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır.

Eğip bükmenin gereği yok. İslam şiddet dinidir! Bu ayetler kitabın (kendi içindeki) kanıtıdır.

İlk ayetlerde SAVAŞ kelimesi geçmez (parantezle zoraki ekleme yaparlar). Nasıl ki cennette kendilerine hediye olarak verilecek "genç oğlanları/gılmanları; genç hizmetçiler" olarak çevirmişlerse, bu ayetleri de o şekilde kasıtlı olarak yanlış çevirmişler ve meşru müdafaa haline dönüştürmüşlerdir. Oysa ki olay tamamen istila ve işgal ile ilgilidir; "İslamın işgalci ve istilacı yayılım politikası".

Aynı ayette "Kafirler/inkar edenler ve allahın yolundan alıkoyanların amellerini allah boşa çıkarmıştır" deniyor. Yani muhatap onlardır; "Kafirler ve Allah yolundan alıkoyanlar" ... kısacası "İNANMAYANLAR"dır. Hani Kafirun suresinde "lekum dinikum ve liye din - sizin dininiz size, benim dinim bana" şeklinde (güya) inanmama özgürlüğü tanınan kesimlerdir, yani "Savaş açanlar" DEĞİL, "İNANMAYANLAR"dır! Buraya çok dikkat edin, çünkü bu kısmı yanlış anlarsanız; İslam'ın adalet dini olduğu, doğru anlarsanız; İslam'ın istila ve şiddet dini olduğu ortaya çıkacaktır -ki evet doğrusu; İslam şiddet dinidir.

Zaten ikinci ayette, birinci ayetin neden-sonuç ilişkisi verilmiştir. "Allahın, muhammede indirdiğine inanıp salih ameller işlemeye başlarlarsa, rabbleri günahlarını örtecek ve hallerinin düzeltilmesine yardım edecektir" diyor. Yani zaten istesen de kendi iradenle bunu sağlayamıyorsun. Ayetlerin devamında ise "sizi birbirinizle deneriz" diyor. Şu işe bak! Deniyormuş. Kuluna şahdamarından yakın olan Tanrı (!), "kimin inanıp inanmadığı anlaşılsın diye birbirilerinin kellelerini kestirerek deniyormuş". PEH! Hani tüm insanları yaratan o idi ve rahmeti gazabını geçmişti? Bizler deney fareleri miyiz? Yoksa birer kukla mıyız? Sizi deniyoruz da ne demek? Kellemizi aldırttığı yetmiyormuş gibi bir de sizi deniyoruz diyor. Güler misin ağlar mısın?

Neyse aynı ayetin devamında "kafirliklerinde/inkarlarında ısrar edenler batıla uymuştur, yok edilmelidir" diyor. İşte savaşı başlatmanın bahanesi budur; "Batıla uymak!" (Batıl'ı; kendi gerçeklerine uymamak olarak kabul ediyorlar).

Tanrı Kuranda; hem "la ikrahe fiddini - dinde zorlama yoktur" diyor hem de "onlar sözüne inanmıyor diye kendini mi tüketeceksin?" diye telkinde bulunuyor ve buna rağmen batıla uydular diye savaş ve işgal için onlara yardım ediyor (?) Ohhh mis! Ne de güzel bir din :) Çelişkiler yumağı olan bir kitabın, aklî-mantıkî ve vicdanî emirler vermesini de bekleyemezdik zaten.

Zıtlık ilkesine göre ilerleyen tarihte, karşı tarafın batıla uyduğunu düşünerek, allahın indirdiğine inanmıyorlar diye savaş açmanın, kendilerine göre haklı sebepleri oluşmuştur artık. Çünkü onların inandıkları şey mutlak doğru olandır ve onların inandığı şeylere inanmayanlar (onlara göre) batıla uyanlardır. İstila ve savaşma bahanesi işte şimdi hazırdır. Ganimet, cennet ve kadın ödülleri de eklenince savaşmak artık farz olmuştur.

Artık onlar savaşa/istilaya başladığında "kellenizi hemen alabilirler ve/veya (daha varlıklı olanlarınızı) istila bitene kadar esir tutabilirler. İstila bitip harp sona erdiğinde de onlara fidye/rüşvet vermeyi kabul ederseniz sizi bırakabilirler (tabi halâ sağ iseniz). Nasıl olsa işgal tamamlanmış ve artık senin bir hükmün kalmamıştır. İşte İslam'ın yayılma politikası budur "kes, yak, yık, yok et!". Bunun devletler bazında uygulanış şekli ise; böl, parçala, yok et'tir. Bölmek için dini, parçalamak için siyaseti, yok etmek için ise silahlı güçlerini kullanırlar.

İslamiyet teslimiyet dinidir. Şeksiz, şüphesiz ve koşulsuz itaati emreder. İtaat edilmesi istenilen şey (din), akla ve mantığına ters olsa bile reddetme şansın yoktur. Çünkü zaten tüm doğrular (!) onlar için önceden belirlenmiştir. Sana düşen ise "işittik ve itaat ettik - semi'nâ ve eta'nâ" demektir. Demezsen kellen gider.

İşte bu dört ayeti "müslümanların kafir saldırılarına karşı meşru müdaafası olarak gösterirler. Alakası yoktur! Burada anlatılanlar tamamen IŞID'in anladığı ve uyguladığı İslam'ın ta kendisidir. Bu ayetlerin hiçbiri "size savaşanlara karşı siz de savaşın" demiyor. Çünkü bunu diyen ayetler başka ayetlerdir (bkz. 2/190) ve o konu ile bu konu farklıdır. O ayetler meşru müdaafayı anlatıyor amenna ama bu ayetler apaçık bir istilayı anlatıyor. Kim ne derse desin! İslam şiddet dinidir ve eğer TANRI SÖZLERİ (!) söz konusu ise bir yanlış tüm doğruları götürür. Bu böyle biline!

/ercan aldan/
7 Oca 2019 21:09

En çok okunan