test

👇 αklını özgür вırαk / çєmвєrín dışınα çık! 👉

08/01/2019

ALLAHIN RUHUNDAN ÜMİDİNİZİ KESMEYİN (?)


ALLAHIN RUHUNDAN ÜMİDİNİZİ KESMEYİN (?)


İşte kasıtlı olarak yanlış çevrilmiş bir ayet daha ...

12.87
Arapça Metin
يَا بَنِيَّ اذْهَبُوا فَتَحَسَّسُوا مِنْ يُوسُفَ وَاَخ۪يهِ وَلَا تَا۬يْـَٔسُوا مِنْ رَوْحِ اللّٰهِۜ اِنَّهُ لَا يَا۬يْـَٔسُ مِنْ رَوْحِ اللّٰهِ اِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ

Türkçe Transcript (*)
Yâ beniyye-żhebû fetehassesû min yûsufe veeḣîhi velâ tey-esû min ravhi(A)llâh(i)(s) innehu lâ yey-esu min ravhi(A)llâhi illâ-lkavmu-lkâfirûn(e)

Diyanet Vakfı Meali
Ey oğullarım! Gidin de Yusuf'u ve kardeşini iyice araştırın, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez. *

Doğru çevirisi:
Ey oğullarım! Gidin de Yusuf'u ve kardeşini iyice araştırın, O'nun ruhundan/bilincinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası O'nun ruhundan/bilincinden ümit kesmez.

Almaany isimli arapça-türkçe sözlük sitesinde neredeyse tüm anlamları bilindik "ruh" olarak olarak çevrilen kelime (-ki orjinali de ruh رَوْحِ şeklinde yazılır) 40'a yakın meal içinde 3 kişi "lütuf", 1 kişi de "destek" olarak çevirmiş.

Ruh'u klasik anlamda (21 gr ağırlığı olan ve ölünce uçup gittiğine inanılan görünmez şey olarak) kabul edenler (bu ayete göre) allahın da bir ruhu olduğunu ve bizler gibi ölümlü olduğunu kabul etmek zorundadırlar. Çünkü ayetin orjinalinde apaçık "ruh" kelimesi geçiyor. Tıpkı "Meryem'e ruhumuzdan üfledik" ayetinde geçen ruh gibi. Çakal mealciler bunun bir çıkmaza yol açacağını bildiğinden, ayeti çevirirken "ruh" kelimesine en yakın kelime olan "rahmet"i kullanmışlar. Oysa ki bu iki kavram birbirinden çok farklıdır.

Doğrusu ise ruh=bilinçtir. Yusuf'un babası diğer çocuklarını tembihliyor. "Onun bilinci ile hareket edin ve ümidinizi kesmeyin" diyor. Meryem'e üflenen/yerleştirilen bilinç de öyle keza. "O'na bilgimizi/bilincimizi üfledik/yerleştirdik" ...

Önceki yazılarımda allahın üstün, ruhani ve hayali bir varlık olmadığını, al-lehü = O (yani üçüncü herhangi bir tekil şahıs demek olduğunu) söylemiştim. Bu ayetlerde O'ndan kasıt; Yusuf yada Yusuf'u yanına alan Mısır kralının olması kuvvetli ihtimaldir.

Kuran genelinde Al-lehu yani O kelimesi isim belirtmeden birçok şahıs yerine kullanılmıştır. Örneğin kimi ayetler allahı yani onu şahit olarak gösterir. Kimi ayetlerde o yeryüzüne inip sıradan insanlarla konuşur. Kimi ayetlerde doğal olayları (yani elektrik, elektromanyetik enerjisini) kontrol eden gücün sahibidir vs.

Olağandışı bir durum yok aslında. Eski çağlarda el-lehu yani o= enki idi, el idi, zeus idi, jüpiter idi, yahve idi vs. Ortaçağda mısır kralları/kraliçeleri (ra) idi. Günümüzde ise şer üçgenini idare eden kral ve/veya kraliçelerdir. Tüm bilindik ajanlar/gizli örgütler, mali kaynaklar ve kapital şirketler ezelden beri onlara hizmet ederler. Onu yüceltirler. Aynen ayetlerde söylendiği gibi (ilginç bir şekilde 10 ayet öncesinde de bu husus açıklanıyor).

Görünmez hayali bir allah aramaktan vazgeçin. Böyle bir şeyin olmadığını kendinize inandırdığınızda hayata bakış açınızın birden değişeceğine ve sonrasında ise tüm gerçeklerin size akmaya başladığına şahit olacaksınız ama bunun için ilk şart bu hipnozdan kurtulmanızdır.

Araştırın ve geniş bir bakış açısıyla bu konuları değerlendirin. Haklı olduğumu göreceksiniz (ercan aldan).

8 Oca 2019 22:11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

(Yorumlarınız admin onayından sonra yayınlanacaktır!)

En çok okunan